Son yıllarda toplum gündemine oturan sporu ve sporcuları kirleten bir vaka şikeden dolayı güvenilirlik kalktı, başarılar gölgelendi, başarının kıymeti kalmadı. Başarılara şüpheyle yaklaşılmaya başlanıldı. Velhasıl sporun kıymeti kalmadı. Ne sporcuda şevk ne seyircide heves kaldı. Anlamını yitiren müsabakalar, yarışmalar toplumda karşılığını bulmayan başarılar ve şampiyonluklar oldu, neden mi sadece başarıya endeksli bir spor ve sporcu anlayışı.
Böyle bir anlayışı toplum katmanlarına hâkim kılarsak illada başarı ve kazanç o halde oraya giden her yol mubah her yol meşru, önce kafalar değişmeli her şeyden önce sporun ruhuna endeksli bir ahlaki yapı sadece başarıyı alkışlamak yerine spor yapmayı gaye edinen başarının ardından gelen bir organize; ama sadece başarılı olanı taktir eder başarısızı kenarda bırakırsak hep birlikte sonuçlarına katlanırız. Netice itibari ile değersizleştirirsiniz ve toplumda karşılığı git gide azalır itibardan düşer. Sporu spor ahlakı ile değil de sadece vitrin, reklam ve başka araç olarak değerlendirirseniz önümüzdeki tabloyu görürsünüz. Suçlu aramaya gerek yok hepimiz suçluyuz sporcuda, yöneticide, seyircide çünkü olaya ahlaklı, edepli, kişilikli yaklaşamıyoruz. Oysaki önemli olan spor yapmaktır.Spora yönlenmek, sporla yaşamak ve sporcu ruhlu olmak lazım.Oysa günümüzde başarıya endeksli bir toplum, okulda başarı , ticarette başarı, siyasette başarı velhasıl illede kazanmak illede kazanmak, peki kaybetmek yok mu yok o halde herkesin kazanma amacı ile girdiği bir yarışta şüphesiz kaybedende olacaktır.O halde bazen sporcuyu taktir etmek lazım,illede kazananı değil. İlginç bir anımla yazımı noktalamak istiyorum: “Uzun yıllar önce üçüncü ligde bulunan Malatya İdmanyurdu futbol takımında oynarken bir Kırıkhanspor deplasmanında 2-0 mağlup olmuştuk. Kulübe Nurettin Soykan sponsorluk yapıyordu, başımızda idareci olarakta uzun yıllar Malatya’da Gençlik Spor İl müdürlüğü yapmış olan Osman Amca vardı. Maçtan sonra dönüş yolunda yemekten sonra genç olan muhasebe yetkilisi, yöneticiye çocuklara 10’ar bin lira para ver dedi, o yöneticimizde gülerek Osman amca 2-0 mağlup olduk, galip değiliz dedi.Osman amcanın cevabı ilginçti, dedi ki: “Oğlum ben kırk senedir sporun içindeyim sporunda il müdürüyüm kimin galip olduğunu iyi bilirim, amma bu çocuklar bu karda bu kışta Malatya’dan gelerek maçlarını oynamadılar mı, ellerinden geleni yapmadılar mı, sen on bin lira parayı çok görüyorsun.Mağlup olsalar da bu çocuklar bu parayı hak ettiler.” dedi.”
Temel mantık bu olursa spor amacına ulaşır; ama illede galibiyet ve başarı derseniz daha çok şike daha fazla dopingli yıllar sizleri ve bizleri bekliyor.