Bir biri ardına geçen günler beraberinde fırtınalara kanat açtı. Öyle haftalar yaşıyoruz ki adını nasıl koyacağımızı bilemeden! Maç başlamadan, son düdük çalmadan kestiremediğimiz sonuçlar ve her türlü sürprize açık skorlar. Kötü sonuçlarla değişen teknik adamlar ve oyuncular. Bu sene ligimizde inanılmaz boyutlara ulaşan “basketbol savaşı” bırakın ülkemizi tüm Avrupa’yı hatta fırsatlar ülkesi Amerika’yı bile yakından ilgilendiriyor.
16 takımlı bir lig hatta yakında ligimizin 18 takımlı olması için belki imza bile toplayacaklar. Çoğulcu Türkiye Ligi olabilmesi için ülkemizin birçok yerinden basketbol adına büyük talepler var. Çünkü gururla senelerce söylediğim gibi, basketbol Türk gencinin sporudur sloganı gün geçtikçe yerine daha oturmaya başladı. 18 takımlı ligi ülkemiz kaldırır mı? Bal gibi kaldırır. Artık basketbolun önlenemez yükselişi büyük ses getiriyor.
Basketbol adına hep iyi şeyler söylemek ve güzelliklerden bahsetmek isterim. Çünkü eğer “Marka Değeri” diye bir kavram varsa ve onu korumak her basketbol emekçisinin görevi ise bizlerde bunu senelerdir çok iyi yerine getirdiğimize inanıyorum. Eğer eleştiri gerektiren bir ortam varsa bunu incitmeden kırmadan yapmaya çalışıyoruz. Ama bazen öyle yanlışlar yapılıyor ki, ne söylememiz gerektiğini bilmiyoruz!
Kulüp yönetimleri, teknik ekipler, sağlık kurulları, oyuncular ve seyirciler basketbol adına önemli misyon yüklenmişlerdir. Görev ve sorumlulukları konusunda tek tek anlatmak gereksiz. Ama bu saydığım parçalardan biri görevinde teklerse, domino taşı misali yıkım tüm takımı sarıyor! Ne derim hep? Basketbol pahalı ve zor bir oyuncak! Bu nedenle yorgan-ayak hikayesi eğer idareli davranmaz isen işler zor!
Hep merak ettiğim bir konu var! Basketbol severler hala hayran oldukları basketbolcunun formasını gidip satın alamıyorlar! Çünkü piyasada bu formalar satışa sunulmuyor! Sponsorlar-gelen - giden ve gelecekte alınması muhtemel oyuncular için alışma yapacak özel seksiyonlar ne zaman kurulacak bilemiyorum!
Şu anda ligimizde maddi sıkıntı çeken birkaç kulübümüz var. Dileriz onlarda kısa zamanda sorunlarını çözerek aydınlığa çıkarlar.
Fenerbahçe 67-61 Trabzonspor Medical Park
Avrupa’da katıldıkları kupalarda başarılı olmak için olağanüstü çaba sarf eden iki kulübümüz için kritik bir maçtı. Basketbol adına sahaya iyi mücadele koyan iki takım oyuncuları arasında futboldan gelen gerginliğin yaşanmaması büyük mutluluk.
Bana göre işin ilginç yanı maçın sonuna doğru skor 53-50 Fenerbahçe Ülker’in lehine olduğu bir anda Trabzon kenar yönetimi sanki frene basmış gibi hareket etmeye başladı. Skor ne olursa olsun maçı kazanmak için herhangi önemli tedbir almayı düşünmedi! O anda sahada Yunus, Nusret, Can ve iki yabancı vardı. Kısır döngü gibi 50’li sayılarda kilitlenip kaldı. Ivanov ayağının tozu ile iyi oynadı, mutlaka faydası olacaktır. Trabzon Medical Park hem Avrupa’da hem Türkiye’de çok iyi yerlere gelecektir.
