Elazığspor'u Menajerler Düşürdü!

Elazığspor'un eski menajeri Cihangir Güner'den,Elazığspor'la ilgili önemli açıklamalar.

PAYLAŞ
Spor Maraton -

Elazığspor'da 3 yıl görev yaptınız ve Elazığspor'un başarısında elbetteki sizinde katkılarınız oldu. Elazığspor ile ilk tanışmanız ne zaman oldu?

Cihangir Güner: Elazığspor ile beraberliğimiz 2009-2010 senesin de herkesin ümidini kestiği sezon da gelmiştim. Onur Güney transferi ile başlayan bir dostluk oldu.Bu sürecin başlaması benim 10 yıllık menajerliğimin en önemli hatta en kaliteli başkanı sayın Akın Şatıroğlu ve değerli  futbol şube sorumluları sayın Murat Turan ve sayın  Nazmi Yıldız’ın ve yine 2. Başkan sayın Hamit Kaya’nın destek ve güvenleri ile oluştu.O sene bana göre Türk futbolunun gelmiş geçmiş en başarılı ikinci yarısını oynayan ve hayal edilemeyecek bir başarı yakalayan bir takımın içinde olmaktan her zaman gurur duydum.

Elazığspor'u 3.lig düşecekken kurtarma ekibini içinde yer alıp önce 2.lig ardından PTT 1.lig ve daha sonra ise Süperlige çıkan bir Elazığspor'un menajeri olarak görev aldınız, bize bu zorlu yolculuğu anlatır mısınız?

Cihangir Güner: Kümede kalınan seneden sonra başkan Akın Şatıroğlu ve yönetim kurulu ile beraberliğimiz devam etti gerçekten 33 maç yenilmeyen bir takım yaratılırken herkes üzerine düşeni fazlası ile yapmaya çalışıyordu. Başarılı teknik adam kardeşim dostum Osman Özköylü de bu başarıyı en güzel şekilde oluşturarak takımın 2010-2011 sezonun da şampiyon olmasına katkı koyuyordu. O dönem gerçekten Akın Başkan önderliğinde  Nazmi Abi ve  Murat Abi  ve  Hamit Başkan gerçekten müthiş bir koordine göstererek başarıyı getirdiler. Bana göre futbolun dört atlısı bu insanlardır. bana göre Elazığspor’un gelmiş geçmiş en büyük başkanı ve yönetim kurulu bu ekiptir. Takımın şampiyonluğundan sonra ciddi bir çalışma yaparak o sene Görkem Görk, Yusuf Kurtuluş, Köksal Yedek, Caner Bulut, Sinan Özkan, Burak Akdiş, Yavuz Eraydın, Alaattin Tosun gibi isimleri kadroya katmak için yoğun çaba sarf ettik ve bu oyuncuları takıma katarak gerçekten uzun yıllar ses getirecek ekip tamamlanmış oluyordu. Arkada Erşen Çilingir, Erdal Sezek, Ozan Tahtaişleyen, Onur Güney, Arif Şahin, Murat Kayalı, Oktay Pop, Alper Kalemci, Göksu Türkdoğan gibi isimleri de birleştiren Osman Özköylü ile yola devam edildi. Şimdi eminim sevgili başkanım Akın Şatıroğlu’nun bile hüzünlendiği pişman olduğu hoca değişikliği ile Osman Hoca ile yollar ayrıldı ve takımın başına Hüsnü Özkara getirildi daha sonra Akın Başkan ve ekibi istifa edince bende bir süre ayrı kalkma zorunda kaldım takımdan;çünkü Selçuk Öztürk böyle olmasını uygun görmüştü. Takımın kötü gidişi sonucu Adanaspor maçı sonrası bir araya geldiğimizde Bülent Uygun ismi üstünde anlaştık ve Bülent Uygun ile anlaşıldı. Şampiyonluk o sezon takımımızın oldu. Selçuk Öztürk’te değişiklikler Tavşanlı maçı ile başladı önce soyunma odasında oyunculara ağır küfür ve hakaretler sonra tavırlar başladı. Allah’tan sezon bitti herkes nefes aldı.

