Avni Aker'e Son Kez Çıkmak İsterim!

Rubin Kazan forması giyen Gökdeniz Karadeniz takımının durumundan, Türkiye'deki yabancı kuralına ve Trabzonspor'a olan özlemine kadar birçok konuda görüş bildirdi..

Rusya'da Rubin Kazan forması giyen Gökdeniz Karadeniz, Bugün TV'den Yakup Çınar'a konuştu.

Kamp nasıl geçiyor onu değerlendirebilir misin?
"
Kamp haliyle yorucu geçiyor. Türkiye’de olmak çok güzel sonuçta burası bizim memleketimiz. Günde 3 idman yapıyoruz. Şu anda herhangi bir sakatlık veya sıkıntı yok. Gayet güzel geçiyor Antalya’daki kampımız..

İlk yarıyı 7. sırada tamamladınız fakat liderle çok büyük bir puan farkınız yok. İlk yarıyı değerlendirir misin?Söylediğiniz gibi 7. sıradayız ama çok fazla puan farkımız yok lider ile.. Lige kötü başladık. Daha sonra toparlandık. Aldığımız iyi sonuçlarla birlikte 7. sıraya kadar tırmandık. İyi de futbol oynuyoruz. Genç bir takıma sahibiz. Uzun vadede planlar yapıyoruz kulüp olarak. Bu seneki hedefimiz Avrupa kupalarına gitme. Ya Rusya Kupası ya da ligde ilk 5'e girerek bu hedefimize ulaşmak istiyoruz.

Ocak  ayında 35 yaşına girdin fakat gollerine devam ediyorsun. Performansın hala iyi gidiyor. 6 gol attın ilk yarıda. Bu anlamda kendi performansını nasıl değerlendirirsin?
35 yaşına girdik söylediğiniz gibi.. Türkiye’de olsa bizi tamamen yaşlı sınıfına sokarlar ama yurtdışında olduğunuz zaman yaş çok da önemli olmuyor. Gol atmak da, attırmak da çok güzel fakat takım galip gelmedikten sonra bunlar pek bir anlam ifade etmiyor. İlk yarı benim için de başarılı geçti diyebilirim fakat bunu devam ettirmeliyim

17 sezon 500’ün maç 120’nin üzerinde gol ve sayısız başarı.. Hak ettiğin yerde olduğunu düşünüyor musun?
17 sene bayağı olmuş şimdi sizden duyuyorum. Bayağı da maç oynamışız. Ben en büyük başarıları Rubin Kazan’da elde ettim. Şampiyonluk yaşadık, Süper Kupa kazandık. Rusya Kupası kazandık. Birçok başarı elde ettim. Gönül isterdi ki o 10 yıllık periyotta Trabzonspor’da oynadığım dönemlerde bir şampiyonluk kupası kaldıralım ama olmadı. Nasip değilmiş. Trabzonspor ile o dönemde iki Türkiye Kupası kazanmıştık. O da önemli başarıydı bizim için. Geride kalan 17 sene güzel geçti diyebilirim şu anda siz bu soruyu sorunca hızlıca düşündüm. Geriye kalan kariyerimde de yeni kupalar kazanırsam bu benim için çok güzel olur.

Kaç yaşına kadar futbola devam etmeyi düşünüyorsun?
Vücudum nereye kadar müsaade ederse oraya kadar gitmek istiyorum. Herhangi bir planım yok. Sözleşmem 1.5 yıl sonra bitiyor. 2016 Mayıs’ında sona eriyor fakat burada devam edeceğim. Rubin Kazan Kulübü futbolu bırakmamı istemiyor. Açıkçası ben de istemiyorum. Çok önemli görüşmeler yapıyoruz başkan ile birlikte.. Her an güzel bir sürprizle karşınıza çıkabilirim. Sözleşmemi uzatma ihtimalim şu anda yüksek ihtimal. Bakalım hayırlısı diyelim..

