- Haberler
- Futbol - Süper Lig
- Aysan'dan Transfer Tüyoları
Aysan'dan Transfer Tüyoları
Galatasaray'da olağanüstü kongreye doğru başkan Ünal Aysal, Lig TV'de Şansal Büyüka'nın konuğu oldu. Aysal, Büyüka'nın sorularını yanıtladı.
"Görünmeyen Başarısızlıklar Vardı"
Aysal ilk olarak neden kongre kararı aldıklarını şu sözlerle yanıtladı: “Daha iyisini yapabilmek için bu kararı aldık. Bazı konularda başarılı olduk. Görünmeyen başarısızlıklarımız vardı. Bu sene benim için çok önemliydi. Bu seneyi gelecek sezon için muhakkak kullanmak istedim. Arkadaşlarımızın yardımları çok büyük oldu. Gidenler ile gelenler arasındaki fark, gelecek ekipteki arkadaşların bu yöndeki profilinin daha iyi olmasıdır.”
Aysal, “Sabırsız bir insanım derken”, “Başarıyı sürekli hale getirmek önemli. Bu ekip işi daha iyi yapar gibi görünüyor” dedi.
Seçime de değinen Aysal, “Bazı kararları alırken, cesur davranırsınız. Ya kökten ya da günü geçirmek için karar alınır. Bu demokratik bir sistem. Kulüp içi desteğiniz ne kadar çoksa o kadar rahat hareket edersiniz. 2 sene önce seçildiğimde Galatasaray tarihinin en yüksek oyuyla seçildik. Daha sonra da başarılar yakaladık. Bugün iyi bir test var. Bu testte Galatasaray üyeleri, aynı gösteriyi yapamazlarsa, önümüzdeki dönemde bu kadar cesur ve atak davranamam. Hedefim seçilip seçilmemek değil, tabanın bana ne kadar katılıp katılmadığını görmektir” ifadelerini kullandı.
Başkanlık dönemiyle ilgili olarak ise Aysal, “Bütün kurullar yeniden seçildiğine göre, önümüzdeki süre 3 yıldır. Bu, genel kurul olduğu kadar yönetimin de yapacağı işlere bağlı. Düşündüğümüz şeyleri 1 sene de yaparsak, oturur konuşuruz. Belirli vaatleri yaparak geldim. Bazı sistemi oturttuğum zaman genç arkadaşlar görevi almak isterse o yönde de çalışma yapmam gerekiyor” dedi.
Ali Dürüst konusuna da değinen Aysal, “Çok deneyimli ve değerli bir insan. Ona aday ol, ben de destek olurum dedim. Ama hazır değildi. Bu demek değildir ki ileride başkanlığa aday olmayacaktır. Bu görevi de layıkıyla yapacaktır” diye konuştu.
“Baskın seçim” iddialarını yalanlayan Aysal, “Galatasaray’ın bir tüzüğü vardır ve ben o tüzüğü uyguladım” ifadelerini kullandı.
Bazı isimlerle yola devam etmelerinin eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Aysal, “Fiziki değil, moral yorgunluğu var. Bunu kastettim. Oylar bu açıdan önemli. Verilecek oylarla yönetimin morali yükselecektir” diye konuştu.
"TERİM'İN ONAYI OLMADAN TRANSFER YAPILMAZ"
Kurumsal yapının transferi bitirdiğinin hatırlatılması üzerine Ünal Aysal, “Transferler yöneticilerin kart viziti gibi kullanıldı. Yönetici, geri planda kalıp görevini yapmak zorunda. Ama transferlerde Fatih Hoca’nın onayı olmadan hiçbir şey yapılmadı” dedi.
“Ali Dürst ve Abdurrahman Albayrak’ın yeni yönetimde olmayışı Fatih Terim’i yalnızlaştırma operasyonudur” ifadeleriyle ilgili olarak Ünal Aysal, “Fatih Hoca’nın yanında bu tip desteğe ihtiyacı yok. Yönetim zaten istediği desteği veriyor. Dünyanın hiçbir yerinde futbol direktörlüğü gibi bir şey yok. Bir şey sorun olursa zaten direk beni arayıp konuşabilir. Lojistik bazı sorunlar olabilir, onu da profesyonel kurullar yapar. Başka aracıya ihtiyaç yok. Bazı işler sisteme göre olursa, her şey kolaylaşır.”
