- Haberler
- Futbol - Süper Lig
- Sağın Yeni Alternatifi
Sağın Yeni Alternatifi
Sezonun ikinci yarısında birdenbire ortaya çıkıp Türk futbolunda sıkıntısı çekilen sağ bek için 'Ben de varım' diye haykırdı.
2. Lig takımı BUGSAŞ Spor'dan gelip Süper Lig'de racon kesti. Sağ kanadı bir buldozer gibi kullandı, hem savunmada hem de hücumda adeta iki kişilik oynadı. Geçmişte U18 düzeyinde ay-yıldızlı formayı giyen 23 yaşındaki oyuncu, şimdi gözünü A Millî Takım'a dikmiş durumda.
Geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında Bursaspor formasıyla futbolseverlerin dikkatini çeken bir oyuncu oldun. Bize kısaca kendini tanıtır mısın?
23 Ocak 1990 Artvin Borçka doğumluyum. Babam biyoloji öğretmeni olduğu için sürekli tayini çıkar ve kent değiştirirdik. Üç kardeşiz ve en küçüğü benim. Trabzon takımlarından Pelitli ve Arsinspor'da forma giydim. Daha sonra Ankaraspor'a transfer olup ailemden ayrıldım. Millî futbolcu olmamdan dolayı kazandığım hakla Aksaray Üniversitesi BESYO'da beden eğitimi öğretmenliğine kaydımı yaptırdım. Ancak okula devam edemiyorum. Uzun süre ailemden uzakta yaşadım. Babam emekli olduktan sonra ailem Bursa'ya yerleşti. İki yıldır Bursa'da yaşıyorlar. Ankara'dan sürekli Bursa'ya ailemin yanına geliyordum. Bütün akrabalarım da Bursa'da yaşıyor.
Hangi takımlarda futbol oynadın?
Futbola 13 yaşında Borçka Gençlerbirliği takımında başladım. Tam filiz lisansım çıktı, ertesi gün öğretmen olan babamın tayini nedeniyle hiç forma giyemeden Yeni Pelitlispor'a transfer oldum. Üç sezon oynadıktan sonra da Arsinspor'a geçtim. Arsinspor'dan Ankaraspor'a, oradan da 2009 yılında Keçiörengücü takımına transfer oldum ve profesyonel sözleşme imzaladım. 2010 yılında ise BUGSAŞ Spor'a transfer oldum. 2.5 sezon BUGSAŞ takımının formasını giydim. 2013 Ocak ayında da Bursaspor'a geldim.
Futbolcu olmaya nasıl karar verdin?
Borçka'da futbol çok gelişmiş değildi. Sadece 1-2 kulüp vardı. Babamın Trabzon'a tayini çıkmasaydı belki de futbolcu olamayacaktım. Ailem bana hiç karışmadı. Bazı babalar vardır, oğluna baskı yapar, "Futbolu bırak, okumaya bak" diye. Babam bana istediğimi yapabileceğimi söyledi. Küçük yaşlarda çok yaramaz bir çocuk değildim. Futbolu küçük yaşlardan beri seviyordum. Yeteneğim sayesinde futbolcu oldum. Kimse benim elimden tutup, "Gel seni futbolcu yapalım" demedi.
Sürekli sağ bek olarak mı oynadın?
Altyapıda forvet oynuyordum. Zaman zamanda sağ açıkta görev yaptım. Daha sonra U18 Genç Millî Takımı'na davet edildim. O dönemde takımı Abdullah Ercan çalıştırıyordu. Beni sağ bek mevkiine aldı. Arsin takımındaki hocalarım da beni Millî Takım'da oynarken izledi ve o mevkide daha verimli olduğumu anladı. O gün bugündür sağ bek oynuyorum. Benim için daha iyi oldu. Çünkü yüzü dönük oynamak daha kolay.
Futbolculuğunda verdiğin en kritik karar neydi?
Bu sezon başında BUGSAŞ Spor'da yaşadığım olaylar ve Bursaspor'a transferim, verdiğim en kritik karardı. Sezon başında takımdan ayrılmak istediğimi belirttiğim için kadro dışı kalmıştım. Kendi hedeflerim doğrultusunda karar almam gerekiyordu. Ama daha sonra yönetimle anlaştık ve oynamaya devam ettim. Bursaspor'un yanı sıra Beşiktaş ve Trabzonspor beni transfer etmek için devreye girdi. Ama ben tercihimi devre arasında Bursaspor'dan yana yaptım.