Süperligde Elazığspor'a birçok oyuncu getirdiniz Bilica, Adem Alkaşi, Sinan Kaloğlu, Aydın Karabulut gibi. Zaman zaman Elazığspor taraftarları sizi eleştirdiler yanlış transferler yapıldı diye; ama sezon sonunda baktığımızda Elazısğpor kümede kalmıştı ve taraftarın gönlünde ayrı bir yer edinmiştiniz peki ne oldu da Elazığspor'dan ayrıldınız?

Cihangir Güner:Sezon başı başlamadan son maçta Konya’da yemekte Bülent hoca devam etmek istemediğini başkana bildirdi. Başkan olmaz devam edeceğiz diye baskı kurunca hoca devam kararı aldı. Sezon çalışmaları yapılırken Başkan 1 ay ne hocayı ne bizi aramadı bunun üstüne Hoca ile Ankara’ya gittik başkan ile Ümitköy’deki Leda Pastahanesin’de görüşme yaptık sayın Nazmi Yıldız da vardı başkan para olmadığını sponsorluk gibi bir takım olayları çözebilirse transferde bütçeyi yükseltebileceğini söyledi. Bunun üzerine hoca tekrar bu takım düşer bu takım için en az 7-8 tane kaliteli oyuncu lazım dedi. Başkan tamam bakacağız hocam dedi yine 20 gün olaya kayıtsız kaldı ve Elazığspor basının sert tepkisi taraftarların etkisi ile başkan İstanbul’a geldi ve çalışmalar başladı. İlk önce 5 trilyon bütçe koydu ki bu ancak iç transfer demekti bizde bu paraya ne yapılır diye düşünerek yeniden patlamak isteyen çıkış arayan ve hocanın inandığı Sedat Bayrak, Orhan Ak, Sinan Kaloğlu, Bülent Ertuğrul, İvesa, Bilica, Tuhm, Adem Alkaşi, Sezer Badur, Feundionu, Gökhan Emreciksin gibi oyuncular alındı ama başkanın geçen seneki Tavşanlı maçındaki kini devam ediyordu giden hiçbir oyuncuyu Bülent Uygun belirlemedi hatta son Arif ve Sinan ve Görkem’in kadro dışı kalma olayı ben Kasımpaşa maçı sonrası İstanbul a geldim hoca Çeşme’de kalmıştı. Gece hoca ile konuştuk, hoca başkanın 3 oyuncuyu kadro dışı bıraktığını söyledi acil İzmir’e gel dedi ve İzmir’e giderek hocayı Çeşme’den aldım Başkanda Özgür Öztürk ile geldi toplantı ya bu üç oyuncuyu yolladığını söyledi hocada tasarruf senin dedi çünkü kararını vermişti başkan. Bunun üzerine çok tepkiler olacağını kararı gözden geçirelim dedim baskılarım ile zorla Görkem affedildi hatta Görkem ile telefon görüşmelerimizde mevcut. Arif olayın benim ve hoca tarafından yapıldığını zannederek Kanal E televizyonun a açıklama yapmıştı. Daha sonra Arife olayın bizimle alakasının olmadığını ispat ettim Orduspor maçında otelde özür diledi abi açıklama yapayım istersen demesine rağmen zor günlerden geçiyoruz gerek yok kardeşim dedim ve konu kapandı.

O dönem eleştiri aldık bu oyuncular ile küme düşer takım diye bizde önemli olanın arkadaşlık ve davaya inanmak dedik Bülent Uygun çok tepki aldı ama geçen sene 34 maçta Bülent Uygun’un aldığı 9 adam banko oynadı. Yılmaz Vural’ın aldığı Sane diğeri yine benim getirdiğim Sesar oynadı demek ki transferde yanlış yoktu, sadece tereddütler vardı acabalar vardı bizde iyi bir arkadaşlık yakalayarak bu başarıyı yakaladık.

Başkan sizi göndermek için kimin etkisinde kaldı?