"HOCANIN SÖZLEŞMESİNİ 3 YIL UZATMIŞ SAYABİLİRİZ"
Fatih Terim’in sözleşmesiyle ilgili olarak ise Aysal, “Sözleşmesinin bitimine 1 yıl daha var. Başarılı olduğu sürece sözleşmesi zaten otomatik uzar. Zaten şu anda otomatik olarak 3 yıl uzatılmış sayabiliriz” ifadelerini kullandı.
Futbolda bazı değişiklikler olduğu gibi profesyonel kadrolarda da iyileştirmeler yapılacağını söyleyen Aysal, “Nasıl ki futbol takımında başarısızların yerine başarılı olacaklar geliyorsa. Profesyonel kadroda da aynı uygulama olabilir. Bu başarıya bağlı” dedi.
"FARFAN'DA MESAFE KAYDEDİLDİ"
Melo ile Carlinhos transferinin bitebileceğini de söyleyen Aysal, “Düğmeye bastığımız takdirde bitebilecek transferler. Ama yabancı oyuncu transferiyle ilgili uygulamada değişiklik gerekiyor. Jefferson Farfan konusunda ise çalışmamız devam ediyor. Mesafe kaydedildi” şeklinde konuştu.
Gökhan İnler, Q7, Sneijder, Umut, Burak, Muslera
Transferler konusunda ise Galatasaray başkanı şu ifadeleri kullandı, “Riera'yı illa göndermek istiyoruz diye bir şey yok. Pahalı bir oyuncu. Ondan daha kaliteli veya o seviyede ekonomik bir oyuncu olursa tercih ederiz. Riera’nın da bir senelik kontratı var. Başka yerde de o parayı bulamaz. Kalacak gibi. Elmander konusunda da bir sıkıntı yok. İlk senesinde bize çok faydalı oldu. Sakatlanınca yerine Drogba ve Burak gibi oyuncular geldi. Onlar gelince biraz geri planda kaldı. Bence Elmander çok rahat bir kulüp bulur. Amrabat, Galatasaray’a başarılı olabilecek bir isim. Muslera ve Burak Yılmaz için gelen herhangi bir teklif yok. Gazeteler yazıyor, memnun verici ama onlar için teklif gelmedi. Umut Bulut’u şu veya bu şekilde camiaya kazandırmak istiyoruz. Sıradan bir pazarlık süreci yaşanıyor. Gökhan İnler’le hocamız ilgili. Ama o yere koyabileceğimiz bazı yabancı isimler var. Ama yabancı sınırlaması konusunda bir sıkıntımız var. Kerim Frei da listemizde. Sneijder’in gideceğiniz zannetmiyorum. Yeni sezonda çok farklı bir Sneijder olacaktır. Quaresma ile ilgilenmiyoruz. Arda’yı gönderdik ama gönlümüzden silmedik. Bir anlaşma zemini bulursak alırız. Cenk Tosun ile ilgili herhangi bir not gelmedi.”