Neden Bursaspor'u tercih ettin?
Bursaspor şampiyonluğun ardından birçok futbolcunun oynamak istediği bir kulüp haline geldi. Transferim için Ertuğrul Hoca 1.5 sezon önce benimle konuştu ve "Seni Bursaspor'a alacağız" dedi. Ben de kendisine "Ayrılırsam söz, Bursaspor'a geleceğim" dedim. Vermiş olduğum bir söz vardı ama tek etken bu değildi. Bursa'ya sürekli gelip gidiyordum. Bursaspor taraftarının takımına ne denli bağlı olduğunu görüyordum. Bir de BUGSAŞ Spor'da takım arkadaşım Mustafa Er ağabeyim vardı. Kendisi eski bir Bursasporluydu. Bana sürekli Bursaspor'u anlatıyordu. Ne denli güzel bir camia olduğunu söylüyordu. Ailem de Bursa'da yaşıyordu. Bunların hepsi gelmem için bir sebepti.
Bursaspor'a transferin gerçekleştiğinde neler hissettin?
Sezon başında çok şanssızlıklar yaşadım. BUGSAŞ Spor'da kadro dışı kaldım. Daha sonra forma giydiğim ilk maçta sakatlandım. Moralim çok bozuldu. Çünkü eski performansıma dönemezsem beni izleyen Bursaspor'a gelme şansım olmayacaktı. İmza attıktan sonra bütün düşüncelerden kurtuldum. Rahatladım. Böylesine büyük bir camiaya ve Süper Lig'e gelmenin verdiği mutluluğu tarif etmek çok zor.
Alt ligden gelip bir anda Spor Toto Süper Lig'de oynayacak olman seni nasıl etkiledi?
Alt liglerde oynayan tüm futbolcuların amacı Spor Toto Süper Lig'de forma giyebilmek. Allah herkese bunu nasip etsin. Gerçekten çok güzel bir duygu. Ligde tüm maçlar yakından takip ediliyor ve bir anda televizyondan izlediğin futbolcularla mücadele için sahaya çıkıyorsun.
Hikmet Karaman hakkında düşüncelerin nelerdir?
Takıma alışma sürecinde Ertuğrul Hoca vardı. Beni çok fazla sıkmadı. Bana güvendiğini hep hissettirdi. Basser'in sakatlanmasından sonra Sivasspor kupa maçında hiç düşünmeden beni sahaya sürdü. Ertuğrul Hoca çok sakin bir yapıya sahip. Hikmet Hoca ise çok hırslı. Zorluk çektik ama yavaş yavaş düzene girdik.
Bursaspor formasını sırtına geçirdiğin ilk maçta neler hissettin?
Hayatımda iki kez heyecanlandım. İlk heyecanlandığım an U18 Millî Takımı'nın formasını giydiğim andı. Trabzon'da Rusya'ya karşı oynarken sahaya çıktıktan sonra maçın ilk 5 dakikasında resmen ayaklarım titredi. Bursaspor formasıyla sahaya çıktığımda da aynı heyecanı hissettim.
Bursaspor'un kadro kalitesine baktığında neler söyleyeceksin?
Sezonun ilk yarısında da Bursaspor'u takip ediyordum. O dönemde de çok şanssız puanlar kaybedildi. Geldikten sonra da çok şanssız şekilde puanlar kaybettik. Kupada Sivasspor ve Fenerbahçe karşısında çok şanssız yenilgiler aldık. Ligde Galatasaray karşısında çok iyi oynadık ama puan kaybettik. Her şeye rağmen sezonu dördüncü sırada bitirdik. Kadro kalitesi ve oyuna bakarsak bence ilk üç takım içerisindeyiz.
Sağ bek oynamanın en zor yanı sence ne?
Defans oyuncusunun üzerinde hata yapma korkusunun baskısı oluyor. Özellikle şampiyonluğa oynayan bir takımdaysan çok daha dikkatli olmak zorundasın. Bir hata yapınca bu hemen göze batar. Sağ bek oynamak farklı. 70-80 metrede oynuyorsun. Sürekli ileri-geri gitmen, kademeye girmen gerekiyor.
