'Hevesleri Kursaklarında Kalacak'
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
İlk olarak söz alan Aziz Yıldırım, "Konuşma UEFA, Türkiye ligleri, Türkiye'deki yargıyla ilgili düşüncelerimi söyleyeceğim. İlk olarak 5. Asliye'den bize yapılan tebligatla ilgili bize Talat Yılmaz açıklama yapacaktır" dedi.
Fenerbahçe Genel Sekreteri Talat Yılmaz ise, "Aziz Türk milleti, UEFA derken 5. Asli Hukuk Mahkemesi kararıyla karşı karşıya kaldık. Bu karar kasıt peşindekiler tarafından yalnış yorumlanarak, Fenerbahçe markasına düşmanca bir tavra dönüşmüştür. 5. Asli Hukuk Mahkemesi'nin kararına göre, mahkeme kararına kadar durdurma kararıdır. Kesinlikle, Fenerbahçe başkanlığından, tesislerinden uzaklaştırılması söz konusu değildir. Kulübü polis baskını söz konusu değildir. Dünkü mahkeme kararını davacı infaz ettirmek için icra müdürü ile gelmiştir. Böyle hassas bir günde de olay olmaması için Kadıköy Emniyeti'ne bağlı dört sivil arkadaş kulübe gelmiştir. Bu sayın Başkanın basın toplantısına müdahele olarak yansıtılmaya çalışılmıştır. Fenerbahçe Kulubü'nün veremeceği bir hesap yoktur" ifadelerini kullandı.
"GÜN FENERBAHÇE'Yİ BIRAKIP GİTME GÜNÜ DEĞİLDİR"
Daha sonra sözlerine devam eden Aziz Yıldırım şöyle devam etti; "3 Temmuz'dan bu yana sizlerle ilk kez yüzyüze geliyorum. Medyada çok konuşan bir kişi değilim. Karalama kampanyalarına karşı zaman zaman yanıt verdim. Bu bile Fenerbahçe'yi kullandığım şeklinde kamuoyuna yansıtıldı. Aziz Yıldırım ile hesaplaşmaları Fenerbahçe üzerinden yapmalarına izin vermedim. Fenerbahçe, ekonomik olarak Avrupa'nın önde gelen kulüplerinden biri haline geldi. Aziz Yıldırım ne tesli olur, ne de teslim eder. Hiç bir zaman teslim olmayacağım ve olmayacağız da. Fenerbahçe zor günlerden geçmektedir. Bir an evvel bizi bölmeye çalışanlardan kurtulmak gerekmektedir. Aziz Yıldırım'ı Fenerbahçe'den koparıp, Fenerbahçe'yi ele geçirip geçirmeyeceği sorusu sorulmaktadır. Gün Fenerbahçe için, Fenerbahçe'yi bırakıp gitme günü değildir. Gün Fenerbahçe'yi el birliğiyle kurtarma günüdür. Taraftar grupları üzerinde oyunlar oynayanlara son çağrımdır. Gelin el birliğiyle Fenerbahçe'yi düzlüğe çıkaralım. Sonra da hesaplaşmamızı yapalım.
Bütün kulüpten ihraç edilmiş olanlar ve herkes için Genel Kurul'a affedilmesi için teklif getireceğim. Gelin orada aday olun. Söyleyeceğiniz ne olursa orada söyleyin. Mahkeme kapılarında değil. Bunları Aziz Yıldırım sözü olarak söylüyorum. Bu yapılanlar sadece Fenerbahçe'ye zarar veriyor. Bunları yapamıyorsanız, Genel Kurul'a bile katılmaya cesaret edemeyenler, sonsuza kadar susun. Yapılacak kongre Fenerbahçe Kongresi olacaktır. Fenerbahçe için çok şey yaptım. Bazen hatalarım da olmuştur. Ama Fenerbahçe'yi hiç bir zaman siyasete bulaştırmadım. Koca camiayı şahsi çıkarlarım için kullanmadım. Kendi taraftarımı dolandırmaya kalkışmadım. Fenerbahçe, Türkiye'dir. Fenerbahçe, Kuvayi Milliye'dir. Bu ülkeyi fırsatçılar değil, Türkiye Cumhüriyeti'nin yönetmesi gerektiğini söyledim. Hapis yattım, belki de yine yatacağım. Başkan olmasam bile bu mücadeleyi sonuna kadar vereceğim. Fenerbahçe'yi hiç bir zaman teslim etmeyeceğim."