"AKIL ALMAZ BİR FORMÜL"
Yabancı sınırlaması konusunda ise Aysal, “4 yabancının tribünde oturması aklın alamayacağı bir formül. Seyirci gelecek yabancı oyuncuları tribünde değil, sahada görmek istiyor. Gelecek sezonlarda UEFA da bunlara dikkat ediyor. Tribünde oturtacağınız oyuncuya para veremeyiz. Almanya’da 28 oyuncu varsa, sadece 12 tanesini yerli oyuncu olarak tutun diyor. Onun üstündeki tüm oyuncuları yabancı olarak seçebilirsiniz diyor. 12 oyuncudan 8’ini de altyapıdan alın diyor ve teşvik ediyor. Bu sayede de bir Avrupa’da 53’üncüyüz. Bu tip şeylere tenezzül etmeyen kulüpler ve milli takımlar üst sıralarda yer alıyor. Bizim alt yapımızda yeniden yapılanma doğru. Bu hem Türkiye içinde hem de Türkiye dışında yapıyoruz. Galatasaray’ın bir Avrupa hüvviyeti var. Biz bunu Avrupa’da da genişletmek istiyoruz. Mevcut alt yapının kökünden değişmesi anlamına geliyor. Burada da, mevcut alt yapı direktörü ve bu sistem yeterli değil. Gerekirse Türkiye ve dışarıdan isimleri getirebiliriz. Ancak Tigana ismi hiçbir zaman gündeme gelmedi” ifadelerini kullandı.
"YABANCI OYUNCU SAYISINDA DEĞİŞİKLİK OLABİLİR"
Yabancı sınırlaması konusunda Yıldırım Demirören’le görüşmeleriyle ilgili olarak ise Aysal, “Başkan diyor ki; geçen sezon Kulüpler Birliği bana geldi düşürelim dediler. Başkana inanmamak mümkün değil. O zaman bizden Refik Arkan katılmış. O hatırlamıyorum dedi. Bir iki kulüp başkanını aradım, onlar da yok dediler. Ben bunları yazılı yapalım dedim. Geçen sene kulüplerin imzaladığı yazılı belge yok. Bu sene ise yazılı belge var. Burada kim haklı kim haksızdan ziyade çözüm bulmak gerekiyor. Federasyonun gelirlerinin 80 milyonu yayınlardan geliyor. Federasyonu biz seçtik ve orası bizim sorunlarımıza çözüm bulması gerekir. Futbolu biz yönetiyoruz diye bir açıklama doğru değil. Futbolu kulüpler yönetir ve Federasyon organize eder. Avrupa’da kulüpler her şeyi kendi aralarında yapar, Federasyon sadece altyapı, organizasyon ve disiplin konusunda çalışır. Bu sistemin de yeniden yapılanması gerekiyor. Bu yeni yapılanmada Kulüpler Birliği çok daha aktif olmalı. Federasyon lüzumsuz bir yük taşıyor. Federasyonun yapabileceği şeyler konusunda bir talebimiz olmalı” diye konuştu.
Yabancı oyuncu sınırlamasının değişmesi konusunda bir umut var mı sorusuna Aysal şu yanıtı verdi, “Federasyonun bir formül aramaya hazır olduğu intibaında bulundum. Biz kendimiz içinden ziyade, futbolumuz için bir şeyler yapmalıyız. Kişisel bir sorun yok. Federasyon başkanına da karşı herhangi bir şeyimiz yok. Federasyon gitsin değil, gidebilir dedim. Çünkü başarılı olamazsa çare budur. Federasyonun bu kararı ciddi ve etkileri olabilecek bir karar. Bütün yolları deneriz. Kendi içerimizde oturup çözüm bulmaya çalışırız. Türkiye’de çare bulamazsak, yurtdışında çözüm ararız. Siyasi otoritenin yabancı oyuncu konusuna da etki ettiğini zannetmiyorum. Türkiye’de futbol bağımsız. Türkiye’nin aleyhine olabilecek bu kararın siyasetten geleceğini zannetmiyorum. Gelirse de yanlış bir karardır”.
"TÜRKİYE AMAÇ DEĞİL ARAÇTIR"
Galatasaray'ın bu sezon 8 branşta şampiyonluk mücadelesi vereceğinin hatırlatılması üzerine Ünal Aysal, "Hedef Avrupa'da başarı. Türkiye'deki başarılar hedef değil, amaç. Judo, sutopu, kürek, yüzme gibi dallarda Avrupa'da yarışacağız. Bu hem Galatasaray'ın ufkunu açacak, hem de marka değerine katkı yapacak. Avrupa'daki başarılar marka değeri olarak geri dönüyor. Dışarıdaki başarısızlıklar ülke değerini düşürüyor. Kendiniz için çalışırken, bağlı olduğunuz toplum için de çalışıyorsunuz. Ana hedef Avrupa'daki başarıdır" ifadelerini kullandı.
