Alın işte size damgalı mühürlü belgesi! Büyük bir sevda ateşi ile çıktığımız yolda yıllardır dilimizde tüy bitti “Bizim basketbolumuz” iyidir, güzeldir! Sırtımızda sevgi çıkını basketbol anlatıp, basketbol yazdık yıllar boyu. Kaçıncı spor olduğumuz değil, kendini aşan ve her gün ülke insanına kendini sevdirmeye çalışan basketbolun o güzelim sihrini.
Yaş grubu kaç olursa olsun, bir kere onun tadına varanın asla terk edemediği basketbol sevgisi, “ihaneti olmayan, asla terk etmeyen” hep sadık, hep yanında ve yepyeni sürprizleri ile yenilenen “BASKETBOL AŞKI”
Yolumuz başkentte kesişti. Yer Hilton ve tüm eski dostlarla bir aradayız. ALL-STAR’a seçilen Avrupa ve Asya karma oyuncuları hazır. Her şey güzel başladı. Eski dostlarla her zaman olduğu gibi paylaşılan hatıralar-yine hatıralar! Sanki dünmüş gibi! Seneler herkeste tahribat yapmış, hiçbir şey eskisi gibi değil! Ama kimin umurunda! Yıllar içinde parkelerde yaşamlarını noktalayan rakip ya da aynı forma arkadaşlarının, dört bir yana dağılmış dostları bir araya getirme fikri öyle “duygusal ve özel ki.” Yıllardır bunu yaşam biçimi ve alışkanlık haline getiren Turgay Demirel’e tüm dostlar adına özel teşekkürümdür.
Aslında her ALL-STAR’da biraz biraz, gıdım gıdım azalıyoruz! Yaşam nöbeti bitmiş büyük, yaşdaş arkadaşlarımızı hasretle yad ediyoruz. Sağlık nedeni ile gelemeyen “can dostlarımızın” kulaklarını çınlatırken “sağlık” dileklerimizi sunuyoruz. Sohbet sohbet ve “ne günlerdi” sözleri arasında tükenen geceye Samer Şenbayrak ve Turgay Demirel’in konuşmaları damga vurdu.
Federasyonda bu güne kadar üstlendiği tüm görevleri bil-hakkın yerine getiren Samer Şenbayrak hem gecede hem de salondaki organizasyonda eksiksiz güzelliklere attığı imza için hem kendini ve ekibini kutluyorum. Salonda tek bir koltuk boş kalmadığı gibi iki televizyonun canlı yayını “basketbolun geldiği” noktanın gerçek belgesiydi.
Aynı günün sabahı futbolun, basketbolun gölgesinde kaldığını çarşaf çarşaf yazan gazeteler sanki ALL-STAR’ın varlığı ile BASKETBOLUMUZUN TAÇLANDIĞI GÜNE TERCÜMAN OLUYORLARDI.
Bu bizi asla şımartmamalı. Ahir ömrümde bu günleri görmekte varmış. Allah’ıma şükürler olsun. Yılların basketbol emekçisi olmak ve bunları yaşamanın onurunu duymakta varmış.
Salona geldiğimde bambaşka bir hava vardı. Tüm rakip takımların oyuncuları ALL-STAR için omuz omuza vermiş “tek takım, tek dost” sloganı ile öyle bütünleşmişlerdi. Her biri bir köşede tribünleri dolduran seyirci ile resimler çektiriyorlardı. Murat Murathanoğlu ve bende ilgi ve sevgiden yeteri kadar nasibimizi aldık. Salona Ankara ve Türkiye’nin dört bir yanından dostlar gelmişti. Murat ile ikimizi kast eden “Sizlerle basketbolu tanıdık ve sevdik” diye başlayan cümleler: “Hayat yolunda verdiğimiz mücadelede Murat ile omzumuza takılan en önemli rütbeydi.”Dileriz uzun süre bu böyle devam eder.
Digitürk - Lig TV olarak salondaki bu şölenin belgesini Murat Murathanoğlu, Osman Sakallıoğlu, Didem Gürser, Ejder Yasin Turhan, Mine Sarı ve yönetmenimiz Işıl Uygar ile sizlere ulaştırdık. Gururla ve övgüyle. Asla abartmıyorum. Bu ekip ve diğer arkadaşlarımızla bu sezon fırtınalar gibi esiyoruz.
