- Haberler
- Futbol-1. Lig
- Elazığspor'a Zarar Verirsem,Giderim!
Elazığspor'a Zarar Verirsem,Giderim!
Teknik Direktör Ümit Özat, yarın oynanacak Şanlıurfaspor maçı öncesinde birbirinden önemli açıklamalar yaptı
PTT 1. Lig’in 20. Haftasında yarın Şanlıurfaspor’u konuk edecek Elazığspor’da Teknik Direktör Ümit Özat, dün gerçekleştirilen idman öncesi bir basın toplantısı düzenleyerek Karşıyaka maçından, devre arası transferlerinin performanslarına, teknik heyetteki değişikliklere kadar birçok konuda önemli açıklamalar yaptı. Özat, hafta sonu oynayacakları Şanlıurfaspor ve önümüzdeki hafta oynayacakları Orduspor maçlarından en az 4 puan almayı hedeflediklerini söyledi. Yeminli ifade vermesine rağmen cezada herhangi bir indirime gidilmediğini ve bu konuda sabretmeye devam edeceğini ifade eden Özat “Elazığspor’a zarar geldiğini gördüğüm anda 1 dakika bile durmam bunu her zaman söylüyorum. Bu bir görev değişikliği de olabilir. Belki camianın içinde kalırım ama önemli olan Elazığspor’un bu 7 maçlık süreci iyi atlatması.” dedi. Teknik Direktör Ümit Özat’ın açıklamaları aynen şöyle;
Karşıyaka Maçı’ndan puansız ayrılmak çok acı
“Biraz esprili başlayalım; 34 haftadır çok istikrarlı bir gidişimiz var! Ancak baktığınız zaman Osmanlı maçı hariç hiçbir maçı kaybedecek bir oyun oynamadık. Karşıyaka maçı için çocuklara hiçbir şey söyleyemem. 21’in devamında bir tane Karşıyaka’nın bulmuş olduğu pozisyon var. Buna rağmen 2. Yarı Serdar ve Noyan’ın, ilk yarı ise hem Cangele’nin kaçırmış olduğu pozisyon hem kaçırdığı penaltı hem de attığı golü sayarsak 5 tane net pozisyon var. Öyle bir oyuna 1 puana bile razı olmadığım maçtan puansız ayrılmak çok acı oldu. Antalya maçında yaşananlar malum. Kayseri maçı; ilk yarı çok net 20 içeri girebileceğimiz bir maç ama 2. Yarının son 15 dakikasında 10 kişi kalmayla 10 mağlup olduğumuz maç… Aradaki Adana maçını zaten hepiniz gördünüz: 30. dakikada 40 olacak maç, 0-0 bitti. Yani Osmanlı maçı haricinde oyuncularımı eleştireceğim bir maç olmadı. Bazen antrenör şansınız olacak, futbolcu şansınız olacak. Kötü bir gidişat var. Benim için bu beklenen bir düşüştü. Ancak Kayseri maçından sonra bu kadar beklemiyordum. En azından Adana maçını galibiyetle geçip diğer maçlardan en az birer puan bekliyordum.”
2 maçta 6 puan alırsak
“Urfaspor galiba bugün yeni bir hocayla anlaşmış. Olaya şöyle bakmak lazım; biz ilk yarının ilk 5 maçında 5 puan aldık. Bugün Urfa ve Ordu maçlarından 6 puan alırsak ilk yarıdaki hedefimizi 4 maçta geçmiş oluruz. Ancak bu 2 maçtan en asgari 4 puan almamız gerektiğini düşünüyorum. Tabii bu, Urfa maçının sonucuna göre çok daha farklı olabilir yani 4 veya 6. Onlar da iyi gitmiyorlar. Aslında bu kötü gidişat bir tek bize mahsus bir şey değil. Sadece Kayserispor iyi gidiyor, onların da o kadro kalitesiyle iyi gitmemesi çok anormal olur. Bunlar oluyor ama inşallah bundan sonra çıkışımız başlayacaktır.”
Kondisyoner niye yok?
