Önemli Olan Şampiyonluk!

Daha önce Türkiye ve Beşiktaş'ta oynayan futbolcularla görüştüğünü anlatan Gomez, "Roberto Hilbert'e Türkiye ve Beşiktaş hakkında çok soru sordum. Gelmeden önce, bugünkü karşılamayı tahmin edebiliyordum. Kulüplerine kalpten bağlı, ateşli taraftarların olduğu Fiorentina'dan geldim. Aynısını Beşiktaş'ta da gördüm. Belki çok daha fazlasını göreceğim" ifadelerini kullandı.

Alman futbolcu, iyi istatistiklerini Beşiktaş'ta da sürdürmek istediğini vurgulayarak, şunları dile getirdi:
"Geride kalan 2 yılda gol sayım düşmüş olabilir ama bazı şanssız sakatlıklar yaşadım. Şimdi o durumdan kurtuldum ve hem fizik hem de mental olarak kendimi çok iyi hissediyorum. Dileğim, daha önce attığım gollere Beşiktaş forması altında devam etmek. Benim için önemli kriter de gelecek yaz düzenlenecek 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası... Beşiktaş formasıyla göstereceğim performansla Almanya Milli Takımı'na dönüş yapmak istiyorum."

Fiorentina ile bu ayın başından beri çalıştığını hatırlatan 30 yaşındaki forvet, "İki hazırlık maçı oynama fırsatı buldum. Transferim sürecinde 2-3 gün antrenman kaçırdım, ama fizik olarak kendimi iyi hissediyorum. Kampa katıldıktan sonra özel bir programla lig başlayana kadar kendimi tam anlamıyla hazır duruma getirmek istiyorum. Lig başladıktan sonra da karşılaşmaları oynadıkça performansımı yüzde 100'e çıkarmayı hedefliyorum" şeklinde görüşlerini aktardı.

"Yöneticilerimiz beni etkiledi"
Mario Gomez, Beşiktaş'ı seçmesindeki en büyük etkenin yöneticilerin yaklaşımı olduğunu söyledi.

Siyah-beyazlı yetkililerin kendisini etkilediğini anlatan Alman futbolcu, "Beşiktaş'ı seçmemdeki en büyük sebep, kulübün bana yaklaşımı oldu. En başından itibaren yöneticilerimiz yaklaşımlarıyla beni etkiledi. Hakikaten Fiorentina'da çok mutluydum. Oradan ayrılmak zor gelebilirdi, ama bana karşı gösterilen tutum, beni ikna etme kabiliyetleri burada olmamdaki en büyük etken" değerlendirmesinde bulundu.

"Önemli olan şampiyonluğu kazanmak ve kupalar almak"
Yeni sezonda hedeflediği gol sayısıyla ilgili bir soru üzerine, kaç gol atacağını düşünmediğini kaydeden Mario Gomez, takımın başarısı için elinden geldiği kadar çok gol atmayı istediğini kaydetti.

Kaç gol attığından ziyade kupalar kazanmanın daha önemli olduğuna vurgu yapan Gomez, "Elimden geldiği kadar yüksek sayılara ulaşmaya çalışacağım. Sezon öncesinde 20-25 gol atarım diye bir hedef belirlemedim. Önemli olan kaç gol attığım değil, sezon sonunda şampiyon olmak ve kupaları almak. Onun için elimden geldiğince çok atmak isteyeceğim. Çok gol atmam beni de mutlu edecektir" diye konuştu.

BJK TV sunucusunun "Ben gol sayısı olarak 25 yazıyorum" demesi üzerine Gomez, "Türkiye ligi çok zor bir lig. Yüksek rakamlara bir anda ulaşmak mümkün değil. Yazdığınızı yakalamak isterim, ama forvet oyuncuları açısından işimiz çok kolay değil. Tabi çok çalışılarak bunların hepsi yapılabilir" ifadelerini kullandı.

Gomez, yeni takım arkadaşlarıyla anlaşma konusunda zorlanmayacağını belirterek, "Takımda Almanca konuşan futbolcular var. Hilbert dışında Andreas Beck ile sohbetimiz oldu. Bana nasıl karşılandığını ve Beşiktaş'ın ne kadar büyük bir camia olduğunu anlattı. Sosa'yı da çok iyi tanıyorum ancak sadece kendi dilini konuşmak önemli olmuyor. Bütün takım arkadaşlarınla iyi anlaşmak gerekiyor. Bu konuda çok zorlanacağımı düşünmüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Genç yaşta, tecrübeli futbolculardan çok şey öğrendiğini aktaran Gomez, bildiği her şeyi Beşiktaş'taki genç oyunculara öğretmek istediğini ve sorulacak her soruyu cevaplayacağını belirtti.

Almanya'dan tanıdığı Türkler olduğunu dile getiren yıldız futbolcu, "Mesut Özil çok iyi bir arkadaşım, ama bir açıdan şanslıyız. Çünkü Türk Milli Takımı için değil Almanya için oynuyor. Onun için kendimi şanslı hissediyorum. Ayrıca Hakan Aslantaş'ı da tanıyorum" diye konuştu.

Mario Gomez, 3 rakamının kendisi için uğurlu olduğunu kaydederek, "Benim uğurlu sayım 3, ama bir forvet olarak bu numarayı giymek uygun olmayabilirdi. Onun için Stuttgart'tan beri 33 numarayı giyiyorum. Şu an boşsa tabii ki 33 numaralı formayı giymek isterim" ifadelerini kullandı.

Messi mi Ronaldo mu?
Gomez, kendisine yöneltilen "Dünyanın en iyi futbolcusu kim? Messi mi, Ronaldo mu?" sorusunu, bu futbolcuları öven argo bir ifade de kullanarak, "Bir karar vermek çok zor. İkisi de birbirinin aynısı gibi. Tek bildiğim şey ikisi de bu dünyadan değiller. Birisini seçmek yanlış olur. Onlara karşı oynarken kendimi küçük bir çocuk gibi hissediyorum. İkisi de muhteşem" şeklinde yanıtladı.

Programın son bölümünde siyah-beyazlı taraftara mesaj gönderen Gomez, "Çok heyecanlıyım. Bir an önce ligin başlamasını istiyorum. Umarım yakın zamanda taraftarlarımızla Vodafone Arena'da buluşuruz. Çünkü bir takımın kendi stadında oynaması çok önemli" diyerek sözlerini tamamladı