"TRABZONSPOR DA BU SÜRECİN İÇERİSİNDE"
Yazılı açıklamanın ardından konuşan Aziz Yıldırım, "2011'deki dava sürecinde yaşadıklarımızla ilgili diğer kulüplerle ilgili de konuştuk. Şike içerisine sokulup, şikeden yargılandık. Ama "Türkiye'de daha büyük kaos olacak" açıklaması yapanlar yargılanmadılar. Daha fazla kaos olmaması için sustuk. Türkiye'de kardeş kanı akıtılmaması için sustuk. İçimize attık. Bizler suçlanıyoruz. Ama süreç içerisindeki Trabzon başkanı için aynı şeyler yapılmadı. Trabzon'a Mehmet Ali Bey'i ayırıyorum, Trabzon başkanları kadar yardımcı oldum. Kulüpler Birliği'nde haklarını aldık. Bunları hepsi görmüş ve yaşamıştır. Ama Trabzonspor kin gütme politikasıyla kendi davasını kamuoyuna anlatamamıştır. Aslında Trabzonspor bu davanın içerisindedir. Olayların kendilerini kapsamaması için, Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım cezalandırılması için bizim karşımızda yer almıştır. Sadri Şener eski arkadaşımdır. Bunların karşısında onların bizlere yaptıkları ortadadır. Şener'in yerine yeni birisi geldi. O da agresif açıklamalara devam ediyor. Bugün ona buradan bir sorum var, "Geçen İstanbul'da yapılan Kulüpler Birliği toplantısında, Trabzon başkanı ahlak, etki, delikanlılık sözlerini söylüyor. Bunlar güzel sözler. Bu toplantıda Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz şike süreciyle ilgili ne anlattı, lütfen bunları açıklasın. Yoksa ben açıklayacağım" dedi.
"FENERBAHÇE'NİN DÜŞTÜĞÜ BU DURUM ÇOK ÜZÜCÜ"
Kulübe açılan mahkemeyle ilgili olarak ise, "Recep Özcan kimdir onu önce bilin. Öncelikle Recep Özcan'ı ihrat ettik. Daha önce yönetimde yer almış, TFF Disiplin Kurulu'nda bulunmuş bir kişi. O zaman Galatasaray'la ilgili yaptığı açıklamalar ve suçlamalar şöyle, Konya'daki bir hakime rüşvet vermek. Rüşvet verme, alma suçuna iştirak. Nitelikli dolandırıcılık, görevi kötüye kullanmaktan 17.03.2008 tarihinde göz altına alınmış. Sonra da 4.8.2008'da Ankara Mahkemesi tarafından tahliye edilmiş. Davaları devam ediyor. Suç örgütünü yaparken, oğlu da bunun içerisinde. Oğlu da buradan ceza görüyor. Beraber cezalandırılıyorlar. Sonuçta, çok şey var elimde. Konya'daki hakime para vermişler. Hakimlerle uğraşmışlar. Bizi suçlayan insanın biraz temiz olması lazım. Şahsi ve işlerimizle ilgili bir yargılama yapılmıyor. Sonra Sakaryaspor'da çalışıyor. Uygun olmayan işler yapılıyor. Disiplin Kurulu başkanıyken de, Adnan Sezgin'le konuşmalar yapıyor. Suların atıldığı maçla ilgili Adnan Sezgin az ceza vermeleri için ricada bulunuyor. Fenerbahçe Kongre üyesi ancak Galatasaray'la ilişkileri dikkat çekiyor. Bunlar bizi yargılamaya çalışıyor. İşin enterasan tarafı, UEFA'dan karar gelmeden bu karar çıkıyor. Ben burada Fenerbahçe AŞ Başkanı olarak konuşuyorum. Hapisteydim, delegeler gelip beni başkan seçmek istediklerini söylüyor. Neden beni başkan seçiyorsunuz. Bütün mesele şu Aziz Yıldırım gitsin. Aziz Yıldırım'ı siz gönderemezsiniz. Çünkü Aziz Yıldırım'ı Genel Kurul seçti. Fenerbahçe'nin düştüğü bu durum çok üzücü. Kongre Üyelerine güvenmeyip, kendileri yapmaya çalışıyorlar. Mahkeme her türlü karar alabilir. Bu yol açılırsa, şirketlerin başındakileri bir hakim bulup ayarlarsınız. Bakın ayarlarsınız diyorum. Yargıya güvenemeyecek miyiz? Bunu yaptıranlar ve buna izin verenlerin amacı ne? Fenerbahçe'de kaos diyorlar. Ama Fenerbahçe'de kaos yok. Bunlarla ölene kadar hesaplaşacağız. Bunların arkasındaki kişiler ortaya çıksın. Bunları ön plana çıkaranlar, Fenerbahçe'yle oynuyor. Bunlara izin vermeyeceğiz"