Cihangir Güner:Selçuk Öztürk, Kasımpaşa maçı öncesi İzmirspor tesislerindeki idmana gelerek bize kuzeni Özgür Öztürk’ü genel menajer yapacağını söyledi. Bülent hoca ne diyorsunuz dedi. Bende o dakikaya kadar gerçek yüzünü hep saklayan son derece kibar saygılı efendi sıcak bir dostluk gösteren kişi olan Özgür Öztürk’ün olmasın da sakınca yok dedik o gece karar alındı.

O gece parasını isteyen masörler Mehmet ve İsmail ile de yollar ayrıldı. Başkan artık başarısızlığı birilerine mal etmeye başlıyordu.7. hafta Akhisar maçı sonrası Bülent Hoca istifa etti ve Ankara’daki toplantıda Yılmaz Vural’ın bu psikolojiyi kaldıracak adam olduğunu söyledi ve onunla anlaşabilirsiniz dedi zaten  2 gün sonra anlaşma oldu.Ne oldu da Selçuk Öztürk ile ipler gerildi başkan Özgür Öztürk’e müthiş destek veriyordu her türlü yanlışını bile görmemeye çalışıyordu. Özgür Öztürk kulübün gizli başkanı gibi olmuştu. Bize de bakışı değişmişti o saygılı adam gitmiş daha soğuk mesafe koyan bir insan vardı karşımızda devre arasına kadar soğuk rüzgarlar devam etti; ama biz bu transferlerde sorumluluk aldığımız için oyuncularımız için her şeyi sinemize çektik mücadeleye devam ettik.Devre arası İvan Sesar’ın transferini gerçekleştirdik.Bu arada bir anda Emrah Yıldız sportif direktör oldu ve asıl kavga o zaman başladı bir yandan Özgür Öztürk ve o zaman sonsuz destek verdiği Rıza Ağacık ki sonradan o da diskalifiye edilecekti. Diğer yandan kulübün maddi sıkıntısını bilerek parasız oyuncu peşinde koşan Emrah Yıldız arasında soğuk savaşlar başladı ki bir şekilde Ümit Özat olayı ile Emrah da diskalifiye ediliyordu. Kısaca Özgür Öztürk, rakip gördüğü herkesi tek tek başkanın kanına girerek harcıyordu. O Emrah Yıldız, Başkanın maddi olarak her sıkıştığında yanında oluyordu. Takım ara ara iyi giderken Yılmaz Vural hocamız ben ve İlhan Var hocayı oyuncu izlemek için yurt dışına göndererek önümüzdeki senenin de planlarını yapıyordu. Bu arada Özgür Öztürk kendine göre bir scout kadrosu kurarak hocaya da bilgi vermeden oyuncu izlemeye başlamıştı. Bunlar Yılmaz hocanın kulağına geliyordu iki üç kez uyarmasına rağmen ne başkan ne de yönetim kurulu adım atmadı hatta başkanın odasında bu Osman Güzel’i bakkala yollamam dedim ve hatta Özgür Öztürk ve Osman Güzel’i kast ederek deniz şortu ile resmi olmayanlar, futbolu yönetemez büyük yanlış yapıyorsun dediğim de bana sert bir tavırla ben Osman Güzel ve Özgür Öztürk’ün okeylemediği hiçbir oyuncuyu almam hoca dese bile deyince bende zaman gösterecek başkanım dedim konu kapandı. Bu arada takımın içindeki özellikle kendi oyuncularımız Sinan, Sesar, Bilica ve Görkem muhteşem oynuyor aracı olduğum diğer kardeşlerim de ellerinden geleni fazlası ile yapıyorlardı.

