Elazığspor Tarihinde İlkleri Başardık!

Kulüp tesislerimizde saat 14:30’da gerçekleştirilen basın toplantısına 2. Başkan Mehmet Kaya ve Basın Sözcüsü Zülfü Aydıngöz'de katıldı.

Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kulüp Başkanımız Selçuk Öztürk’ün sezon başından bu yana kulübümüzün yaşadığı süreçle ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

“SEZON BAŞINDA ALTYAPI OYUNCULARINDAN KURULU BİR KADROMUZ VARDI”
“Öncelikle bazı konuları hatırlatmak istiyorum. Sezon başında hepinizin bildiği gibi sadece altyapı oyuncularından kurulu bir kadromuz vardı ve öyle mücadele edecektik ligde. Biz böyle olmasını istemediğimiz için yuvamız gibi gördüğümüz Elazığspor'a dönüş yaptık. O süreçte Türkiye'nin değerli hocalarından biriyle anlaştık ancak adam gece düşünmüş "Bu kulüp toparlanır mı" diye, sonra vazgeçti ve saygı duyduk çünkü ortada sadece 3-4 tane genç oyuncu var, kulüp boşaltılmış. Oralardan buralara geldik, ortada ciddi bir emek var yani. Ailemizden, yuvamızdan, işimizden gücümüzden taviz veriyoruz ve hepsi Elazığspor olmuş bizim için.”

“HOCAMIZ ÜMİT ÖZAT BURAYA PARA  İÇİN GELMEDİ”
“Arkadaşlarımızla sezon başında oturduk ve Ümit Hoca'da karar kıldık. Bodrum'da tatildeydi kendisini aradığımızda ve hemen geldi Elazığ'a. Baktığınız zaman Ümit Özat'ın ekonomik durumuna, paraya ihtiyacı yok, çok şükür malı mülkü parası var. Buraya da para için gelmedi. Bizim gibi başarıya aç bir karakteri olduğu için burada. Normalde aldığının çok çok altında bir paraya geldi, hatta para dahi konuşmadık. "Sen ne dersen o" dedi ve biz de bir önceki hocaya teklif ettiğimiz parayı verdik. Biz de içimizdeki yangın sönmediği için geri döndük zaten. En kısa sürede Elazığspor'u Süper Lig'e döndürmek için geldim.

“24 PUAN MÜTHİŞ BİR BAŞARI”
“Sezon başında bize taraftarımız, sizler hep "Başkan son maç bittiğinde kümede kalmış olalım, Süper Lig'e çıkmış kadar seviniriz" diyordu. Herkes "Elazığspor kesin düşer. İlk yarı bittiğinde düşmeyi garantilemiş olurlar" diyordu ve ligin en zayıf halkası olarak biz görünüyorduk. Şimdi baktığımız zaman 24 puan müthiş bir başarı. Bu puanlar gelince biz de "Acaba play-off olur mu" diye düşünmedik değil. Ancak ana hedefimiz ligde kalmaktı her zaman. Seneye Süper Lig için kafaya oynayacak bir kadro oluşturmuştuk. Ancak yukarıya doğru tırmanınca alınan şanssız sonuçlar, sıkıntıya soktu taraftarı. Unutmayın ki Elazığspor ligde kalırsa çok büyük başarı olur. Neticede 4-5 ay önce takımın durumu ortadaydı.

“ÇOK ŞANSIZ MAÇLAR OYNADIK”
“Futbolda ne yazık ki adalet yok. Süper Lig’e çıktığımız ilk yıl rezil oynuyorduk ancak bir bakıyordunuz ki 90’da bir gol atıp maçı almışız ve o şekilde ligde kaldık. Bu sene o şansımız yanımızda değil. Ben, hocalarımız, oyuncularımız, taraftarımız, sizler hep dua ediyoruz, kurbanlar kesiyoruz. Diyeceksiniz ki ‘Duayla olur mu bu işler’ ama Allah diyor ki “Cet senden murat benden.” Biz neticede bu kulüpte çalışan 40 kişiye ekmek veriyoruz, yazın çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan uzak tutup spora yönlendiriyoruz dolayısıyla bu da bir ibadettir, cettir ve o yüzden dua etmekten mutluyuz. Bu sezon çok şanssız maçlar oynadık. Adana maçında tek kale oynayıp gol atamadık. Giresun maçında adam eliyle aldı golü attı. Antep’te çizgiyi geçen top geldi gol oldu. Kayseri’de 10 kişi kalmasak puan vermezdik. Karşıyaka maçında Cangele’nin attığı gole bakın, kaçırdığı penaltıya bakın. Cangele normalde penaltı kaçıracak adam mı? Ama futbolda bunlar oluyor. Urfa maçında 10 bin tane orta gelsin, Bilica bir tanesini öyle atar mı kaleye? Hayır. Bu puanları kaybetmemiş olsak şu an zaten 2., 3.’ydük ama yapacak bir şey yok.
Kaldı ki Urfa maçı öncesi bana “1 puan verelim, oynamayın” deseler kabul ederdim. Ama oyun bambaşka oldu, boğduk adeta. Şimdi de 6. Sıradaki takımın puanı 30, bizimki 24. İki maça bakıyor yani. Ancak hedefimiz ligde kalmak.”