Galatasaray Basketbol Takımı için salon istediklerini söyleyen Aysal şöyle devam etti, "İlk olarak borçları bitirip sonra bu branşlara yönelmek. Arena'nın hemen yanında bir arazimiz var. Orada böyle bir tesis yapılabilir ve bu çok da güzel olur. Ama bu sezon ki bütçemizde yok. Gelecek sezon olabilir. Sponsorlarla bu tür çalışma yapılabilir."
"BORÇLAR DAHA DA AZALTILACAK"
Galatasaray'ın geçtiğimiz 14 senede borçlarının hep arttığını söyleyen Aysal, "Son 2 sezonda bu borçlar düşmeye başladı. Bunda mucize yok. Disiplinli çalışma var. Ülke disiplini gibi şeylerin hepsini bir araya koyduğunuzda sonuç alınıyor. Galatasaray'da önemli olan neyin nerede olduğunu bulup yemeği yapmaktır. Galatasaray'ın mutfağı zengin. Mutfakta nerede ne olduğunu iyi tespit edip, çalışmayı yaptık. 328 milyon dolar gelir gider farkı vardı. Bugün 220 milyona düştü. Önümüzdeki mali gelen kurula giderken borcun 57 milyon civarında bir ekonomi sağlayacağımız ve borcun dümesini planladık. Şirketler ve kulübü ayrı ayrı tutuyoruz. Şeffaflık yönünden ve takip edilebilme konusunda çok önemli" şeklinde konuştu.
Kamuya açılma konusunun hatırlatılması üzerine Ünal Aysal, "Bana nitelikli sahtekarlık yaptığım şeklinde bile iftiralar atıldı. Önümüz kesilmeye çalışıldı, mahkemelere gidilmek istendi. Ancak Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) haklılığımızı onayladı ve suçsuzluğumuz ispatlandı. Olayı kurgulayan çok iyi kurgulamış. Bu da bizim bir iki ay geride kalmamıza neden oldu" dedi.
"KEŞKE DAHA BÜYÜK STAT YAPSAYDIK"
Yeni sezonda Arena'nın zemininde bir sorun olacak mı sorusuna Aysal şu yanıtı verdi, "İkinci yarıda o sorunu çözdük. İşi kışın yaptığımız için, zeminin üzerine getirdiğimiz çim yapışmadı. Ancak şu anda bir sorun yok. Tribünlerin ısıtılması için siparişlerimizi verdik. Yeni sezona hazır olacak. Protokol tribünleri değiştireceğiz. Arena'nın kapanması için elimizde net teknik veriler yok. Kombine satışları konusunda sıkıntı içerisindeyiz. Keşke daha büyük stat yapsaydık. Bu ortamda Galatasaray 70 bin kişilik stadı doldurur."
BEŞİKTAŞ MAÇLARINI TT ARENA'DA OYNAYACAK MI?
Beşiktaş TT Arena'da maçlarını oynayabilir mi sorusuna ise Aysal, "Bunlar sorun olmaz. Ancak, locaları satarken burayı ev kiralarmış gibi veriyoruz. Burada Beşiktaş taraftarı izleyemez. Maç öncesi ve sonrasına kalıcı reklam konulamaz. Ayrıca taraftar tahribat yaparsa bunu kim ödeyecek. Biz Olimpiyat'ta oynadığımızda İnönü'yü sormuşuz. Bizden çok büyük rakamlar talep edilmiş. Biz öyle rakamlar istemeyiz. Bazı endişelerimiz var, ama oturup konuşulur, kira gelirleri konusunda anlaşabilirz" yanıtını verdi.