Sezon için Ordu maçında kaptan ile başkan arasında yaşanan. prim kavgası büyük bir sıkıntı yarattı takımda yönetici Yüksel Aydın’ın lokantasında başkan Sedat’ı kadro dışı bıraktım deyince bende bu ortamda kadro dışı olmaz gider konuşuruz olayı çözeriz dedim bunun üzerine başkan yardımcıları Mehmet Kaya ve Korkut Şerifoğulları, Cihangir tesise gidip bu olayı çözersen seviniriz dediler ve tesise gidip Sedat,Orhan,Bülent,Sinan ve Bilica ile toplantı yaptık olay tatlıya bağlandı Bir gün sonra taraflar bir araya gelerek olay tatlıya bağlandı daha sonra Antep maçı öncesi senetleri ve ödemeleri gelenler için başkan yardım istedi hatta Bülent Ertuğrul’a başkanı kırma alacağını ötele ve senedini al dedim kırmadı alarak ayrıldı odadan benim de 10 ay önce aldığım çeki 1 ay öteleyerek başkana yardımcı oldum.Ancak bize yavrum Cihangir’im diyen adam Sivas maçı öncesi sevgili abim Coskun Kamaç’ın Maraton programına çıktığım için ve yanımda kardeşim Sinan Kaloğlu ile gittiğim için başkana o gece bizzat Özgür Öztürk tarafından bu adam kim oluyor nasıl canlı yayına çıkar diyerek başkanı adeta doldurarak üzerime yollaması ve sabah erkenden tesise güvenlik görevlilerine emir verilerek tesise girmesi yasak denilerek 3.5 yıl gururla ve şerefle hizmet ettiğim, camiasın da bulunmaktan gurur duyduğum Elazığspor ile ayrılığımız gerçekleşti.Bu arada Yılmaz Vural’a tepki koyuyormuş gibi oyuncu izleten hatta gizli hoca arayışları yapan Özgür Öztürk’ü seçen başkan Yılmaz Vural ile ayrılmaya sıcak bakacaktı.

Geçen yılki takım dağıtıldı, Yılmaz Vural gönderildi. Yılmaz Vural'a yakın biriydiniz,Yılmaz Vural neden gönderildi?

Cihangir Güner: İlk zamanlar Yılmaz Hoca ile aramız açıktı. Nedenini sonradan öğreniyoruz tabi Yılmaz Hocaya benim ağzımdan çıkmayan söylemler anlatılıyor bana da Yılmaz Hocanın ağzından çıkmayan söylemler anlatılıyor hatta devre arası transferinde Fransa ve Belçikadaydım, Gosso transferi için göreve Emrah Yıldız getirilmişti ve sanki ben Emrah Yıldız ile kavgalıyım ve basın taraftar üstüne gidiyor havası yaratılıyordu. Fransa dönüşü Antalya’da Miracle Otele gitmeden kulüp müdürü Ömer Kızılkoca ve Özgür Öztürk ile Kundu’da bir kafede bir araya geldik ve yüzleştik. Bazı konularda ben rahatsızlıklarımı söyledim, Özgür Öztürk rahatsızlıklarını söyledi ve orada bile arada herkesin yönetim kurulunun bazı üyeleri dâhil oynadığını kiminin sırf başkana yalakalık olsun diye yanlış dedikodulara karıştığını, kimi kulüp çalışanın ise dedikodu kovaladığını gördük ve süreçte Yılmaz Vural istediği oyuncuları alamayacak. Sadece Sane ve benim getirdiğim Sesar hocanın transferi olarak gerçekleşecekti; ama hoca alınan oyuncuların hepsine sahip çıkarak bu süreçten güçlü çıkmayı bilerek takımı kümede bırakıyordu. Kulübün genel menajeri her canlı yayında bu maçtan üç puan aldım bu başarım için oyunculara teşekkür ederim diyerek başarıyı kişiselleştirerek ve hocadan habersiz kafasına göre bir scout kadrosu oluşturarak sanki bu takımın geleceği 2-3 liglerdeki 1989-1990-1991’li oyuncularmış gibi başkana yönlendirmeler yapılırken aynı zamanda Avrupa’da gerçekten simsar denilen insanlara yetkiler veriliyor özellikle Osman Güzel adlı bakkala yollasan kaybolacak adama tam yetki veriliyor. Adam nerde hayatı kararmış oyuncu varsa onların peşine koşup sunuyor, başkanında hoşuna gidiyordu. Bu tip çalışmalar ancak hoca bu konuda tavrını net koydu transferleri ben yaparım benim izlettiğim ve faydalı olacağına inandığım oyuncular alınır demesine rağmen ve biz İlhan Var hoca ile 3 ay civarı bir çalışma yaptık. Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya, Avusturya ve Bosna Hersek’te birçok oyuncu izleyerek kaliteli bir oyuncu listesi hazırladık ve bu liste güzel bir dosya ile İlhan Hoca tarafından Özgür Öztürk’e ve başkana sunuldu; ancak bırakın yorum yapmayı bir tek sayfası çevrilmedi dosyanın. Kimlerdi bu oyuncular Ante Rebiç 1993 doğumlu oyuncu 300-400 bin Euro’ya işi bitecekti ön protokol yapılacaktı; ancak oralı olunmayınca Rebiç 3 milyon Euro’ya sezon sonu U 19 Dünya kupasında üstün bir performans gösterince Juventus’a transfer oldu. Aynı durumda Huseyinoviç Dinamo Zagreb’e transfer olup 300 bin Euro olan değeri 1,5 milyon Euro’ya çıkaracaktı. Bunun gibi onlarca oyuncu gerek görülmeden dikkate alınmadı ve Yılmaz Hoca çok sevdiği takımdan da ayrılmak zorunda kalacaktı.