Rubin Kazan tarihinde çok önemli bir isimsin. Oranın Hagi’si oldu diyebilir miyiz?
Bu sorunun muhattabı ben değilim. Bu soruyu Kazan’a gelip taraftarlarımıza sormalısın. Bu sorunun cevabını açıkçası ben veremem fakat onlar daha net verirler diye düşünüyorum. Fakat 7 yıllık süreçte birçok ilk yaşadık Rubin Kazan ile birlikte.. Birçok kupayı tarihlerinde ilk kez kazandık. Avrupa’daki başarılarımız, yerel aldığımız kupalar ve kazandığımız galibiyetler. Bunlar hafife alabileceğimiz şeyler değil. Ama bu soruyu cevapla mıyım doğru olmaz.

Unutumadığın maç ve golleri sorsak?
500’ün üzerinde maç oynadık. Unutamadığın maç diye sorarsan bizi biraz zorlar ama kısa kısa söylemek gerekirse; Barcelona ve Chelsea maçlarını unutamam. Geldiğim ilk sezon Zenit ile oynadığımız bir maç var onu da asla unutamam. Trabzonspor ile Türkiye Kupası’nı kazandığımız maç var. Milli Takım ile Yunanistan’la oynadığımız bir maç var. İlk milli olduğum dönemlerde Konfederasyon Kupası’ndaki maçlarımızı da unutamam. Orada Brezilya ve Fransa ile oynamıştık. Sayı artabilir fakat çok uzun sürer bunu cevaplamak.

Türk Futbolunu dışarıdan en iyi göazlemleyecek insanlardan bir tanesisin. Baktığımız zaman Türk Futbolu ileri gitmiyor. Hem kulüp hem de milli takım seviyesinde çok iyi gitmiyoruz Dışarıdan gözlemleyen birisi olarak neler söylemek istersin?
Evet söylediklerinize katılıyorum. Türk futbolu şu anda durgunluk çağında. Mehter Marşı’na benzetme yapmak istiyorum. Türk futbolu olarak iki ileri bir geri gidiyoruz. Bu dönem Mehter Marşı’nı biraz değiştirdik. 2 geri 1 ileri gitmeye başladık maalesef. Ama en kısa zamanda düzeleceğini umuyorum. Herkes radikal kararlar almaya çalışıyor. Yabancı kuralı gibi.. Türk futbolunun problemi altyapıdan çıkacak olan oyuncularla da alakalı diye düşünüyorum. Alınan radikal kararların pek bir etki edeceğini düşünmüyorum. Asıl önemli olan kulüplerin doğru yönetilmesi. Rubin Kazan’da bir başkan var bir kulüp müdürü var onun dışında çok fazla yönetici yok. Milli takımımızda  genç oyuncularımız da var ben inanıyorum onlara. Hep Avrupa’daki altyapılara bakıyoruz fakat oradaki kulüpler nasıl yönetiliyor ona hiç bakmıyoruz. Herkes Almanya’yı örnek veriyor. Almanya birden buralara gelmedi. Almanya’dan önce İspanya zirvedeydi fakat şu anda Almanya öne geçti çünkü adamlar 10-15 yıldır bugünlere gelmek için çalışıyor. Mesela Barcelona’ya bakacak olursak Messi’den sonra bir altyapı oyuncusu çıkaramadılar. Sırf Barcelona değil İspanya olarak duraklama dönemine girdiler diyebiliriz. Ülke olarak 3-4 yıllık değil uzun vadeli Türk futbolunu kurtarmaya yönelik planlar yapmalıyız. Bu Türkiye’de çok zor çünkü her kafadan farklı sesler çıkıyor.

