Trabzonspor Başka Kulübe Benzemez!

Sümer başarı için bütünlüğü tek koşul olarak sunarken, bilgininde önemine dikkat çekti. Her zamankinden daha çok güçlü bir yönetime ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Sümer, Hacıosmanoğlu yönetimini ‘ İlgisiz, bilgisiz ve yetersiz' olarak değerlendirdi.

'Önce Yönetim Yeterli Olacak'

Bir takımın başarılı olabilmesi için, yönetim takımının çok iyi olmasına ihtiyaç vardır. Yönetim takımın da: Bilgi, Sadakat, sağlam ilişkiler, güven ve düzen olacaktır. Bu yeterlilik, takımda da yeterlilik sağlayacaktır. Coşkusuna motivasyona, yararlılığına göre böyle bir bütünlükle hareket edilmesi gerekir.

'Bu Anlayışla Ayakta Kalmak Kolay Değil'

Her şeyden önce bir kulüpte performans, herhangi bir bekleyiş değil, inşaattır. Bu inşaatın birinci malzemesi bilgidir. Bizde de hiç kullanılmayan değer maalesef bilgidir. Bu kadar yanlış yapıp ta Trabzonspor'un ayakta kalması şaşılacak bir durumdur. Bu kadar yanlışlıkla ayakta kalmayı bırakın; var olmak bile çok büyük bir beceridir. Şuanda Trabzonspor var olabiliyorsa bu kendi potansiyelinin ne kadar sağlam olduğunun göstergesidir. Böyle bir yönetim tarzıyla, anlayışıyla, uygulamasıyla ayakta kalmak hiç kolay değil.

'Trabzonspor Başka Kulübe Benzemez'

Trabzonspor birde kendi özüne, biçimine, birikimlerine uygun bir yönetim ve yönlendirmeye muhtaçtır. Trabzonspor'u başka bir kulübe benzetemezsin. Başka kulüp gibi yönetemezsin. Kendi değerleriyle buluşmasını sağlayacaksın. Bu değerleri etkin kullanması yönündeki bilgiyi, beceriyi ilişkiyi kuracaksın.

‘Kulüp Sadece Yoldan Çıkmadı'

Geldiğimiz noktada; Trabzonspor'un yoldan çıkması bir yana, tamamen savrulmuş, yıkılmış, parçalanmış bir haldedir. Onu tekrar yola getirmek kolay olacak bir hadise değildir. En büyük ihtiyaç, Trabzonspor'un yeniden irtifa kazanması için bilgi ve bütünlüktür. Bunlar yoksa Trabzonspor'un belki var olması sağlanabilir ama büyüklüğünü yeniden büyütmek gibi bir şansı asla olamaz.

‘Çok Güçlü Bir Yönetime İhtiyaç Var'

Trabzonspor bütünlüğü sağlayamazsa, bilgiden hareket etmez ise, işi son derece zordur. Hele bulunduğumuz noktada Trabzonspor'da her zamankinden daha çok güçlü bir yönetime ihtiyaç vardır. Zorluklar o derece büyüdü ki, bu zorlukları kaldırabilmek herkesin harcı değil. Kaldı ki bunu bir grupla da halletmek mümkün değildir. Tüm Trabzonspor Camia'da bu doğrultuda bir aksiyon ve sahiplenmeye etki yapmak lazımdır.

Eksiği, aksağı, yanlışı, başarısızlığı, itibarsızlığı, yönetimin tutum ve anlayışında bu kadar önemli bir olayda böylesine ilgisiz, yetersiz, bilgisiz insanların Trabzonspor'u taşıması gibi bir şansı olabilir mi? Buradaki düşünce sakat bir düşüncedir.

‘Sorunlar Çok Büyüdü, Bundan Sonrası!'

Ne yaparız? Bir kere Trabzonspor'a her şeyden önce bilgiden, bütünlükten mahrum olduğu gerçeğini kabul edecek ve onu gidermek yönünde ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Bu da sadece heyecan ve heves işi değildir. İfade ettiğim gibi bir kişinin de kotaracağı iş değildir. Çünkü bu çok büyük bir hadisedir. Sorunlar o derece büyüdü ki, heyecana dönük değil, artık kitlesel olarak olaya el atmak gerekmektedir ve buna ihtiyaç vardır. Bunlar bir bilinç dahilinde olmalı. İşte o kitle harekete geçerken, mutlaka bir fikri olacak, onları birleştirecek, buluşturacak ve etkinleştirecek, mekanizmanın kurulmasına katkı yapacaktır. Aksi halde işler giderek daha da derinleşiyor ve daha işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

‘Transfer Uygulamaları Yanlış'

Kaliteli oyuncu başka bir şeydir, takımın ihtiyacına dönük olan başka bir şeydir. Bu konudaki seçicilikte tam bir uzmanlık gerektiren bir hadisedir. Bir oyuncunun kariyerine bakarak almak değil, kendi ihtiyacına dönük olarak araştırmak ve katmak yönünde bir kısım gerekli işlemlerin yapılması lazımdır.

‘Bu Kulüp Kendi Kaynaklarıyla Var Oldu'

Trabzonspor'un transfer uygulamaları başarılı olan tek bir oyuncu yok. Kariyerinin sonuna gelmiş, beklentileri tamamlamış oyunculardan yararlanmayı düşünüyorsunuz. Kendi kaynaklarıyla var olmuş bir Trabzonspor kendi kaynaklarını yok ederek var olmaya çalışması aklın alacağı bir şey değil. Bu var olmanın değil, yok olmanın yolunu açar.

‘Öze Dönüş İdidasıyla Göreve Gelenler'

Yukarıya oyuncu taşıma konusundaki mekanizma önemli bir mekanizmadır. Bir çocuğunun çok yetenekli olması önemli de, belli bir sürece ihtiyacı var. Etap etap ilerlemesi lazım. Kendi kategorisinde sonuçlar üretebiliyor, devamı konumundaki şartlar iyi oluşmadığı için kesintiye uğruyor. Bu Dünyanın her yerinde böyledir. Süreç çok iyi bir şekilde işletilmelidir. Bu yoksa yetenek kendi başına bir işe yaramıyor. Yetenekte çok az bir şey değil, ama yeteneği kullanma yeteneği çok önemlidir ve bu da bir süreç gerektirir. Trabzonspor'daki çelişkilerden en önemlilerden bir tanesi öze dönüş iddiasıyla göreve gelen insanlar, özü, biçimi, şekli yok ederek başka bir başkalaşımla Trabzonspor'u kendine uymayacak bir değişime uğratmaları oldu. Ayrıca yönetimin en önemli sorunlarından bir tanesi de kendilerini “işi biliyor” gibi görmüş olmalıdır.

‘Disiplin Kurulunun Kendisi Disiplinsiz'

Trabzonspor'un her yönüyle çivisi çıkmış. Disiplin kuruluna bakıyorum, kendisi disiplinsiz. Araştırma, ilişkilendirme, değerlendirme yok. Kararları kişilere göre veriyorlar. Ayrım yapıyorlar. Objektif değiller. Kararların başka sebeplerle ve ilişkilerle ortaya çıktığı anlaşılıyor. Baktığımızda yaptıkları bir tane doğru bulamıyoruz. Kulüp üzerinden değerlendirme yaparsak düzeni, alması vermesi, her şeyiyle bozuk bir Trabzonspor. Bu bozukluğu sadece takımla düzeltemezsiniz.