Yaşananlardan sonra başkan ben bu işi öğrendim Özgür Bey ve Osman Güzel bu takımı aslanlar gibi yapar diyerek sanki dışarıya hocanın kalmasını istiyormuş gibi görünürken aslında hiç de hevesli değildi. Yılmaz Vural gerçekten ciddi bir yapılanmaya doğru gidiyordu takımı profesyonel bir yapıya kavuştururken bir yandan da şehrin tanıtımına katkı koyuyordu. Ama başkanı yönlendirenler o kadar yanlış yaptırdılar ki başkan ben dâhil hoca dâhil hepimize teşekkür edeceğine sadece hakaret etmek saldırmak sureti ile kendini kandırdı aslında ve bu sezon başlamadan kulüpten Yılmaz Vural ve ekibi ve ben ayrıldık.

Bu sezon Elazığspor'da çalışmadınız ve Elazığspor küme düştü eminim ki buna en çok üzülenlerden biri de sizsinizdir. Sizce Elazığspor neden bu noktaya nasıl geldi?

Cihangir Güner: Elazığspor, neden bu hale geldi en önemli nedenlerinden biri başkanın herkesi dinlemesi her denilene inanması ve inandırılması ne olursa olsun ne başarısızlık olursa olsun ne tepki gelirse gelsin Cihangir yaptırdı kelimesine o kadar alıştırdılar ki onu o sorunları çözmekten uzaklaştı ve aslında sorunları daha da çözülmez hale getirdi. Kolaya inandırdılar onu, başka bir branşta hocalık yapan bir abimiz, anlamsız bir şekilde benimle küserek sanki Özgür Öztürk’ü yıllardır tanıyor gibi sosyal medyada eleştiri yapanları tek tek arayarak ya da özelden yazarak seni Cihangir mi yönlendiriyor, sizi Cihangir mi bağırtıyor,  gibi çocukça tavırlar içine girerek bazı gazeteci demeye utanacağım kardeşim dostum dediğim bir iki insan da başkana hep yanlış bilgiler vererek kafasını karıştırıp bizim üzerimize tamamen saldırttılar başkanı. Başkan talihsiz bir konuşma yaparak     Kanal E televizyonunda, bizi babası annesi Elazığlı değil diyerek aslında kendi ile çelişen açıklamalar yaparak daha da üzücü olaylara sebep verdi oysa etrafında aklıselim adam gibi adamlar olsaydı sonuç bu olmazdı sanki başkan her şeyini emanet ettiği etrafındaki menajerlerin anne babaları yedi kuşak ataları Elazığlıymış gibi bizi dışlamayı uygun buldu. Ben bu olaydan dolayı başkanı yaptığı açıklamaları ispata davet ederek gereken adımı attım ve başkan geri adım atarak basından ve spor camiasından üstü örtülü özür dileme durumunda kalarak büyük bir camianın başkanı olarak bu olayların içine girmemesi gerekirken ne yazık ki yanlış ifade ve yönlendirmeler ile hataların içine çekildi.

