Oynadığım En İyi Takım Barca!

Golcü futbolcunun röpartajından satırbaşları şöyle:

Bekçi bir baba ve temizlikçi bir annenin oğluydum. Benimle ilgilenen kimse yoktu. Herkes arkamdan kötü konuşurdu. Kimse benim şu anda geldiğim konumu hayal bile edemezdi. Herkese laflarını yedirdim ve bu benim en büyük şampiyonluğum."

"Ben çaldım ama..."
“Disiplinsiz büyüdüğüm için bisiklet çalmışlığım bile oldu ama disiplin, şu anda hayatımın olmazsa olmazıdır. Benim çocuklarım bisiklet çalacak olsa, en ağır şekilde ceza veririm.”

"Evde sadace babayım"
"Evin dışında takımımı ve Zlatan Ibrahimovic’i temsil ediyorum ama eve girdiğimde sadece bir babayım. Bu yüzden çocuklarım bana 'Zlatan' diye seslenemez. Bana 'baba' demek zorundalar. Söylediğim gibi disiplin ve saygı benim için çok önemli."

"En iyisi Mourinho"
“Çalıştığım en zeki teknik direktör  Mourinho’dur. Müthiş akıllı bir adam. Herkese aynı şekilde yaklaşmaz. Oyuncudan tamamen faydalanmak için davranışları da farklılıklar gösterirdi.”

"Yer aldığım en iyi takım Barcelona'ydı"
“Guadiola’nın Barcelona’sı muhtemelen yer aldığım en iyi takımdı. Teknik açıdan kusursuzduk ve maçlara başlamadan kazanacağımızdan emindik. Başka bir gezegenden gelmiş gibiydik.”

"Wenger beni denemek için çağırdı"
“Ne kadar yetenekli bir oyuncu olduğumu her zaman biliyordum. Insanlara bunu kanıtlamayı hiç sevmiyorum. 13 yıl önce Arsene Wenger beni denemek için çağırdı. Baktım beni alacağı yok, ertesi gün Ajax’a imzaladım.”

"Premier Lig en iyisi ancak..."
"Premier Lig’in dünyanın en iyisi olduğunu kabul ediyorum ancak Paris’te yaşamaktan çok mutluyum.”