Trabzonspor'a çok güzel bir gol attın. O golü bize anlatır mısın?
Maçtan önce garip olaylar oldu. Takım arkadaşım Musa bana, "Hep gidip orta yapıyorsun. Neden içeri girip şut çekmiyorsun?" diyordu. Maçın öncesinde de gol atmak aklımda vardı. Benim oyun yapımda hücuma destek vermek var. Asist yapmaya çalışıyordum. Anlık bir pozisyonda denk geldi. Çok güzel bir şut çıktı ve güzel noktaya gitti. Millî Takım kalecisi Onur'a böyle bir gol atmak güzel oldu. Bu golle de maçı kazandık. Benim çok sayıda Trabzonlu arkadaşım var. Maçtan sonra aradılar ve bana, "Biz Trabzonsporluyuz ama yarısı kadar da senin takımın Bursasporluyuz" dediler.
Futbolculuğunda kendini geliştirmen gereken noktalar sence neler?
Bazen kademe hataları yapıyordum. Buna dikkat etmeye çalışıyorum. Örneğin BUGSAŞ'ta forma giyerken orta açmak için çok çalıştım. Günümüz futbolunda artık ortaların pas gibi olması gerekiyor.
Defansla orta saha uyumu özellikle hücuma çıkarken önemlidir. Sen orta saha ile uyumunu nasıl görüyorsun?
Defanstan topla çıkarken orta sahanın kaliteli oyunculardan kurulu olması lâzım. Bu konuda Batalla, Edu ve Belluschi gibi isimler çok kaliteli. Onların defansa dönük oynamaları bize çok büyük avantaj sağlıyor. Bana sorarsanız Batalla şu an için Türkiye'deki en iyi orta saha oyuncusu konumunda. Geçtiğimiz maçlardan birisinde bir baktım yanıma gelmiş, defanstan top çıkartıyor. Çok mütevazı bir yapısı da var. Türk futbolcusu bu başarıları yakaladığı zaman hemen şımarıyor ama Batalla'da bu da yok. Onun hakkını taraftarımız da çok iyi veriyor. Belluschi de çok kaliteli ve kariyerli bir isim. İnternetten eski gollerine bakıyorum da mükemmel şutlar atmış. Bursaspor için büyük bir kazanç. Çok fazla koşuyor. Ekstra işler yapıyor. Onlar önümüzde bu mücadeleyi yapınca bizim de hırsımız artıyor. Takım içindeki yardımlaşmamız çok iyi.
Çok kısa zamanda takımda forma şansı buldun. Performansını nasıl değerlendireceksin?
Açıkçası ben de bu kadar erken forma şansı bulacağımı beklemiyordum. Çünkü alt ligden gelmiş bir futbolcuydum ve hemen o şansın bana verileceğini düşünmemiştim. Ama şans bana güldü. Futbolda ele geçen fırsatları iyi değerlendirmelisiniz. Formayı kaptıktan sonra işler yolunda gitti. Ama daha iyisi yapabilecek kapasiteye sahibim.
Takımda çok sayıda yabancı oyuncu var. Sen de ilk kez yabancı oyunculardan kurulu bir takımda bulunuyorsun. Bu seni zorladı mı?
İlk defa yabancı takım arkadaşlarım oldu. Batalla ve Belluschi sanki 10 yıldır aynı takımda oynuyormuşuz gibi hemen gelip sıcakkanlı bir biçimde bana destek oldu. Oyun içinde de aynı şey geçerli. Anton Ferdinand mesela benden sonra geldi ama hemen takıma alıştı. Onların bana yaklaşımı bu sorunu aşmamı sağladı. Dışarıdan farklı görünüyordur ancak takımın içinde Türklerle yabancılar arasındaki uyum çok güzel. Kaptanlarımız Ömer Erdoğan ve İbrahim Öztürk de çok değerliler.
Unutamadığın maç hangisi?
Bursaspor-Trabzonspor maçı bugüne dek oynadığım en keyifli mücadeleydi. Sadece gol attığım için değil çok tempolu ve heyecanlı bir maç oldu.
Kendine hedef olarak ne koydun?
