Tayyar SÜMEN

LAFA DEĞİL,İCRAAT BAKIN!

Tayyar SÜMEN

ECZACI- VAKIF KOZLARINI PAYLAŞACAK.. 
Bayan ve Erkek Voleybol takımlarımız Avrupa şampiyonalarında 5 Şubat tarihinden itibaren finaller için görücüye çıkıyorlar. 12 takım ile katıldığımız Avrupa Kupalarında 9 takım ile şampiyonluk kovalayacağız. 

Avrupa Erkekler Şampiyonlar Ligi'nde Arkas Yarı finale kalmak için ilk maçını 5 Şubat Salı günü deplasmanda Polonya'nın Zaksa Kedzıerzyn Takımı ile yapacak. Bu şampiyonada Fenerbahçe Grundig grubu çıkamayarak elendi. Bayanlar Şampiyonlar Ligi 6'lı final karşılaşmasında 7 Şubat Perşembe günü Vakıfbank ile Eczacıbaşı kozlarını paylaşacaklar. Rakibini eleyen takım, finalde ev sahipliğini üstlenen Galatasaray ile Yarı Finalde mücadele edecek. 

CEV’DE ÜÇ TAKIMIMIZ VAR.. 
Avrupa Bayanlar CEV Kupası'ndaki temsilcimiz Fenerbahçe Yarı Final karşılaşmasında Rusya'nın Uralochka NTMK Ekaterınburg ile final için karşılaşacak. Erkeklerde ise iki Ankara takımımız 6 Şubat Çarşamba günü yarı finalde Halk Bankası Ukrayna temsilcisi Lokomotiv KHARKIV'ı, Maliye Milli Piyango da İtalya'nın Andreoli LATINA Takımını ağırlayacak. Bu şampiyonada TED Koleji Bayan takımımız şampiyonaya veda etti. 

GALATASARAY- İLBANK CHALLENGE KUPASI’NDA.. 
Challenge Kupası'nda da iki takımımız var. Erkeklerde Galatasaray Rusya'nın Ural Ufa Takımı ile, Bayanlarda da İLBANK yine Rusya temsilcisi Dinamo KRASNODAR ile deplasmanda karşılaşacaklar. Bu grupta da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Erkek Takımı elenmekten kurtulamadı. Böylece bu hafta içerisinde 8 takımımız ilk maçlarında avantaj sağlamak için mücadele edecekler. Bu maçların önümüzdeki hafta da rövanşları oynanacak. 

KARABIYK VE MUTLUGİL BİRLİKTE MAÇ İZLEDİLER.. 
Sevgili voleybol dostları önceki hafta İstanbul’da yapılan Eczacıbaşı ve Vakıfbank’ın yaptığı Avrupa Kupalarındaki maçları eski Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık, Asbaşkan Serdar Keskin ve Merkez Hakem Komitesi Başkanı Aydın Öztürk, Federasyon Başkanı Özkan Mutlugil ve Başkan Vekili Mustafa Ekşi ile birlikte maç izlediler. Çok güzel bir dostluk örneği verdiler. Dileğimiz bu dostluğun sürmesi. Başkan Karabıyık ve arkadaşlarını Eczacıbaşı Vitra- Vakıfbank’ın birbirleriyle oynayacakları maçlarında da görmek isteriz. Karabıyık’ın bu takımlarımızın başarılarında büyük katkıları olduğunu herkes biliyor. Bunu da kimse inkar edemez. 

KARABIYIK, YEMEDİ, YEDİRMEDİ.. 
Demokratik bir şekilde yapılan seçim sonrası eski yönetimin görevleri sona erdi. Özkan Mutlugil Başkanlığındaki yeni yönetim ise göreve başladı. Aradan da 4 ay geçti. Her şey yolunda diyorlar. Karabıyık öyle bir temel atmış ki, aradan 4 ay geçmesine rağmen her şey yolunda gidiyor. Değişen bir şey yok. Karabıyık yemedi, yedirmedi. Altı yıl boyunca Türk Voleybolu için gecesini gündüze kattı. Voleybolumuzu bu günlere getirdi. 12 takımla Avrupa kupalarında mücadele etme olanağı bulan takımlarımızdan 3’ü elenirken, 9 takımımız Avrupa’yı sallamaya devam ediyor. Milli takımlarımızın başarıları ise herkesçe biliniyor. Bunları tek, tek yazmaya gerek yok. Bundan sonraki sürelerde yükselen çıtanın daha yükselmesi en büyük dileğimiz. 