"3 TEMMUZ SÜRECİ UEFA'DA DA DEVAM EDİYOR"
UEFA'nın kararıyla ilgili olarak ise Aziz Yıldırım, "Oradaki savunmamızda, özel mahkemelerin verdiği kararlar bizim için delildir diyorsunuz. Avrupa ve biz ülkemizde bunların kalkması için çalışıyoruz, ama onların kararlarına dayanarak ceza veriyorsunuz dedik. Kurumlarla, kişiler ayrılsın denildi. Şahısların ve kulüplerin ayrılamayacağını söyleyenler UEFA iken, bugün kulüplerle şahısları ayırmıştır. Şahısa siz suç işlemedin diyor, ama kulübe ceza veriyorlar. Bize cezayı da 5 Mayıs'ta hazırlanan taahhütten dolayı veriyorlar. Onların bu tezi de yanlış. 3 Temmuz olayı UEFA'da da devam ediyor. Çünkü öyle anlatılmış ki, suçsuz olduğumuza inanmıyorlar. Söyledim, benim hakkımda bir tape gösterin. Gösteremediler. 15 bin tape var, onları 1 haftada okuyamazlar. Bizim üzerimizde baskı var diyorlar. Infantino da Platini de söylüyor. Bu baskıyı kimlerden olduğunu söyleyeceklerini açıkladılar. Ama bu baskıların, Türkiye'deki bazı kulüplerin ve bunların yurtdışındaki uzantılar olduğunu söylüyorlar. Federasyon, UEFA'dan randeveu alıp söylüyorlar. Biz bir bavul belge gönderdik. Onlar bunları UEFA'ya veremedi. Aldığınız kararın arkasında durun. 3 Temmuz olayı, bizim kulübe ve şahsıma karşı yapıldığı için bu süreç devam edildi. Etik Kurulu ve Disiplin Kurulu'na olayları anlattık. Emenike onayı. Nerede bu çanta. Mustafa Çevik burada olsaydı, Karabük'te suç duyurusunda bulunuyor. Trabzonspor teşvik primi gönderiyor diye. Bu hiç soruldu mu? Şimdi 2. Etik Kurulu ve Disiplin Kurulu'na savunmalarımızı yaptık onlar karar verdiler. Disiplin Kurulu, Sportif ceza yerine başka ceza verdiler. Ama sonradan birileri gelip bir şeyler söylüyor, Şekip Bey yargılanıyor ve futboldan men cezası alıyor. Bu insanlarda vicdan yok mu? Bu kararı alırken, TFF ben seni seviyorum, sevmiyorumla karar alınır mı? Fenerbahçe suç işlemişse Fenerbahçe'yi küme düşürürsünüz. Böyle şike olmaz. Bu şike davası olmaz. Bu bir operasyondur. Türkiye'nin gerçeğidir. Paralar gitti, Bodrum'a, Kıbrıs'a. Buca maçı ne oldu. Niye yazmıyorsunuz? Burada yalnız Fenerbahçe değil, Türk sporu yargılanıyor. Bu yargılanma devam ediyor. UEFA'daki lobiciliği buradan yapıyorlar. Tahkim ve Disiplin Kurulu'nda çok iyi savunma yapılmıştır. Biz orada, şunu getirdik, biz suçsusuz ama yalan beyandan dolayı ceza verdik diyorlar. Tahkim'de de en iyi savunmayı yapacağız. Bir uçak dolusu kişiyi oraya götürüp savunmamazı yapacağız" diye konuştu.
"ŞİKE YAPMADIK"
Şike yapmadık ve temiziz diyen takımdan daha temiz olduklarını söyleyen Aziz Yıldırım, "Bu organize bir iş ve bu organize iş UEFA'da ve Türkiye'de devam ediyor. Biz suçlanıyoruz, ancak ne Şenes Erzik ne de Yıldırım Demirören ortada yok. Bu Beşiktaş'a ve Fenerbahçe'ye karşı değil, Türk sporuna karşı bir operasyondur. Steaue Bükreş olayında para alan da veren de ortada; ancak o takım ceza almıyor. Bize ceza veriliyor. Türkiye'den bazıları gidip UEFA'nın belgelerine ulaşabiliyor. Bize o belgeler yasak, ama onlar ulaşabiliyor. Medyanın buradaki yükümlülüğü çok fazla. Yargıtay'daki kitapta neyin yalan neyin doğru olduğu orada yazıyor. Size siyah bir enformasyon yapıldı, aldığınız her şeyi kullandınız. Biz suçlu olduk. Sizin patronlarınız içerisinde hiçbir şeyi yok mu? Sizin patronlarınız içerisinde yargıda dosyası yok mu? Neden yemek yerken, eğlenirken patronlarınızın resimlerinizi basmazsınız. Kamuoyu onları merak etmez mi? Hep bizi mi ediyorlar" ifadelerini kullandı.