Fenerbahçe Ülker nedense son zamanlarda çok top kaybı yapıyor rakip kim olursa olsun çok baskı yapılmamasına rağmen nedense 18 top kaybı çok önemli. Bu arada sahada en çok Vesely şovu ve sakatlıktan dönen Hıckman’ı çok beğendim. İkisinin çok önemli katkıları var. Bir ara 22-9 luk serinin mimarı bu ikili. Sanki Fenerden çok şey mi bekliyoruz? Bilemem ama kötü oyuncu yoktu dersem doğru! Peki hah! Tamam bu güzelliği alkışlamam gerekli diyecek kaç oyuncu var? O da su götürür! Vesely’i seyretmenin büyük bir keyif olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Fenerbahçe bence sezonun sonunda herkesi sürprize uğratacak büyük başarılara imza atarsa kimse şaşırmasın.
Maç sonunda 37-38 lik Trabzon’un ribaund üstünlüğü istatistiği vardı!
Maçın MVP si: Vesely 27.03 dakika, 14 sayı, 5/10 ikilik, 4/5 faul, 4 ribaund, 1 asist, 2 top çalma, 4 blok
NSK Eskişehir Basketbol 66-61 Galatasaray Liv Hospital
Bir yanda puan cetvelinin dibinden “nasıl kurtulurum” hesabı yapan Eskişehir, bir yandan ekonomik krizlerle boğuşan takımı ayakta tutma gayreti içinde olan Galatasaray Liv Hospital. Kısır bir döngü içinde geçen maçta Sarı-Kırmızılı oyunculara: “Mutlaka bu maçı verecek şekilde, elinizden geldiği kadar kötü oynayın” diye tembihlesen ancak bu kadar olurdu! Tabii bu durumdan istifade etmeyi başaran Eskişehir Takımı maçın ilk dakikasından itibaren maçı alabilmek için müthiş mücadele verdi.
Brad Greenberg bu sezon üçüncü teknik adam olarak Eskişehir’in başında! Bu aslında pek tasvip ettiğim bir olay değil. İyi niyetinden şüphe etmediğim ve aslında yepyeni bir takım kurarak idareciliğe soyunan Derya Yannier ve arkadaşlarının ilk tecrübeleri olduğu için “su götürür” diyoruz. Hele deneyim kazanması için takıma sezon başında aldıkları genç oyuncuları kullanma gayretlerini takdir etmemek mümkün değil.
Sonunda Türk oyuncularını (Kartal, Metecan, Uğur ve hemen sakatlanıp hastaneye kaldırılan Buğra’yı) kullanmayı başaran Greenberg’e kolay gelsin diyoruz. Bu çocuklar bizim ve Türk çocuklarına sahip çıkan ve hangi ülkeden gelirse gelsin onlara rol verenlerin başımızın üstünde yeri var. Puan cetvelinin önü, arkası, sağı, solu, üstü, altı, yok!
Her zaman söylediğim gibi her takım her hafta her takımın hedef maçına çıkıyor! Ligimiz söylentiler çerçevesinde gerçekleşen bir kararla 18 takıma yükselirse kimse şaşırmasın çünkü bu ligin alıcısı çok olur. Yeni sponsorlar yeni pazarlar kendiliğinden oluşur. Laf aramızda Kartal yepyeni ve yabancı bir transferden daha iyi oynadı 33.20 dakikada 14 sayı atarken 5 ribaund ile takımına destek verdi.
Galatasaray Liv Hospital ligin neresinde olursa olsun, Hatta Avrupa maçlarında hangi takımın taraftarı olması önemli değil, tüm kalpler onlar için attı. Belki de bu ülkenin en büyük ihtiyacı olan birlikteliği sağlayacak elektriği tüm ülkemiz spor severlerine aşılayacak bir gücü bizlere ışınlıyorlar. Hem de bunca sıra dışı eksikliğe rağmen!
Maç sonunda 39-41’lik Galatasaray’ın ribaund üstünlüğü vardı!