ÇOK BİLMİŞLER SİZİ RAHAT BIRAKMAYACAKLAR.. 
Özkan Mutlugil yeni Federasyon Başkanı seçildikten sonraki bir yazımda, “Çok bilmişler, sizi rahat bırakmayacaklar” başlıklı yazımda şunları yazmıştım: 
“Sevgili voleybol dostları, yukarıda yazdıklarımın bazıları benim düşüncem, bazıları da çevreden aldığım duyumlar. Sayın Mutlugil, camiada çokbilmişler var. Bunlar sizi rahat bırakmayacaklar. Eski Başkan Erol Ünal Karabıyık gibi dik dur. Çokbilmişlere elini kaptırırsan, kolun da gider. Aman dikkat diyorum. Benim Karabıyık’tan hiçbir beklentim olmadı. Gazetecilik görevimi yaptım. Sizden de bir beklentim yok. Gazeteciliğimi yapacağım. 
Bazı gazeteciler gibi, başkanın yanında başka, olmadığı yerde başka konuşan gazetecilerden değilim. Doğrular neyse onları yazmaya devam edeceğim. Önceki yazımda sizin için öneride bulunmuştum. Bu dostça bir öneriydi. Dinlemedin, başkan oldun. Yukarıda yazdığım öneriyi de unutma. Özellikle papazlara, taş kafalara, sinecen ve ikiyüzlülere elini kaptırma, yoksa kolun da gider"
Sevgili dostlar yazım bu. 

BU DOSTÇA BİR ÖNERİYDİ.. 
Yukarıda yazdıklarım dostça bir öneriydi. Bunu büyütmeye, kulp takmaya gerek yoktu. Akıl vermeler, istekler, menfaatlar gibi şeyler her yerde, her zaman olabilecek işler. Ama bazı gazeteciler, başkan Mutlugil’e iyi niyetle yaptığım bu öneriyi sağa, sola çektiler. “Papaz, taş kafa, sinecen ve ikiyüzlüler kim?” sözcüklerini kendilerine yakıştırdılar. Biri, bir yolculukta arabaya binerken “ Papaz geldi” dedi. Hele biri var ki, yazısında, beni kastediyorsan, “Elhamdurullah müslümanım” diye yazdı. Bazı sitelere de iki günde bir yazıp, benden “papaz, taş kafa, sinecen, ikiyüzlü kim?” açıkla diye yazıp duruyor. Bu kişiyi ciddiye alıp da cevap dahi vermedim. İki gazeteci de yazılarımdan dolayı bana küsler. Canları sağ olsun. Ben o yazıyı yazarken birilerini kastetmemiştim. Bu kelimeleri üzerlerine alınan varsa artık onlara da diyeceğim yok. Son anda aklıma geldi. Yine bir gazeteci arkadaşımız, bir toplum içerisine geldiğimizde laf çakıştırıyor. “Öyle yazıyorlar, böyle yazıyorlar. İsim yazmıyorlar, birçok kişiyi zan altında bırakıyorlar” diye. Merak etme arkadaş, gerektiği zaman isminizi de yazarız. 

Tayyar dolduruşa gelip seviyesini düşürmez. Sizle toplum içerisinde tartışmaz. Bundan emin olun. Bir Haber Türk Gazetesi’ne bakın, bir de kendi gazetenize bakın, voleybol ne kadar yazılıyor. Lafa değil icraata bakın. 

AL SANA CANLI, CANLI ÖRNEK.. 
Yukarıdaki yazıma canlı, canlı bir örnek vereyim. Geçtiğimiz hafta İstanbul’da Voleybol Merkez Hakem Komitesi’nce seminer düzenlendi. Merkez Hakem Komitesi Başkanı Ümit Sokullu, “Ben hakemliği bıraktım. Federasyonda da görevim yoktu. Bana selam vermeyen çok kişiler vardı. Hakem Komitesi Başkanı olunca, bugün 255 mesaj birden geldi. Bunu istemiyorum” diye konuştu. 

İşte bu canlı bir örnek: Özkan Mutlugil de başkan olunca tebrik eden ve çeşitli isteklerde bulunan birçok kişi olmuştur. Kimi akıl vermeye kalkmıştır, kimi onu bunu suçlamıştır. Böyle bir şey yok denilirse bu yalandır. Yaş 66, 38 yıllık bir gazeteciyim. Bunların çok örneğini gördüm ve yaşadım. Karabıyık federasyon başkanıyken, durmadan istek ve suçlamalar yazanlar, aradan 4 ay geçti, aynı istek ve suçlamalar yerine geldi mi? Nerede o gazeteciler, şimdi neden yazmıyorlar? Her şey yolunda yazacak bir şey yok galiba. Ne basın tribününde değişiklik var, ne de internette. Yürekli gazeteciler yazsanız ya. Neredesiniz?

Yazarın Diğer Yazıları