Ülke menfaati için CAS'taki davayı kaldırın denildiğini ve kendilerinin de davayı çektiklerini söyleyen Aziz Yıldırım, "Türkiye Cumhuriyeti'nin yargısı diyor ki, Eskişehirspor maçında vatandaş, 'Fenerbahçe,seneye bu oyuncuyu alacak' diyor. Yargının bu adamı alması ve sorması gerekir. Ama hiç çağırmıyor. Diyor ki, Eskişehir'e prim verdi. Bir tane oyuncuyu çağırıp sormak lazım. Ankaragücülü futbolcuları çağırın dedik. O zaman UEFA'nın da olaya dahil isimleri çağırması abes olur. Sen çağırmıyorsun ki, onlar da çağırsın" dedi.
"UEFA ÇATIRDAYABİLİR"
Türkiye'de bir yargı olduğu ve davalarının devam ettiğini söyleyen Yıldırım, "O davanın sonucu tüm bu konuşulanları değiştirebilir. UEFA'daki CAS'taki tüm kararlar buraya bağlı olacak. Bu yargılamanın sonucuna göre, savunmamızı yapacağız. Aslında UEFA'nın verdiği ceza 2 yıldır, biz bunun 1 yılını zaten çektik. Bu UEFA'nın en zor davasıdır. UEFA bu kararından dolayı çatırdayabilir. Çünkü kulüple kişileri ayırmıştır" şeklinde konuştu.
"Siz hapisteyken CAS'tan bu davanın çekilmesi istendi mi?" şeklindeki soruya Aziz Yıldırım, "Ben hapisteydim. Çekilmesi isteniyor denildi. Yönetimde bu yönde karar alın dedim. Ben imzalamıyorum, siz yönetim olarak imzalıyorsanız, imzalayın. Ama ben imzalamıyorum dedim. CAS'tan dava çekilirken ben hapisteydim. Bana çekilme nedeni söylenmedi" yanıtını verdi.
CARDOZO VE TEKNİK DİREKTÖR KONUSU
Cardozo'nun transferiyle ilgili olarak ise Aziz Yıldırım, "Bizim istediğimiz rakamlara inerse alacağız. Hocayı da yarın açıklayacağız" ifadelerini kullandı.
"SÖZÜN BİTTİĞİ YER"
Aziz Yıldırım sözlerinin sonlarında ise "Yapımızda pes etmek yoktur. Amacımız bu süreçten Fenerbahçe'yi zarar almadan kurtarmaktır. Bugün Türkiye'de Genel Kurmay Başkanı terörden hapiste. Sözün bittiği yer burası. Bunu değerlendirirken böyle değerlendirmek gerekir. Şike suçu deniyor ama, bütün kulüpleri dinleseydiler. Burada bir amaç vardır. Bekleyeceğiz, yargı bitecek. Bu yıllarca konuşulacak. 10 sene sonra bunların neden yapıldığını öğreneceğiz. Biz de bilmiyoruz neler olduğunu. Ama öyle şeyler oluyor ki; normal zamanda 5. Asliye'nin aldığı karar olabilir mi? Burada kimsenin menfaati yoktur. Yükseltmek istediğimiz bir kulüp var. Ama hepsi bunları çiğnediler. Hepsi hesabını verecek. Biz Fenerbahçe için elimizden geleni yaptık. Hatalarımız olmuştur. Fenerbahçe'yi büyütmek için mücadele ettik. Düşündüklerimiz yapılırsa, Fenerbahçe dünya kulübü olacak. Üye sayısı binlere çıktığı takdirde, sporda her şeyi yapacağız. Kısa zamanda 1 milyon üyeye ulaşacak bir tüzük yapıp, bunu kongreden geçireceğiz" diye konuştu.
Yıldırım sözlerinin sonlarında ise "Basın mensupları yaptıkları haberlerde dikkatli davransın. Çünkü UEFA, burada çıkan haberleri takip ediyor" dedi.