Fırtına İçin Kayyum Talebi!

Trabzonspor Kulübü Derneği üyeleri olan davacılar Ahmet Hamdi Gürdoğan, Yener Kum, Sebahattin Ahıskalı, Adil Nadi, Nait Bayraktar ve Temel Korkmaz, avukatları aracılığıyla Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesine sundukları dava dilekçesinde, Trabzonspor'un mevcut yönetim kurulunun Mayıs 2013 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda seçildiği belirtilerek, normal şartlarda kulübün seçimli olağan genel kurulunun Aralık 2013'te yapılması gerektiği anımsatıldı.

Dilekçede, Mayıs 2013 tarihli olağanüstü genel kurulda seçilen yeni yönetim kurulunun olağan seçimli genel kurula kadar görev yapması gerekirken yeni yönetimin tüzük değişmiş gibi davranarak Aralık 2013'te yönetim kurulu seçim gündemli olağan genel kurul toplantısı yaptığı ifade edildi.

Söz konusu tüzük değişikliğinin hukuka uygun gerçekleşmediği ve tüzüğün değişmediğinin tespiti amacıyla Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın sonucunun da Yargıtay tarafından onandığı anlatılan dilekçede, mahkemenin kararına göre yönetim kurulunun görev süresinin Aralık 2013'te dolduğu ve bu tarihte seçimli olağan genel kurul yapılması gerektiği kaydedildi.

Dilekçede, mahkemenin kararına rağmen bordo-mavili kulüp yönetiminin, bugüne kadar seçimli genel kurulu toplamadığı, bu yöndeki üye taleplerini görmezden geldiği belirtilerek, bir süre önce bin 600 üyenin kulüp tüzüğünün 30. maddesi uyarınca olağanüstü genel kurul talebinde bulunduğu ancak yönetim kurulunun bu talebi yerine getirmediği bildirildi.

Dilekçede, bu sebeplerle davalı Trabzonspor Kulübü'nün tüzüğünün 30. maddesi uyarınca olağanüstü genel kurul toplantısı yapılabilmesi için kulüp üyeleri olan davacılardan 3 kişinin olağanüstü genel kurul çağrısı yapması için görevlendirilmesi talep edildi.

Davacılardan Gürdoğan, dilekçeyi mahkemeye sunduktan sonra ellerinde çeşitli dövizler bulunan beraberindeki diğer kulüp üyeleriyle adliye önünde basın açıklaması yaptı.

Gürdoğan, mahkemeye bugünkü başvurularının amacının Trabzonspor'u belirsizliklerden kurtarıp kulübü eski gücüne kavuşturmak olduğunu ifade ederek, "Trabzonspor bugün tamamen maceraya sürüklenmekte. Bugün buraya bir avuç taraftar olarak geldik ama Trabzonspor'la adı anılan ve Trabzonspor'un sözde sahibi olduğunu söyleyenler hiç burada yok. Ama lafa sıra geldiğinde herkes en büyük Trabzonsporlu. Trabzonspor yok oluyor, herkes seyrediyor" dedi.

Geciken adaletin adalet olmadığını savunarak, adaletin bir an önce bu davayı sonuçlandırmasını isteyen Gürdoğan, adaletin Trabzonspor'un yok oluşunu seyretmemesi gerektiğini dile getirdi.

Gürdoğan, sözlerini "Trabzonspor'un sahipsiz olmadığını göstermek için buradayız. Trabzonspor söz konusu olduğunda hiçbir şeyden çekinmeyeceğimizi, Trabzonspor'un ve Trabzon'un haklarını her platformda arayacağımızı göstermek için buradayız" diyerek tamamlandı. 

-Olayın geçmişi

Daha önce de Trabzonspor Kulübü üyeleri Recep Bakırtaş ile Ali Sait Yılmaz, Trabzon 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ayrı ayrı sundukları dilekçelerde, Trabzonspor Kulübünün 25-26 Mayıs 2013'te 19 Mayıs Spor Salonu'ndaki olağanüstü kongresinde, tüzük değişikliğine ilişkin alınan genel kurul kararlarının, yasaya ve tüzüğe aykırı olduğu iddiasıyla iptalini istemişti.

Trabzonspor'un olağanüstü genel kurulunda, yönetim kurulunun görev süresini belirleyen 68. maddeye "Yönetim kurulunun görev süresine bir defaya mahsus olmak üzere 2 yıl eklenir" şeklinde geçici madde eklenmiş ve yeni yönetimin görev süresi 6 aydan 2 yıl 6 aya çıkarılmıştı.

Trabzon 1. Asliye Hukuk Mahkemesi de Bakırtaş ve Yılmaz'ın olağanüstü genel kurul kararlarının iptali istemiyle açtıkları davayı kısmen kabul ederek, Trabzonspor Yönetim Kurulunun görev süresinin bir süre daha uzatılmasına ilişkin genel kurul kararını iptal etmişti. Yönetim kurulu da bu kararı Yargıtay'da temyiz etmişti.

Bu kararın Yargıtayca onanmasının ardından Trabzonspor Kulübü avukatı Fuat Göktaş, "karar düzeltme" talebiyle Yargıtay'a başvurmuştu.

Bir süre önce de Trabzonspor'da olağanüstü genel kurul için yeterli bin 490 imza toplayan üyeler, imza platformu adına yerel gazetelere ilan vererek kendileri harekete geçmeden bordo-mavili kulübün yönetim kuruluna, olağanüstü genel kurul kararı alması çağrısında bulunmuştu.