Ben en azından 2009-2010 sezonundan itibaren onarca kardeşimin transferlerini gerçekleştirdim ve Van’da dayak yedim, Tarsus’ta jop sopa yedim, Maraş’ta 4-3’ü gördüm Diski’de küfürler yedim, Pendik’te tekme tokat kafaya girdim, diğerleri ne yaptı? Ne de olsa bir pasta var aman biz pastayı büyütelim demediler yiyip bitirdiler ve bu takımın vebali bu ikiyüzlü riyakâr sahtekâr insanlar başkanı bu hale getirdiler. Ben her canlı yayında başkan için övgü dolu sözler söyledim başkan benim çıktığım yayınları izlemeden sırf yönlendirme ile benim üstüme geldi oysa başkana ilkyarının 12 ya da 13. maçı mesaj attım başkanım bırak inadı bırak bu yanlış yapan adamları, gel bu takımı kümede bırakalım dedim ve mesaj attım. Bana dönmedi cevap verme tenezzülün de bile bulunmadı oysa yalancı baharlar gelip geçiyor başkan hep yanlış yönlendiriliyor ve hatalar yaptırılıyordu ve görüyorum duyuyorum ki aynı yanlış transferler bu sene de yapılmaya çalışıyor; çünkü oyunculara açılan telefonları az çok biliyorum kulağıma geliyor bu mantık bu takımı Sakaryaspor  ve Kocaelispor gibi görebiliriz. Allah göstermesin bu tehlike bu liglerde onlarca takımı tarihe gömmüş, adamlar için önemli olmaz onlar paraya bakar çok Cengiz Öztürkler gelir gider ama onlar hep kalırlar umarım başkan kaybettiklerini kazanma adına biran önce daha bir özveri ile bu takımın gerçek değerlerine sahip çıkar.

Elazığspor'un kırılma maçı Eskişehir diye bahseden taraftar topluluğu var, Eskişehir'de ne oldu da Elazığspor kötü oynamaya ve mağlubiyetler almaya başladı?

Cihangir Güner: Bu olayı ben bazı taraftarlardan duydum ve bazı yöneticilerden duydum iyi giden takıma Azrail gibi kabus olan adamlar oyuncuların gerçek menajerlerinden ayırıp kendi ekiplerine katmak istemeleri gerçekten takımın o pozitif görüntüsünün bir anda negatife dönmesine neden oldu. Aramıza girdiğinde menajerlikle alakası olamayanlardan tutunda biraz çıkış yapana saldıran fırsatçı menajerlere kadar herkes bu takımın düşmesine neden olmuştur. Başkan bizi çıkıp suçlarken ya iki oyuncudan başka imzalı oyuncusu yok dediğin de orda bizim gücümüzü oyuncunun gözünde ağabeyliğimizi görmeliydi aslında ama görmedi göstermediler. Ona ben 3.5 sene boyunca o kadar güçlü ve etkili olmama rağmen bir tane oyuncu çıkıp Cihangir ağabey, bizi tehdit etti ya da zorladı menajerliğimizi almak için diyemezler çünkü ben o fırsatı asla vermem vermedim de öyle para yedirip menajerlik almak ile ya da başkanın yanında olmak ile bu işlere girmek sadece büyük Elazığspor’a zarar verdi. Ben her oyuncuya ağabey oldum, her oyuncunun sorunlarına destek oldum,kiminin annesinin hastanesine koştum, kiminin  çocuklarının okuluna koştum, kiminin maddi sorunlarına destek oldum, önceliğimiz hep başarı hep dürüstlük oldu.Ancak şimdi ki aklım olsa asla böyle yapmaz şuan başkanın  etrafındakiler gibi önce kendimi düşünürdüm çünkü böyle yapınca değerin oluyormuş kıymetli oluyormuşsun  yazık gerçekten yazık.Şimdi duyuyorum bazı menajerler Elazığspor’dan 600 bin alacağımız var,ben 3.5 yıl çalıştım 300 bin alacağım olmadı.