Maçın MVP si: Harris 31.38 dakika 20 sayı, 5/16 ikilik, 2/2 üçlük, 4/4 faul, 9 ribaund, 3 asist, 3 top çalma.
Beşiktaş İntegral Forex 70-81 Royal Halı Gaziantep Basketbol
Bazen küçük eksiklikler büyük neticelere gebe oluyor. Bu tüm takımlarımız içinde geçerli, Hem Beşiktaş ham Royal bu sene sakatlıklar konusunda çok çektiler. Royal sezon başında idmana 4 kişi ile çıktıklarını biliyoruz. Halen Lorbek’i bekliyorlar. Beşiktaş ise takımda sakatlık yaşayıp en kritik anlarda takımını yalnız bırakmayan oyuncuya rastlamadım. Halen Kerem’i, Kenan’ı ve Amstrong’u bekliyorlar.
Sakatlık önemli bir sorun, gözünün önünde olan ve bel bağladığın bir oyuncunun takımda yer alıp seni galibiyete taşıyamaması karşısında ne kadar zor durumda kalıyorsun! Bazı takımların güçlü kadrosu olduğu için örneğin Anadolu Efes’te sezon başından beri sakatlıklar diz boyu sorun! Birkan, Cenk, Kristic ve bir çoğu uzun zaman oynamadı ama kimse bunlardan bahsetmiyor! Çünkü kadro derin ve ekonomik sorunun yok. Bu en önemli faktör!
Beşiktaş Liv Hospital daha düne kadar Murat Murathanoğlu ve benim bizzat programlarımızda bu sene birçok şampiyonluk adayımız var ama bunların hemen başında “Beşkitaş İntegral Forex gelir” demiştik. Bazen olmayınca olmuyor. Hele ben en çok Lofton ile Holland’ın formsuzluğuna akıl sır erdiremiyorum. Muratcan Güler’in bir türlü kendini toparlayamamasına şaşırıyorum. Engin’de büyük bir durgunluk seziyorum. Sanki sinirleri bozulmuş gibi! Sadece Johnson ve Broekhoff takımı gidebildiği, enerjilerinin yetebildiği yere kadar taşıyorlar. Ama küsmek, darılmak yok. Bu Kartal’ın bu ligde daha çok başarılı işi olacaktır.
Tüm çeyrekleri Royal önde bitirdi. Ama 34-25 lik ribaund üstünlüğü Kartal’ın 16 -9 top kaybı ise Royal adına adeta maçın kaderiydi
Maçın MVP si: Higgins 34.46 dakika, 20 sayı, 7/10 ikilik, 0/2 üçlük, 6/6 faul, 5 ribaund, 4 asist, 3 top çalma, 1 blok. (Higgins tüm maç boyunca Lofton’u gölgesi gibi savundu)
Anadolu Efes 89-76 Tofaş
Son zamanlarda büyük çıkış yakalayan TOFAŞ “Acaba Efes’e büyük bir sürpriz yapabilir miyim?” diyerek geldiği İstanbul’dan eli boş döndü. Öyle ki, TOFAŞ 15 top çalıp, Efes’e 18 top kaybı yaptırıp maça ortak olmak istedi ama arada kendileri de çuvalla top kaybederek avantajlarını kaybettiler.
Aslında üçüncü çeyreğe kadar iyi mücadele ettiler ama karşılarında Ivkovıc’in Efes’i vardı. Evet bu sene hiç umulmadık yenilgiler alarak sevenlerini üzdü ama, Onun adı Anadolu Efes ve artık yan bakılmaz hale geldi. Mutlaka bir anda yaptığı atakla rakiplerine dünyayı dar ediyorlar.
Anadolu Efes avını bekleyen bir panter gibi bekliyor, bekliyor hatta bekliyor ama rakibinin zayıf anında öyle bir saldırıyor ki, karşısındaki takımın yapacak bir şeyi kalmıyor. Düşünün üç çeyrek ortada geçen maç! Tüm istatistikler rakipten yana ve bir anda tüm hatları kesilmiş ve 26-9 luk skor! Başka söze gerek var mı? Anadolu Efes hem oynadığı basketbol ile hem de rakiplerine öyle kötü sürprizler hazırlıyor ki, Maçı alacak formülü sahaya yansıttığında pazılın parçaları tamamlanmış ve yeni bir galibiyetle süslenmiş maç arşive doğru yola çıkıyor.