Tekrar Avni Aker’de maça çıkma hayalin var mı?
Trabzonspor’da ben 10 yılımı geçirdim. Gönül ister taraftarın önüne tekrar çıkayım. Futbolu bırakmadan Avni Aker’de futbol oynama güzelliğini tekrar yaşayım isterim. Ama şu anda bu söylediklerim zor çünkü burada sözleşmem devam ediyor. Ama futbol ne zaman ne olacağı belli olmaz. Hayırlısı diyorum.

Türkiye’yi mutlaka takip ediyorsundur. Baktığın zaman yeni jenerasyondan beğendiğin oyuncu veya teknik direktör var mı?
Bursasporlu Ozan Tufan’ı beğeniyorum. Yetenekli bir kardeşimiz. İnşallah çok daha iyi yerlere gelir. Yine Bursa’dan Serdar Aziz’i beğeniyorum. Yeni gelen teknik direktörlere bakacak olursak; Tolunay ve Ertuğrul Hoca’yı çok beğeniyorum. Onların oynattığı futbolu beğenerek izliyorum ama yine de Türkiye’de  kaliteli  teknik direktör az diye düşünüyorum. Bütün Süper Lig 10-15 teknik direktörle yürüyor. Bu değişmeli. Her gelen teknik direktör kalacak mıyım gidecek miyim diye düşünüyor göreve başlar başlamaz. Mantalite değişmeli yoksa işler düzelmez.

Kulüplerimizde oyuncu hegemonyası olduğunu iddia eden birçok insan var. Mesela Galatasaray-Prandelli örneğini verecek olursak onun döneminde biçok oyuncunun kendi performansından uzak olduğunu fakat Hamza hoca ile birlikte yine eski günlerine döndüğünü söyleyenler var. Katılır mısın bu söylediklerime?
Ben bu söylediklerinize çok fazla katılmıyorum. Çünkü futbolcu sahaya çıktığı zaman yedek kulübesindeki hocanın ismine bakmaz. Kazanmak için sahaya çıkar fakat hocaların burada oyunculara yaklaşımı, taktiği, sistemi futbolcu için çok önemlidir. Belki Prandelli’nin Galatasaraylı futbolcularla elektriği tutmadı ya da istediği sistemi takıma adapte edemedi diyebiliriz. Hamza Hoca Türk bir hoca olduğu için Türk oyuncuların elektriği hocayla tutmuş olabilir yoksa oyuncuların biz oynamayalım hoca gitsin veya hoca kalsın mantığında olduğunu düşünmüyorum.

Şampiyonluk yarışında kimi iddialı görüyorsun?
Bu sene 3 takım arasında geçeceği gözüküyor. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş en iddialı takımlar gibi duruyor. Fakat ligde puanlar da birbirine yakın. Yakalanacak 4-5 maçlık seriler her takımı iddialı konuma getirir.

Şampiyonlukta bir adım önde dediğin bir takım var mı?
Üç takımın da  kadroları ve kaliteleri birbirine yakın. Oynadıkları oyunlarda birbirine yakın o yüzden herhangi birisini önde görmüyorum.

Trabzonspor kadrosu tamamen değişti ve yeni yapılanmaya gittiler. Halilhodziç aşısı tutmadı onun yerine Ersun Yanal geldi. Trabzonspor’u nasıl değerlendirirsin?
Trabzonspor çok önemli transferler yaptı. Hepsi  kaliteli  oyuncular ama o kadar çok oyuncu transfer ettiğiniz bir sezonda da başarıyı yakalamak zor olabilir çünkü uyum süreci denen bir şey var. Farklı liglerden gelen oyuncular farklı ülkeye geliyorlar. Bir anda takımı oluşturmak ve istikrarı yakalamak biraz zaman alabilir. Hoca değişikliği bence yönetimin takdiri ama biraz daha devam edebilirlerdi. Ersun Hoca ile çalıştım. Kendisi çok  kaliteli  bir hoca ama az önce dediğim gibi Halilhodziç ile biraz daha devam edilmeliydi. Ersun Hoca kalacaksa da kısa vadeli değil 5-10 senelik bir planlama yapmaları lazım başarı istiyorlar ise.. Eğer bu yapılırsa o zaman şampiyonluktan bahsedilebilir. Şu anda Trabzonspor doğru yolda. İyi de hocaları var ama bu yoldan vazgeçmemeliler. Seyirci de takıma güvendiği zaman her şey olur diye düşünüyorum.

