Yazıma sosyal sorumluluğun gerektiğini yaparak Elazığ Sevgi Evlerinde kalan çocukları teknik ekibi ve sporcuları ile ziyaret eden o çocuklar ile güzel zaman geçiren kendileri ile mutlu olan çocukları da mutlu eden Elazığspordan bahsetmek istiyorum.
Şairin biri ne güzel söylemiş:"Bir insanı insan yapan kıyafeti, saçının şekli, derisinin rengi idili değildir."
İnsanı insan yapan doğruluğu, dürüstlüğü, işine, insanlığa ve insana verdiği değerlerdir.
İşte böyle sayın Ali Topal, Ümit Özat ve ekibinin sevgi evlerini ziyaret ederek oradaki çocuklar ile hasbıhal etmek istediklerini onlara hediye takdim etmek istediklerini söyleyince çok sevindim. Kurumuma davet ettim Elazığsporun kıymetli Psikologu hanımefendi ile Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne ziyarete geldiler. Böyle bir niyetleri olduğundan bahsedince bende ziyareti ile mutlu oldum hemen ziyaret için gerekli resmi prosedürleri yerine getirdikten bir gün sonra akşam sevgi evleri müdürü Sayın Orhan YAVUZ’U arayıp ziyaretten bahsedince heyecanlandı ve mutlu oldu. Ben ve Orhan Bey erkenden kurumda hazırlıklarımızı yaparak misafirlerimizi beklemeye başladık. Saat 18.30 sıralarında Elazığ Spor’un otobüsü sevgi evlerinin önüne geldiğinde heyecan doruklarda idi bütün çocuklar misafirlerini kapıda karşıladılar. Açılan her hediyede mutlu oldular özellikle küçük çocukları kucağına alan futbolcular görülmeye değerdi. İnsanlığın ortak derdi ve değerleri vardır, şüphesiz Elazığsporda görev yapan kıymetli yabancı sporcular, başta kalecimiz olmak üzere yabancı demek bile içimden gelmiyor fakat bu kelimenin karşılığını bulamıyorum çünkü o kıymetli futbolcular bizden birilerdir. Başta Ümit hoca bütün çocuklarla ayrı ayrı ilgilendi, empati yaptı onları kucakladı. Sohbetimizdede kendisinin de küçük çocuğunun üç yaşında olduğunu söyledi. İnanın gözleri doldu Allah devlete zeval vermesin bizim çocuklarımızın da bizlerinde hiçbir garantisi yok dedi. Bundan sonrada sosyal sorumluluk gereği bu ziyaretlerin devam edeceğini beyan etti. Kendisi ile birlikte Kuruluşumuzu ziyaret eden kıymetli teknik ekibe de teşekkürü bir borç biliyor ve bundan sonrada Elazığspor kulübünden böyle hizmetler bekliyor ve başarılar diliyorum. Yazımı Cahit SITKI’NIN dizeleri ile noktalıyorum;
Neylersin ölüm herkesin başında
Uyudun uyanmadın olacak
Kim bilir nerde nasıl kaç yaşında
Bir namazlık saltanatın olacak
Tabut misali o musalla taşında
Evet, yarına kimlerin yetim gireceğini kimse bilmediğinden her yetimi kendi yetimimiz gibi görelim. Maalesef bu yazıyı da kıymetli kardeşim yakınım çocukluk arkadaşım Mehmet KARAYOLU’NUN cenazesini Harput’ta defin ettikten sonra kıymetli kardeşim Coşkun KAMAÇ ile sohbetten sonra yazdım ve arkadaşımıza Allahtan rahmet diliyorum.
Yorumlar / 1