Bu arada maçta en yüksek sayı atan Heurtel’in yaptığı 7 top kaybı eksi puan! Ancak Ivkovic yapımı ANADOLU EFES sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın hatta Dünya takımı olma yolunda hızla yükselişte.
Bu gün NBA kapılarını Avrupa’ya açsa, ilk takımlardan biri Anadolu Efes ve Fenerbahçe Ülker’dir. Ancak bu yapımda (BASKENT doğumlu) genç Furkan’ın hepimizin kalbinde özel bir yeri var.
Maçın MVP si: Furkan 13 sayı, 2/2 ikilik, 2/4 üçlük, ¾ faul, 2 ribaund, 1 top çalma, 1 blok
Türk Telekom 82-81 Darüşşafaka Doğuş
Önlenemez yükseliş içine giren Türk Telekom ye vites arttırdı. Bu arada Ercüment Hoca’ya hemen şunu sordum “C. Johnson’u büyük ümitlerle getirdin ama hala randıman alamıyorsun” dedim! Ercümen Sunter: “Merak etme abi, kısa bir zaman sonra büyük işler yapacak. Avrupa’da kısa bir süre ilk deneyimini Aliağa’da yaşadı iki maç oynadı ve döndü. Daha Türkiye için yeni biraz sabır sonra onun ne kadar değerli oyuncu olacağını göreceksiniz” dedi. Carter yine harikalar yaratırken, Türk oyuncular yeterince katkı verdi.
Şampiyonluğun en önemli adaylarından biri olan Daçka için zor bir gün oldu. Maçın başından itibaren skor olarak Telekom önde götürdü. Vidmar için çok iyi bir gündü 6/6 ile oynadı. Son iki dakikaya 10 sayı önde giren Telekom bu avantajını iyi kullanamadı. Özellikle Valter son saniyelerde top kaptırınca Daçka bir atışlık avantajı yakaladı ama istifade edemedi! Vidmar’a biraz Brown destek verdi. İşte o kadar!
Oktay Mahmuti için kritik haftalara girildi. Yeni transfer Farmar ne zaman forma giyecek? Başarılı olup arkadaşları ile uyum sağlayabilecek mi?
Maçın MVP si: Cauley 38.42 dakika, 14 sayı, 4/9 ikilik, 2/5 üçlük, 2 ribaund, 2 asist.
Torku Konya Basketbol 93-100 Pınar Karşıyaka
Maçın sonuna yaklaşıyoruz: Skor 83-83 ve 26 saniye var. Aziz Bekir mola alıyor, oyuncularına hücum seti çiziyor. Torku yarı sahadan hücuma başlıyor, Pınar Karşıyaka biraz top çalmaya çalışıyor,12 saniye kala faul yapıyor.
Torku faullerin ikisini de atıyor. Skor 85-83 Torku’nun ve 12 kala Ufuk Sarıca mola alıyor. Oyuncularına hücum seti çiziyor ve 5.5 saniye kala Diebler harika bir smaçla maçı 85-85’e getiriyor ve maç uzatmaya gidiyor. Ufuk Sarıca’nın cesaretine hayran kalıyorum.
Tabii uzatma! Uzatmaları seven Ufuk Sarıca oyuncuları ile birlikte 8-15 lik bir avantaj yakalayıp önemli bir deplasman galibiyetine daha imza atıyor.
Daha teknik adamlık konusunda yeni olmasına rağmen cesaretli kararları ve iyi yönetimi ile Türk Basketbolu gerçekten büyük bir Coach kazandı. Oyuncuları ile büyük bir bütünlük yaratması imrenilecek cinsten. Ertesi gün İzmir, Pazartesi 4 saat Vlinius yolculuğu ardından 4 saat otobüs ile Neptunas Allah kolaylık versin.
