Trabzonspor’da hafta içinde yaşanan kaoslar ve nihayetinde hocanın görevinden istifa etmesi, istifa eden Akçay’ın yerine gelecek hocada yaşanan belirsizlik, “yerli olsun, yabancı olsun” polemiği ve bu arada camiada ve oyuncu grubunda yaşanan maddi ve manevi huzursuzluk... Karabük maçından önceki bu belirsiz ve huzursuz ortamın yanında, geçici olarak takımın başına geçen yardımcı hoca Hami Mandıralı’yı da hesaba kattığımızda, Trabzonspor'u nasıl bir maç bekliyor diye tüm Trabzonsporlu taraftarlar merak ediyordu. Karabük maçı öncesi Hami Mandıralı, Henrique’yi kadroya almayarak belli ki diğer oyunculara gözdağı veriyordu... Maça baktığımızdaysa, bir tarafta moralsiz Trabzonspor, diğer taraftaysa moralli ve iyi oynayan bir Karabükspor... Öyle bir müsabaka ki bu, Karabükspor hocası Tolunay Kafkas daha önce Trabzonspor'da çalışmış olduğu için, rakibi daha iyi analiz edebilecek bir konumdaydı. Trabzonspor ise, Akhisar maçında yapmış olduğu hataları yapmamak için orta sahayı kalabalık tutup, Emre’yi forvette tek olarak ilerde bıraktı ve hücuma da orta saha oyuncuları Adrian, Colman, Özer ve Olcan ile destek verip, gol yollarında pozisyon yakalamaya çalıştı. Doğal olan da buydu zaten ama maalesef daha 2. dakikada Karabükspor, gol ile burun burana geldi. Trabzonspor, Akhisar maçındaki hatalardan ders almamış gibi yine dağınık bir savunma ve adam paylaşımındaki eksiklerle Karabükspor’a pozisyon üzerine pozisyon verdi... Trabzonspor’un oyun anlayışında fazla değişiklik yok. Sadece “rakibi nasıl marke ederim” diye düşünürken, Karabükspor takımı topa daha çok sahip oluyor ve pozisyon üretmede hiç zorlanmayarak, kolay bir şekilde Trabzonspor kalesinde gol pozisyonu buluyordu. 10. dakikaya kadar Trabzonspor oyunda bile yokken, beklenmedik bir anda Emre’yle golü bularak, moralini biraz olsun üst seviye çıkardı ama 10. dakikadan sonra Karabükspor yine oyun hakimiyetini ele geçirdi ve baskılı oyunu ile Trabzonspor defansını bunaltmaya başladı. Trabzonspor’un, Karabükspor'u marke etmede zorlanırken, hücuma çıkmada da zorluk yaşıyordu. İlk yarıda oyunun hakimi Karabükspor’du ama skor üstünlüğü Trabzonspor’da idi...
2. yarının başında da dağınık bir Trabzonspor defansı söz konusu olunca, golün gelmesi de doğaldı. Kornerden gelen topta Trabzonspor defansının adam paylaşamaması, Onur’un da hatalı çıkışı, golle sonuçlanırken, oyun disiplininden iyice kopan Trabzonspor, 2 dakika sonra ikinci golü Eneramo ile yerken, herkes gözünün önüne bir anda Akhisar maçını getirmeye başladı. Acaba dağılan bir defans dağılan bir orta saha... Acaba dedim; “Akhisar maçı gibi farklı bir mağlubiyet olabilir mi?” Aslında olabilirdi de, çünkü Karabükspor kaçırdıkça kaçırıyordu... O goller kaçmasa, belki Akhisar maçından daha kötüsü bile olabilirdi. Trabzonspor, 45 ile 80. dakikalar arasında oyunda hiç yoktu. Giren oyuncular çıkan oyuncular, hiçbir değişiklik oyun düzenini değiştiremiyordu. Trabzonspor, geniş alanda oynamaya çalıştığı sürece, böyle sıkıntılar çekmesi de doğal. Karabükspor, 3. golü bulmak için çalışırken, hücumda hiç etkili olamayan Trabzonspor, 87. dakikada Emre ile beraberlik golünü bulurken, belki de günü kurtarıyordu. Sonuç olarak; orta sahası kopuk, defansında sıkıntı yaşayan, ne yaptığını bilmeyen bir Trabzonspor söz konusu. Sezon başından beri üretken olamayan bir Trabzonspor’u izledik dün akşam yine sahada. Bu seneyi kurtarıp, önümüz senenin takımını yapabilmek için Trabzonspor’un, iyi bir hoca ve iyi bir yönetim anlayışı ve de her şeyden önce iyi bir oyuncu grubuna sahip olması lazım. Bu sene, zevk vermeyen bir takım izlemekteyiz. Taraftarın beklentisiyse, bir an önce toparlanıp bu kaostan hemen kurtularak, iyi bir Trabzonspor’u sahada görebilmek...