“ELAZIĞSPOR TARİHİNDE REKOR KIRDIK”
“Gelecek sezonun temellerini atıyoruz. Birçok genç oyuncumuz var. David Deniz, Hamidou Traore, Taner Yalçın, Ömer Yıldız, Noyan Öz, Muhammed Ali Doğan. Kalecimiz Mücahit mesela. Bu istikrarını sürdürürse 3-4 maç sonra milli takıma çağrılmaması haksızlık olur. Biz Elazığspor tarihinde ilkleri başardık, rekor kırdık futbolcu satma anlamında. Bizden önce Elazığspor, Trabzon’a veya oraya buraya oyuncu mu satmıştı? Bir Erman’ı o zamanın parası 500 Milyar’a İstanbul Büyükşehir Belediyespor’a gönderdi, o da senelerce söylendi. Ancak bizim bu seneki oyuncularımız hem takıma fayda sağlayacaklar hem de zamanı gelince para kazandırarak ayrılacaklar.”

“BEN SONUNA KADAR HOCAMIZA SAHİP ÇIKACAĞIM”
“Ligde kalma puanı 33-35. Biz en kısa zamanda onu yakalayalım, gerisi zaten gelir. Ayrıca perde arkasında da görmediğiniz çok şey var. Ben daha bu sabah 7.30’da ayrıldım Ümit Hoca’yla. Dün akşamdan beri neler yapabileceğimizi konuşuyorduk, sabaha kadar alınan sonuçları ve ilerleyen haftalarda nasıl çıkışa geçebileceğimizi konuştuk. Adam 2 aydır “Elazığspor’u nasıl kurtarırız” derdiyle evine gitmiyor. Daha önce birbirinden değerli hocalarla çalıştım ama Ümit Hoca bambaşka. Her şeyini buraya adamış, bizimle birlikte savaşıyor. Ben sonuna kadar hocamıza sahip çıkacağım, siz de çıkın. Hocayla projemiz uzun süreli, o yüzden sözleşmesini de uzattık zaten. Gelecek sezonun sonuna kadar burada kalacak.”

“SAĞLAM TEMELLERE ÇIKALIM”
“Anadolu kulüplerine verilen desteğin aynısı bana da verilsin, el birliğiyle takımı düze çıkaralım ve bu destek seneye de aynı şekilde devam etsin. O zaman şu taahhüdü veririm: Bu takım seneye en kötü Play-Off oynamazsa Ümit Özat da ben ve yönetimim de istifamızı verir gideriz. Ama ortada bir şey yok, destek verilmiyor ve en ufak kötü gidişatta hesap soruluyor. Destek verilsin, hesap sorulsun! Allah’ın izniyle takımı ligde tutacağız ancak destek bekliyoruz.
Süper Lig’e çıktığımızda da düşmezdik ama ben kulübü borçlu aldım. 168 icra dosyasını kapatacağıma Elazığspor’a verseydim o parayı, biz kesinlikle düşmez en az 10 yıl da varlığımızı sürdürürdük. Şimdi de isteğim sağlam temellerle çıkalım, en az 10 yıl kalıcı olalım.”

“BEN DE İSTERİM 3-4 MİLYONLUK TRANSFERLER YAPMAYI”
“Ara transferde aldığımız 9 oyuncunun garanti paraları toplamı 604 bin 940 TL. Sözleşme bedelleri toplamı ise 1 milyon 434 bin 660 TL. Antalyaspor; Ahmet Aras’ı 1 milyon 50 bine alıyor, 1 milyon 200 bine Erman’ı alıyor. Ben de isterim 3-4 milyonluk transferler yapmayı ama elimizdeki imkan bu. Aldığımız oyuncular da seneye tabanca gibi olacak. 1 yıl sonraki Elazığspor’u düşünerek yaptık bu transferleri.”

“YETER BAŞKANIM, KOMPLEKSE GİRDİM!”
“Antalyaspor 2.Başkanı Mehmet Bey projelerini anlattı ve ben dayanamadım “Yeter başkanım, komplekse girdim!” dedim. Antalya Belediyesi adamlara arazi veriyor ve bu araziye 20 milyon liralık sıfır tesis yapıyor. Ayrıca araziye 5 yıldızlı otel ve hastane yapıyor, Antalyaspor da bunların ortağı olacak. Alacak yeni yapılan statlarının altına işyerleri yapıyorlar ve buradan yaklaşık 150 milyon TL sıcak para kasalarına girecek. Onlar da Süper Lig’i hedefliyor, biz de! O destek bizde olsa ben takımı uçururum!”

“BENDEN HABERSİZ BURADA KUŞ UÇMAZ”
“Teknik heyet konusundaki tek yetkiyi hocaya bırakmadım. Benden habersiz burada kuş uçmaz, uçarsa da habersiz yapanı yerim! Biz burada başkanız. Sezon başında Ümit Özat “Kiminle çalışıyorsunuz?” dedi. Biz de altyapıdan 1-2 hocamızı aldığımızı söyledik, o da “Bir süre onlarla çalışıp göreyim” dedi. Kabul ettik, hatta bu dönemde eleştirdik de “Dışarıdan hoca getirmiyorsun” diye. Sonra 1-2 hoca daha geldi ve 8 kişilik bir ekip oldu. “Hayırdır” dedik, neticede burası Barcelona değil. Bu sırada altyapıda da sorunlar yaşadığımız için birkaç hocamızı tekrar altyapıya kaydırdık, bazılarıyla da yolları ayırdık. Kaleci antrenörünün değişmesini de ben istedim. Malum Ivesa’yla yollarımızı ayırdık ve biz de üzüldük. Ancak eski kaleci antrenörümüz, Ivesa’yla ailevi olarak da yakın olduğu için duygu seli oldu. Dolayısıyla bir kan değişikliğine gerek olduğunu düşündüm ve bunu Mehmet hocamıza da söyledim, o da hak verdi bana. Son olarak Ümit Hocamızın cezasından dolayı kulübede onun yerine duracak birini getirmesini biz istedik. Neticede sportif direktörümüz taktik veriyordu sanki adam kalmadı. Dolayısıyla yeni bir hoca daha aldık. Değişiklikler bu şekilde gerçekleşti yani.