Öncelikle TÜrkiye'de takımlarımızda sportif direktörlügün acilen yayılması gerekiyor. Neden derseniz öncelikle sportif direktör denince aklimiza ne geliyor. Ona bi bakalim.
Sportif direktörün görevi yönetimle takım arasında köprü olmasıdır. Transferlerle, altyapı ile futbolcu izleme komitesi ile tesislerle,yapılan kamp yeri ile daha birçok görevi vardır. Biz de ise genelde bu işleri futbol sube sorumlusu yöneticiler yapar. Ama genelde bu işi yapanlar da futbol bilgisi az olan yönetimde sözü gecen genelde başkana yakın olan kişilerden oluşur. Oysa futbol direktörü olan kişiler, genelde futbolun içinden gelen bu işe yıllarını vermiş eski oyuncular arasından seçilir. Örnek olarak Real Madrid'te Zidane, İnter'de Marco Branco, Barcelona'da Zubizarretta, Bayern Leverkusen'de Rudi Völler, Borussia Dortmund'ta Michael Zorc gibi futbolun içinden gelmiş kişiler vardır. Türkiye'de de Trabzonspor'da Ünal Karaman, Besiktaş'ta Önder Özen gibi isimler sportif direktörlük yapmaktadır. Bunun takımlara olumlun yansıyacagı kesindir. Ama bizim ülkemizde parayı veren başkanlar, futboldan anlamasalar da en son sözü kendileri söylemek ister. Bu yüzden de çoğu teknik direktör takımlarından ayrı kalmıştır. Oysa yapacakları en iyi iş takıma iyi bir sportif direktör bulup kendilerinin mali konularla ugraşması gerekir. Zamanla diğer takımlarımızında sportif direktörlük konusuna sıcak bakacaklarini umuyorum. Tabiki tercihlerini çok iyi yapmalılar. Umarım Türk futbolu böylelikle daha güzel yerlere gelecektir.
Son olarak yeni sezonumuz herkese hayırlı olsun, kavgasız fair play çerçevesinde maclar oynanması umuduyla.