Bir şeye dikkat etmeniz lazım: Bizim hiç sakatımız yok. Ben 6 aydır buradayım ve bizde adale sakatlığı hiçbir zaman olmadı. Darbeye mahsus sakatlıklar olmuş olabilir. Bazı çok bilmişler konuşuyor “Kondisyoner niye yok” diye ama kondisyoner benim için bir adamı öldürmeye hedeflenmiş katil gibidir. Adamını niye öldüreceğine bakmaz. Ben futbola özgü antrenmanlar yaptırıyorum. Bu takımı 10 günlük antrenmanla lige hazırladım, bir tane dahi adale sakatlığı olmadı. Onun için bizim sakatımız yok ama formsuzumuz olabilir. Bu da normaldir.”
Serdar dışında hazır oyuncu almadık
“Aldığımız oyuncular uzun zamandır sakat olan ya da oynamayan oyuncular. Serdar dışında hazır bir oyuncu almadık. Bu oyuncuları da oynatarak kazanmaktan başka şansımız yok. Bunları oynatarak zaman zaman eksik de kalabiliyorsunuz oyun içinde. Mesela siz hissetmiyor musunuz Zeki’nin saha içindeki güçsüzlüğünü. Onu hazırlamak benim görevim ama çapraz bağ ameliyatı olup sadece U21’de oynamış bir oyuncuyu 23 haftada hazırlamak kolay mı? 6 ay oynamamış Taner’i hazırlamak kolay mı? Onları oyun içine atarak hazırlamaktan başka şansım yok ki benim. Bunlar yine de riskli transferler değil. Ben size demiştim ki “Eğer amacımız ligde kalmaksa ben transfer yapmak da istemiyorum ama aldığımız oyuncular potansiyeli olup iyileşmeye ve zamana bağlı oyuncular. Sezon başında aldığımız Mehmet Çakır gibi, Eren gibi performansını yakaladıktan sonra bu ligin üstünde olabilecek oyuncular. Ama bu oyuncuları 23 haftada hemen hazır hale getiremeyiz, bizim elimizde sihirli bir değnek yok ki. Hazır oyuncular olsaydı, zaten biz alamazdık ki yani bize gelmezlerdi. Kemal; 1 yıldır oynamıyor ama Süper Lig ayarında bir stoper. Teknik açıdan baktığınızda; bu oyuncular seneye Elazığspor ister üst ligde olsun ister burada olsun çok katkı sunacak oyuncular.”
Ben Mücahit’e güveniyorum
“Bir de bireysel hatalara bakın. Bunlar olacak bakın. Bir tarafta penaltı kurtaran bir kaleci var, bir tarafta elindekini kaçıran bir kaleci var. Ama ben Mücahit’e hep güveniyorum, güveneceğim de. Bu forma 5 maç aralıksız onun, ben burada olduğum sürece. Onun dışında; Osmanlı maçında çıkarken Fabio kaptırdı. Bir taneniz çatır çutur gelip de bize gol atan gördünüz mü? Ya 10 kişi kaldık ya hakem 3 metreden eli görmedi ya biz penaltı kaçırdık. Hiç bizim rakiplerin 10 kişi kaldığını gördünüz mü? Ben görmedim! Sadece Kayseri, maçın 94. Dakikasında 10 kişi kalmış.”
Elazığspor’a zarar verdiğimi düşünürsem 1 dakika durmam
“Bakın ben burada Ümit Özat olarak değil Elazığspor Teknik Direktörü olarak konuşuyorum. Şunu da söyleyeyim; yarın maç kötü gidebilir, ben de gidebilirim yani ayrılabilirim de. Çünkü şöyle bir şey var; ben kendimi düşünmüyorum, ben Elazığspor’u düşünüyorum. Herhalde cinayet işledik ki 7 maç verdiler. Ertelemesi olmayan tek cezayı ben gördüm. Nasıl bir cezaysa, nasıl bir suç işlediysek! Yapmadığımıza dair çocuklarımızın üzerine yemin ettik ama… Ama Allah büyük, her şeyin bir zamanı var. “Sabır imandandır” derler, sabredeceğiz, bekliyoruz. Bizim yaptıklarımızın 50 katını yapanlar, idol gösteriliyor ve baş tacı ediliyorlar. Biz gidiyoruz tahrik olduğuna dair yemin ediyoruz, hakeme karşı yapmadığımıza dair yemin ediyoruz ama cezamız aynı kalıyor, bırak ertelemeyi veya indirimi. Ha şu da var; 6 gün takımın başında olup 1 gün kulübede olmamak mı yoksa 6 gün takımın başında olmayıp 1 gün kulübede olmak mı? Ben bunları oyuncularımın sırtından yükü almak için söylüyorum ama burada Elazığspor’a zarar geldiğini gördüğüm anda 1 dakika bile durmam bunu her zaman söylüyorum. Bu bir görev değişikliği de olabilir. Belki camianın içinde kalırım ama önemli olan Elazığspor’un bu 7 maçlık süreci iyi atlatması. Yoksa ben çok rahatım çünkü ilk yarı bu takım 7 maçta 8 puan almış, peki önümüzdeki 3 maçta 9 puan almayacağımızın garantisi var mı?”