Bursaspor'da kendimi kanıtlayıp kalıcı olmak en büyük hedefim. Futbolculuk çok nankör bir meslek. Sakatlandığınız zaman bir anda geriye gidebilirsiniz. Bursaspor'da kendimi ispatladıktan sonra gerisinin geleceğini düşünüyorum. A Millî Takım'da forma giymek
Futbolcuların yaşantılarına dikkat etmeleri gerekiyor. Sen bu konuda neler yapıyorsun?
Futbolcu kendine ihanet etmeyecek. Uykuna, gezmene ve yediklerine dikkat etmelisin. Çok farklı bir iş yapıyoruz. Diğer insanlar gibi yaşayamayız. Gece uyumayıp ertesi gün antrenmana çıkınca sakatlanırsınız. Sonra kimseye bir şey anlatamazsınız. Vücudumuzu iyi kollamak zorundayız. Biz kendimize ne kadar bakarsak o kadar uzun süre üst düzey futbol oynayabiliriz. Tabii bu noktada gençlere yol gösteren insanların da olması çok önemli. BUGSAŞ'ta Abdullah Gün ve Mustafa Er abilerim çok güzel örnekler verdi. Genç yaştayken "Ben oldum, tamamdır" derseniz bir anda yere çakılırsınız. Bunun çok örnekleri var. Bu durumu yaşamamak için hayatımıza dikkat etmeliyiz.
Maça nasıl konsantre oluyorsun? O gün karşında oynayacak olan futbolcuyu analiz eder misin?
Alt liglerde rakip oyuncuları izleme şansımız olmuyordu ama Süper Lig'de her maç televizyondan yayınlanıyor. Ben de tabii ki rakibin forvetlerini izliyorum. Her maçın ayrı bir konsantrasyonu vardır. Maça çıkmadan önce kendimi dinlemeye alıyorum.
BUGSAŞ Spor'da forma giyerken Bursaspor'a karşı oynamıştın. Neler hissetmiştin?
Çok heyecanlanmıştık. Bursaspor kurada bize çıkınca Mustafa Er hemen takımı anlatmaya başladı. "Eyvah abi şimdiden strese sokuyorsun bizi" dedik. Maçta çok dirençli oynadık. Maçın ilk yarısında sakatlandım, ikinci yarıda oynayamamıştım. Uzatmalarda yediğimiz gollerle elenmiştik.
Hikmet Hocayla çalışmalar nasıl gidiyor? Müzik eşliğinde antrenmanlar yapıyorsunuz...
Hikmet Hocanın çok farklı bir yapısı var. Futbolcuyu motive etme tarzı çok farklı. Müzikle antrenman yaptık. İlk başta bize garip geldi ama baktık çok güzel oldu. Bu olaylar takımı toparlıyor. Birlikte hareket ediyoruz.
Bursa kentini nasıl buldun?
Bursa'nın mistik bir havası var. Karadenizli olduğum için yeşillik bizim için çok önemli. Havası çok güzel. İnsanları çok güzel. Ankara'da 5 yıl yaşadım, tam bir memur kenti. Gezecek bir yer yok. Kışın havası çok soğuk. Adeta insanı yakıyor. Bursa ise çok gelişmiş bir kent. Dışarıdan insanlar konuşurlar, "Bursa sıradan bir kent" derler ama gelip burada yaşadıktan sonra hakkını verirler.
Timsah Arena her geçen gün yükseliyor. Sen stadyum inşaatını görünce neler hissediyorsun?
Allah ömür ve izin verirse o stadyumda oynarız. Mükemmel bir atmosfer olacaktır. O stadyumda elde edilecek başarılar, yeni şampiyonluğun da kapısını aralayacaktır.
Dünyada en beğendiğin kanat oyuncusu kim?
Barcelona takımında forma giyen Dani Alves.
İzlemekten veya yapmaktan keyif aldığın başka sporlar var mı?
Masa tenisi oynamaktan keyif alıyorum. İddialıyımdır.
Medyayla aran nasıl? Maçlardan sonra televizyon veya gazetelere bakıyor musun?
Çok fazla gazete veya televizyon izlememeye çalışıyorum. Ben okumasam da illa ki çevremde okuyanlar bana yazılanları söylüyor. Olumsuz şeyleri okuyunca moraliniz bozuluyor. Bu nedenle pek okumuyorum.