FENERBAHÇE VE AZİZ YILDIRIM KONUSU
Iğdır'da bir ay önce yaptığı "Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım ceza alacak" açıklamalarının hatırlatılması üzerine Ünal Aysal, "Ben bu bilgiye ulaşabiliyorsam, medya nasıl ulaşamıyor hayret ediyorum. Iğdır'da yapılan açıklama kendi aramızdaki bir dost sohbetiydi. UEFA'nın 2 gün önce yaptığı bu işin üzerini kapatmayacağız diye açıklaması vardı. Ben bunu konuşurken, dost sohbetinde yapılan açıklama gizli kamerayla çekildi ve yanlış algılandı. Biz sürecin başlangıcında yardımcı olmaya çalıştık. Ama maalesef başarılı olamadık. 3 Temmuz sürecinde Galatasaray olarak Fenerbahçe'ye karşı olmadık. Fenerbahçe'nin ceza alması için hiçbir şey yapmadık Semih Haznedaroğlu'nun -Galatasaray camiası olarak 3 Temmuz'da yanlış hareket ettik- açıklamasını da o sohbette yorumlamıştım" ifadelerini kullandı.
Aziz Yıldırım ile aralarındaki ilişkinin sorulması üzerine ise Aysal, "Başkanlığa geldikten sonra Aziz Yıldırım'la çok iyi ilişkiler kurmuştuk; ancak başkanın "En büyük şikeci Galatasaray'dır" açıklamasının ardından ipler koptu. Ondan sonra savunma amaçlı konuştuk. Yoksa Fenerbahçe'ye karşı hiç bir komplomuz olmadı" dedi.
Şampiyonlar Ligi'nden 25 milyon Euro beklediklerini söyleyen Aysal, Drogba için ise "Drogba çok çalışkan ve disiplinli, normal verdiğimiz antrenmanın dışında kendisi 45 dakika antrenman yapan bir oyuncu. Profili de çok iyi. Yaşına bakmamak lazım. Galatasaray bu tip saygın yönetici ve oyunculara saygılıdır. Oynayabildiği kadar oynar" dedi.
"Bir maç oynayıp bir sezon para alan oyunculara karşıyım" sözünü Melo için kullandığı kaydeden Ünal Aysal, "Sezonun başında iyi oynamadı. Ancak son 15 maçta iyiydi. Bunun maliyetini karşılayamayız. Geçen sezon bütün oyuncular başarılıydı. Kare as yapın dediğinizde bazılarına haksızlık yapmış olurum. Muslera çok iyi bir oyuncu ve takımda kalmasını da istiyoruz. Tam takım oyuncusu ve sportmen. Çok da karizması olan bir kaleci. Ancak astronomik teklifler gelirse bunu düşünürüz" diye konuştu.
"ALPER FENERBAHÇE'YE HAYIRLI OLSUN"
Alper Potuk'un Fenerbahçe'ye transferi konusuna da değinen Ünal Aysal, "Bir kızı 10 kişi ister, 1 kişi alır. O transferde fazla şanslı değildik. Daha doğrusu o transferle ilgilinen arkadaşlarımız bu iş oldu gibi baktık. Ama sabah kalktığımızda kararı başka oldu. Küskün değilim. Fenerbahçe'ye hayırlı olsun. İnşallah Eskişehirspor'da olduğu kadar Fenerbahçe'de de başarılı olur. Şu anda Türkiye'de başarılı isimler var, ama adlarını söylediğimde fiyatları artar. Kulüpler de kızar. Onun için söylemeyeyim" şeklinde konuştu.
Abdürrahim Albayrak'ın ayrılığında "I love you Terim" deyimlerinin etkili olduğu yönündeki iddiaları yalanlayan Aysal, "Albayrak'ı seviyorum, ancak o ekip olarak ayrıldı. Yarın bir seçimimiz var. Burada bir şey yanlış anlaşılmasın. Seçmenlerimizin hepsi gelsin, illaki bana oy versin demiyorum. Gelen arkadaşlarımızın değişik renk oylar da kullanması mümkün. Memnun olmayanlar beyaz oy da kullanabilir. Yeter ki katılım olsun. Orada herkesin birarada olması ve irade beyananının olmasını istiyorum" diye sözlerini bitirdi.