Daha tam alıcı gözle izlemedik ama Hakim Warrick 28 sayı ile müthiş oynadı.
Maçın MVP si: Dıxon 39.20 dakika, 26 sayı, 9/13 ikilik, 1/5 üçlük, 5/7 faul, 2 ribaund, 5 asist, 4 top çalma.
Banvit 63-69 İstanbul BŞB
Bu sene bir türlü istediğini sahaya yansıtamayan BANVİT evindeki bu mağlubiyet ile 8. Yenilgisine ulaştı. Bu inanılmaz yenilgi sayısı geçmiş iki seneye nazaran kötü bir tablo olarak gözümüze yansıyor. Bundan evvelki iki sene sonunda 7 yenilgiye ulaşmıştı.
Bu seneye kadar oyuncuları ile büyük dostluk kuran yönetim, teknik ekip ve oyuncuları tabiri caiz ise “gak deyince su, guk deyince ekmek” her türlü ihtiyacını gördükleri oyuncuların üst üste aldıkları yenilgiler ile sadece yönetimin değil tüm BANDIRMA’nın moralini bozuyor. Bu böyle gitmez ve gitmeyecektir. Biz BANVİT’i daima finallerde görmeye alışkınız en kısa zamanda tekrar eski günlerine döneceklerine inanıyoruz.
Maç sonunda istatistik görüntüsünde: BANVİT 40 İstanbul BŞB ise 41 ribaund yazayordu! Murat Didin’in çok önemli bir sözü var “bir maçta alınan 40 ribaund şampiyonluk getirir!” Bu sene tüm istatistikler havada kalır oldu.”
İstanbul BŞB. Ligin dibinde “Bu sene tartışmasız en birinci küme düşecek takım” unvanından bir anda 10. Sırada ve daha bir sürü galibiyet sırada. Puan cetvelinde 5. İle aralarında 2 galibiyet var. BŞB. oynadığı basketbol ile basketbolun geleceğine kanat açıyor.
Maçın MVP. Jenkins 39.0 dakika, 20 sayı, 5/7 ikilik, 1/5 üçlük, 7/7 faul, 9 ribaund, 2 asist, 1 top çalma.
Muratbey Uşak Sportif 91-83 Rönesans TED Ankara Koleji
Galibiyete ilaç gibi ihtiyacı olan iki takım arasındaki kapışmada Uşak ev sahibi olarak tüm avantajını kullanarak galip gelmeyi başardı. Bu aslında ligin en kritik virajında kazanılan bir maçtı. Uşak son zamanlarda yaşadıkları kötü şansı kırabilmek için müthiş bir mücadeleye girmiş durumda. Son çeyreğe kadar hep maçı önde götüren Uşak son çeyrekte 18-27 lik skora rağmen Rönesans maçı yenilgi ile bitirdi ve umudunu başka maçlara taşıdı.
Puan cetvelindeki 8 takım küme düşme sorunu yaşayabilir. Tabii gelecek günlerde neler yaşanacağını hep birlikte göreceğiz.
Maçın MVP si. Buckner 21 sayı 7/11 ikilik, 7/7 faul, 8 ribaund, 1 blok.
Haftanın Takımı : NSK Eskişehir Basketbol
Coachu: Brad Grennberg (NSK Eskişehir Basketbol )
Oyuncu: Harris ( NSK Eskişehir Basketbol)
6.Oyuncu: Vesely (Fenerbahçe Ülker)
Genç Oyuncu: Kartal (NSK Eskişehir Basketbol)
Savunmacı: Harris (Royal Halı Gaziantep Basketbol)
Haftanın Beşi: Dixon (Pınar Karşıyaka), Jenkins (İstanbul Bşb), Diebler (Pınar Karşıyaka), Cauley (Türk Telekom), Semih (Fenerbahçe Ülker)