Geçen yılda takımda para yoktu;ama takım içerisinde huzur vardı(Gülerek futbolcular Yılmaz Vural'ı sevmese de),arkadaşlık vardı bu hava bu sene neden yoktu takımda?

Cihangir Güner: Geçen sene biz beraber ağlayıp beraber gülüyorduk. Sedat Bayrak gibi Sinan Kaloğlu gibi Orhan Ak gibi Bülent Ertuğrul gibi ağabeyler vardı. Adam gibi adamlar vardı yanlış olmazdı. Sedat’ın odasında PS3 turnuvalar yapılırdı, herkes birbirinin yanında olurdu, oynayan oynamayan mutluydu. Dedikodu olmaz sadece işimizi yapardık. Bu sene en çok ağabeylik görevi yapacak insanların sorumluluk almaması bence çöküşü hızlandırdı. Tecrübe ile gençlerin kaynaşması sağlanamadı oyuncuya tepkiler geldikçe sahiplenemediler, onların yanında olmadılar, olamadılar. Taraftar ile sürekli oyunlar oynandı sürekli basın ile kavgalar yapıldı. Başkanın etrafına sarıp sarmalayalar onun gerçeği görmesini engellediler hep yanlış insanların üzerine saldılar. Kendi hatalarını ya oyuncuya ya taraftara ya basına ya da bizlere mal ettiler işte 4 senedir yakalanan birlikteliğin yerini ayrışmalar aldı insanlar ya korkudan ya çıkardan dolayı insanların harcanmasını keyifle izlediler. Kendilerinin hataları görünmesi diye her yolu denediler ve bu camianın çöküşünü başlattılar.

Elazığspor taraftarına söylemek istediğinz bir mesajınız var mı?

Cihangir Güner: Ben görev yaptığım sürede hep dostane ilişkiler kurduğum kiminin abisi, kiminin kardeşi kimin dostu, kiminin arkadaşı olmaktan gurur duydum. Hep sevgi saygı gördüm bazıları önceleri bizim gerçek dostumuz gibi görünse de çıkarları uğruna bize leke sürmeye çalışanları da seviyorum biliyorum ki onlar da bizim yaptıklarımıza saygı gösterdiler gösteriyorlar. Bir özel durumu buradan paylaşmak istiyorum çok sevdiğim ve değer verdiğim ve halen de çok sevmeye devam ettiğim Elazığspor ile ilgili bir sayfayı yöneten kardeşim Eskişehir olaylarının patlak vermesinde benim olduğumu düşünerek beni kırdı;ama ona buradan söylüyorum ki sonradan kendi de gördü gerçeği. Bir gerçek Elazığspor taraftarının değerli bir kardeşimizin olayı, günışığına çıkardığını ve bizimle alakası olmadığını benim işim o kadar yoğun ki benim taraftar arayacak zaten zamanım yok ve bence ona kızmak yerine saygı ve teşekkür edilmeli bu kadar cesur olduğu için. Çünkü Elazığspor başkanı içindeki siyah taşları değil beyaz taşları temizlemeli yanlış insanları artık ayırt etmeli taraftar yönetici, çalışan ve yalakaları artık gerçekten ayırt etmeli ve doğru adamlar ile yürümeli yoksa sonuç daha ağır olabilir ve bu travmayı camiaya atlatamazsa sonuç felaket olur.Sevgili değerli Elazığspor sevenleri ve camianın ileri gelenlerine buradan sevgi saygılarımı sunuyorum ve onları hep sevdim sevmeye devam edeceğim Vicadınım rahat alnım ak hizmet ettiğim bu camiaya sonsuz teşekkürler.

 

 

 

 

 

HABERİ PAYLAŞ:

Yorumlar / 1

  • ÖZDAL ÖZTEKİN | 05 Haziran 2014 13:19

    Bence bu sene yapılan en büyük hata Gekas ve Aydın Karabulut Gekas konusunda 2 yıl arka arkaya hata yapıldı alınmadı yerine haci ve ismini hatırlamadığım diğer forvet alındı Aydın gibi geçen yıl ligde kalmamızda en büyük emeği olan birini yollamak oldu

BUNLARA DA BAKIN