Tartışılmaz basketbola ve bize verdiği büyük destekle Murat Açıkgözoğlu mutfağın ve ekranların tartışılmaz dostu, Volkan Günak, Arda Müldür, Şükran Albayrak, Barboros Çıdal, Nur Germen, Murat Didin, Hurşit Baytok, Can Sonat, Tufan Ersöz, Yiğit Yamaner, Ali Kırçıl, Didem Gürser, Ejder Yasin Turhan, Mine Sarı, Ovül Özbay, Kansu Ünyay, Murat Yenersoy, Cansu Aşçıoğlu, diğer yönetmen, teknik ekip ve kameraman arkadaşlar.
Maşallah basketbol – basketbol alalı böyle bir “televizyon ordusu” ile sunulmamıştı. Ancak böyle harika bir sezon yaşayan basketbola da böyle bir ekip yakışırdı.
Tribünler dolu, ilgi harika salonda üçlük yarışı acaip bir çekişmeden sonra İstanbul BŞB.'nin yeni oyuncusu Michael Jenkins’in oldu. Adam üçlük için yaratılmış.
Smaç yarışması öyle renkli geçti ki, Osman ile canlı yayında ilk kez yaşantımızda sandalye tepesinden görüntüleri sizlere ulaştırdık. Çünkü saha öyle işgal altındaydı ki, smaç yarışını ancak böyle görebildik. Furkan az daha birinci oluyordu. 17 yaşında ve “BASKENT DOĞUMLU” basketbolcu Furkan büyük bir yüreklilikle mücadele verdiği smaç yarışında salonun çılgınca alışını aldı. İşte insan isterse tüm yabancılar ile başa baş giden bir oyuncu olabilir.
İnanın zaman içinde nice Türk oyuncular yıldız sınıfına yükselecek yeter ki bıkmadan usanmadan çalışsınlar. Maskeli Kenneth Gabriel fantastik smaçları ile hak ettiği birinciliği alırken her halde Karşıyakalılar “KAF-KAF” maskesi ile yaptığı smacı asla unutmayacaklar.
Yıllar sonra tekrar denenen ve çok başarılı olan Asya-Avrupa karması maçı ise uzun zaman hafızalardan silinmeyecek güzellikteydi. Sean Williams şov için yaratımlaş harika bir insan. Seyrederken tüm gelenler hem güldüler hem hayran kaldılar.
Her bir oyuncu seçilmişlik unvanına yakışır oynadı. Lukic ve özellikle Ahmet Kandemir’i sonsuz teşekkürler. Oyuncusu Arroya’ya triple-Double yapma şansı tanıyarak büyük dostluk ve arkadaşlık örneği gösterdi. Salonda rekabet değil, dostluk ve basketbol güzelliğinin zirve yaptığı anları yaşadık. Skor NBA maçlarını kıskandırdı!
Güzel şarkıları ile geceyi şenlendiren Murat Dalkılıç tam bir basketbol sevdalıdır. 2010 Dünya Şampiyonasında Caddebostan’da beni kırmayarak Federasyon adına halkla bütünleşerek inanılmaz renk katmıştı. Danscılar, gösteriler ve her güzel şey gibi gecenin sonlanması!
Bu şöleni duyan ve gelen Birleşmiş Milletler çalışanları “ Dünyanın dört bir yanında ALL-STAR izledik asla böyle görkemlisini görmemiştik. Federasyon ile ortak çalışmalar yapmak istiyoruz” dediler.
Salonda yine bir sürü genç basketbol sever ile konuşup sohbet ettik resimler çektirdik ve basketbolun Türkiye sporu olduğu konusunda mutabık kaldık.
Bu şölen ile basketbolumuz bir kez daha “TAÇLANDI” tekrar tekrar emeği geçen herkesin eline sağlık ve seyreden dostlardan Allah razı olsun. Yıllardır gazete çıkardım binlerce kez yazdım, radyoda söyledim, televizyon programlarında ve canlı yayın maçlarda söyledim. Ve basketbol sedalısı, emekçi olarak, bundan sonsuz gurur duyuyorum.
Eskiden olduğu gibi yine ülkeme sesleniyorum: “Türk gencinin sporu basketboldur” yaşasın BASKETBOL.
