Onu Getirin,Şampiyon Olacağız!
Mersin İdmanyurdu'nun başkanı Ali Kahramanlı, takımın eski teknik direktörü Yılmaz Vural'ın ayrılış şeklinin etik olmadığını söyledi.
Kahramanlı, ofisinde gazetecilere yaptığı açıklamada, geçen sezon düştükleri lige zorlu bir süreçten geçerek yeniden çıktıkları için mutlu olduklarını belirtti.
Düşen bir takımın başkanlarının genelde görevini bıraktığını ancak kendisinin böyle bir karar vermediğini anlatan Kahramanlı, "Eğer ben o gün bırakmış olsam bu takım buralarda olmazdı. Bu takım alt liglere düşer ve kayyuma giderdi. Ben bu takımı çıkartmak için elimden ne geldiyse yaptım. Her şeyimi verdim. Çekinmedim, korkmadım, futbolcularla her yerde oldum" diye konuştu
Kahramanlı, kimsenin inanmadığı bir rüyayı gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, kendilerine destek veren herkese teşekkür etti. Futbolcuların şampiyonluk primleri haricinde tüm alacaklarını ödediklerini bildiren Kahramanlı, şu ana kadar 13 milyon lira ödeme yaptıkları oyuncuların yaklaşık 1 milyon lira alacağının bulunduğunu belirtti.
Kahramanlı, harcadıkları bu paralarla PTT 1. Lig'de 2-3 tane takım kurulabileceğini vurgulayarak, düzenli ödeme yapmalarına rağmen sürekli para kriziyle gündeme geldiklerini ifade etti.
Orduspor ile oynanan play-off yarı final maçı öncesi Vali Hasan Basri Güzeloğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz'la bir araya geldiklerini hatırlatan Kahramanlı, bu görüşmeler sonrası oyunculara 2 milyon 700 bin liralık alacağının ilk olarak 1 milyon 150 bin liralık kısmının, final maçı öncesi de 600 bin liranın ödendiğini söyledi.
-"O gün para konuşulmaması lazım"
Yılmaz Vural'ın kentten ayrıldığı gün Vali Güzeloğlu'yla yaptıkları görüşme sırasında Vural'ın takımda bir sıkıntı olmadığını söylediğini belirten Kahramanlı, "Oradan döndük kendisini otele bıraktık. 1 saat sonra hocanın gittiğini söylediler. Hiçbir nedeni yok. Hem hoca hem yardımcıları toplanmış gitmiş. Telefonları kapalı" dedi.
Kahramanlı, Vural'a ulaşmak için çeşitli girişimlerde bulunduğunu ancak başarılı olamadığını kaydederek şöyle devam etti:
"Yılmaz hoca kaliteli, değerli, sevdiğimiz, saygı duyduğumuz bir insan ama o günkü yapılan hareket hiç de etik değil, hiç yakışık almaz. Bugün yıllarını veren bir hoca öyle bir dönemde, bizim zor günümüzde bunlar olmaz. Ne olursa olsun, alacağınız olabilir. Alacağı vardır elbet. Biz 150 bin avro borçluyduk. O gün 1 milyon avro bile olsa bunların konuşulmaması lazım. Niye? Siz şampiyonluk maçına çıkıyorsunuz. O gün para konuşulmaması lazım. Hocayı buraya ben getirdim. Ne dediyse onu yaptım, arkasında durdum ama sormadan otelden ayrılması bizi üzdü. Siz şampiyonluk maçına çıkacaksınız, iki gün önce kampı terk ediyorsunuz, kendiniz gidiyorsunuz, ortada bir neden de yok. Sen 'futbolcu' diyorsun. Peki senin futbolcunla aranda bir sorun varsa, futbolcu antrenmana çıkmıyorsa bu yönetimin sorunu. Bugüne kadar futbolcusuyla birebir konuşan, sorunları çözen bir kulüp başkanıyım. Çıksınlar desinler ki 'Ali Kahramanlı şu sözü verdi yapmadı. Hepsini yapmışım. Ama siz beni beklemeden, siz bana sorunları anlatmadan kampı terk ediyorsanız bu hiç hoş değil, hiç yakışmaz. Yılmaz hoca gibi bir insana hiç yakışmaz."
Kahramanlı, Vural'ın ayrılmasından sonra takımın teknik direktörsüz kalması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını ifade ederek, "Yönetim kurulunu topladık. Futbolcularımızı dinledik, doğrusu neyse onu yaptık. Evet biz o gece karar aldık. Futbolcularımız 'Biz hoca istemiyoruz eğer gelecekse Hakan Kutlu gelsin. Onu getirin şampiyon olacağız' dediler. Biz de futbolcular bunu istiyorsa gereğini yaparız. Aynı gün akşam karar aldık, Kutlu geldi, takımın başına geçti. Onunla çıktık maça ve biz yeniden şampiyon olduk" dedi.
"Eğer benim hocam hastaysa benim takım doktorum var"
Kahramanlı, konuşulanların Mersin İdmanyurdu'nun şampiyon olduğu gerçeğini değiştiremeyeceğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Eğer benim hocam hastaysa benim takım doktorum var. Yönetim kurulumda kalp cerrahı üyem var. Mersin'de yüzlerce doktor, hastane var. Eğer İstanbul'a gitmen gerekiyorsa, çok özel gitmen gerekiyorsa özel uçakla ben seni gönderirdim. Böyle bir şey varsa ama bunlar doğru değil. Bu tamamen kendi tercihidir. Tabi ki onun da burada emeği var. Özellikle kendisine de teşekkür ediyorum, Yılmaz hoca hiçbir şey yapmadı desek o da doğru değil. Bu bir kısmet meselesidir. Demek kısmet onun değil başkasınındı. Bu saatten sonra Yılmaz hocayla ilgili söylenecek fazla bir şey yok. O tamamen kendi kararıdır. Kendinin istediği bir karardı, öyle yaptı."
Vural'ın takımla ilgili bir sorunu kendisine iletmediğini savunan Kahramanlı, kentten ayrıldığını başkasından duyduğunu, bir gün sonra Vural'ın kendisini aradığını ancak işin artık geçtiğini söyledi.
Kahramanlı ayrıca, FIFA'ya ödenmesi gereken 340 bin avro civarında borçlarının bulunduğunu, bunun ödemesini en geç 3 gün içinde yapacaklarını belirterek bu konuda bir sıkıntı olmadığının altını çizdi.