Alternatif vardı da biz dinlendirmedik mi?
“Sezon başında aldığımız bazı oyuncularda form düşüklüğü var, Bilica gibi, Mehmet Çakır gibi. Bu oyuncuların omzunda gitti sezon başından beri lig. Yani Mehmet’i, Fabio’yu, Murat Kayalı’yı, Eren’i zorlayacak alternatif vardı da biz dinlendirmedik mi? Allah bu çocukların ne muradı varsa versin. Bütün yarı boyunca bunların sırtında geldik. Bunlar da geldiği zaman hazır oyuncu değildi. Yani bu çocuklara eleştiri getirmemek lazım, teşekkür etmemiz gerek. Bakın gönderdiğimiz oyuncuların hangisi PTT 1. Lig’e gitti? 3. Lig’e gönderemediğimiz oyuncular var. Yani onlar biliyor biz mi bilmiyoruz!”
Mehmet Çakır bu takımın penaltıcısı Cangele atıyor.
Böyle bir sorumsuzluk olmaz… “Bakın isme aldanmayın. Cangele iyi bir oyuncu ama kaç golü var? Karşıyaka maçı dışında Cangele’nin 10’ı getirdiği, ilk golü veya asisti yaptığı bir maçı gördünüz mü? 20’dan 30 yaparken ben de çıkarım sahneye. Cangele gittiğinde bu takımın 8 puanı vardı, Cangele’siz bu takım 15 puan topladı. Neden onsuz topladığımız 15 puan konuşulmuyor da onunla topladığımız 8 puan konuşuluyor? Bu böyleyken sahada tabiri caizse köpek gibi çalışan Noyan’ın hakkı ne olacak? Bakın benim Cangele’ye yaptığımı öz babası ona yapmaz. Allah kimseye öyle bir dert vermesin ama gitti, 3 ay sonra geldiğinde doğruca formayı verdim. Cangele bu takımın en az çalışan oyuncusu. Göndermek istedim onu ama imkanlarımız elvermedi. Ne yaptı Cangele bana da ben onu yedek kulübesine oturttum? Aksine kötü oynadı, oynattım. Karşıyaka maçında tribünden sesim yetmedi; takımın penaltıcısı Mehmet Çakır ama penaltıyı Cangele atıyor. Böyle bir sorumsuzluk olabilir mi?”
Buranın başı benim
Bakın kaleci, diğer oyuncular gibi değil. Kaleci, oynayacağını bilecek. Bir hafta Ferhat’ı, bir hafta Mücahit’i oynatamam. Ben burada olduğum sürece Mücahit’i oynatacağım. Ona da güveniyorum, Ferhat’a da güveniyorum. Futbolda bu tür değişiklikler oluyor. Ancak benim buraya aldığım yardımcı antrenörlerin hiçbiri bizden önce bir kulüpte çalışmıyordu. Bir tek kaleci antrenörünü kulüp getirdi. Onun dışında hiçbir yardımcım benden önce başka bir yerde çalışmıyordu ki yani işinden edip de buraya almadık. Hepsinin gönderiliş kararı tekniktir, bir tanesi hariç. Gün geldiği zaman onu da açıklarız. Buranın sorumlusu benim. Buranın başı benim. Muhatap olacağınız kişi benim, altımda kimin çalıştığının çok önemi var mı sizin için? Bugüne kadar burada bütün programı ben yapıyordum, bundan sonra da öyle olacak.