Milli takımı da sormak istiyorum. Abdullah Avcı ile gidilemeyen turnuvaların ardından Fatih Terim göreve geldi. Baktığımız zaman başarısız geçen bir süreçteyiz. Euro 2016 yolunda da sıkıntılıyız. Milli takımı nasıl değerlendirirsin?
Milli takım hakkında çok fazla konuşmak istemiyorum. Oradaki futbolcuların hepsi birbirinden kaliteli  isimler. Ya bir şanssızlık var ya da doğru hamleler yapılmıyor. Ya da bir değişim süreci gerektiriyor.  Genç  oyuncu deyip duruyoruz. Turnuvalara da gidemiyoruz. Madem  genç  oyuncu diyorsak oluşturacağız baştan aşağı  genç oyunculardan kurulu bir milli takım o şekilde yeni bir yapılanmaya gideceğiz. Madem şu anda mevcut oyuncularla gidemiyorsak en azından oynayacak genç  oyunculara tecrübe kazandırırsınız. Ama ufak da bir şansımız var ise birden kadro gençleştirmek yanlış bir hamle olabilir. Gençlerle tecrübeyi harmanlamak en doğrusu diye düşünüyorum. İnşallah milli takım eski günlerine döner

Mevcut yabancı kuralı yeniden değişti. 14+14 olarak görüyoruz kuralı. Bu değişiklik Türk futbolunu ileri götürür mü? Her kulübün borcu var. Hangi kulüp ne kadar yabancı alabilecekler? Kulüpler doğru yönetilmediği ve borçlar arttığı sürece Türk futbolu ileri gitmeyecektir. Ne kadar yabancı alırsanız alın bu iş değişmez. Sorun yabancı sayısında veya başka bir şeyde değil. Sorun yönetilmekte. Bu zihniyet değişmediği sürece hiçbir değişiklik olmayacaktır diye düşünüyorum. Hep eğitimden bahsediyoruz ama Avrupa’daki kulüplerde yöneticiler kulüpleri nasıl yönetiyor onlara bakabilirler. Hep futbolcuya eğitim diyoruz Başkanlar ve yöneticilerde eğitim alsınlar ki hep beraber gelişelim.

Rusya’nın ülke futbolu olarak gerisindeyiz diyebilir miyiz?
Rusya bence bizim önümüzde ülke futbolu olarak. Rusya’da belli başlı sıkıntılar var ama kulüpler bizim ülkemize göre çok daha iyi yönetiliyor. Mesela Rus kulüplerinin birçoğunun dışarıya ve oyuncuya borçları yok. Herkes ayağını yorganına göre uzatıyor. Türkiye’de böyle borçsuz bir kulüp olduğunu düşünmüyorum. Belki bu sayı 1 ya da 2’dir.

Futbola devam edeceğim diyorsun fakat futboldan sonra ne yapacağım diyorsun?
Bundan iki sene önce bu fikrimin temellerini attık yönetimle birlikte. Futbolu 2016’da bırakmayacağım. Ne kadar uzayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz ama futboldan sonrada kulübün içinde görev almak istiyorum ama bu henüz kesin değil. Hangi birimde devam edeceğimi ilerleyen günlerde göreceğiz. Ailem İstanbul’da ben burada yaşıyorum eğer kulübün başka bir bölümünde görev almaya devam edersem ailemi de buraya getireceğim. Hep beraber Kazan’a yerleşeceğiz. Ondan sonraki sürece hep birlikte bakacağız nasıl gelişecek"

Bugün TV - Yakup Çınar

Bakmadan Geçme