Futbol TÜSİAD Olmuş!
Elazığspor Teknik Direktörü Ümit Özat, Türkiye'de futbolun iş adamlarının ekseninde döndüğünü ifade ederek, Türkiye'de futbol TÜSİAD olmuş dedi.
PTT 1.Ligin 11. Haftası'nda Pazar günü deplasmanda Denizlispor'un konuğu olacak Bord Beyazlı takımın Teknik Direktörü Ümit Özat haftalık düzenlendiği basın toplantısında takımdaki son durum ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cezaları sona eren Kaleci İvesa ve Eren'in takıma döndüklerini sadece Erdinç'in hastalığının bulunduğunu ifade eden Özat, tecrübeli oyuncu ile birkaç gün birlikte olamayacaklarını bildirdi. İç sahada galibiyetler elde ettiklerini ancak deplasmanda henüz 3 puan kazanamadıklarını belirten Özat, Denizlispor maçıyla dış sahadaki galibiyet hasretine son vermek istediklerini ifade etti.
Hafta sonu oynanacak Denizlispor maçı hazırlıklarını sürdürdüklerini ve Denizlispor maçından galibiyetle ayrılarak galibiyetleri seri hale getirmeyi arzuladıklarını vurgulayan Özat en büyük güçlerinin taraftarları olduğunu vurgulayarak "Denizli'de 3 puan alıp haftaya onlarla tam takım oynayacağız" dedi. Özat, taraftarın desteğinin artmasıyla Elazığspor'un bileğinin iç sahada bükülemeyeceğini söyledi. Teknik Direktör Özat açıklamasına şöyle devam etti;
"Rakibin Kim Olduğunun Bizim İçin Önemi Yok"
"Özcan hoca benim de A milli takımdan antrenörüm. Değerli bir ağabeyimiz, değerli bir büyüğümüz. Denizlispor önemli bir camia önemli bir futbol kulübü. İki senedir çok zorluklardan geçtiler. Bunu da Özcan hocayla aşmaya başladılar. Ama iç sahada oynadıkları Osmanlıspor maçına baktığımızda gerçekten sert oynayan bir takım. Beraber oynamaya çalışan iyi mücadele eden bir takım. Aslında bizim için rakibin kim olduğunun önemi yok. Şöyle önemi yok, biz mücadelemizi Altınordu maçındaki gibi, Adana Demir maçındaki gibi yaparsak, bizim için
rakibin kim olduğunun önemi yok. Ama biz Balçova maçındaki gibi Buca maçındaki gibi oynarsak 3. lig takımı da olsa kazanma şansımızın olmadığını ben de biliyorum, oyuncularım da biliyor. Konsantremizi bütün benliğimizi sahaya yansıtıp, ne yapmamız gerektiğinin farkında olup, ona göre mücadele edersek rakibin kim olduğunun bizim için önemi yok. Denizlispor'un çok fazla seyirci kalabalığı yok. Bunu da bir şekilde artıya çevirmek isteyeceğiz. Bugün veya yarın son taktik antrenmanımızı yapıp ondan sonra hayırlısıyla yola koyulacağız” diye konuştu.
“Türk Futbolu İş Adamlarının Ekseninde Dönüyor”
Bir gazetecinin, kulüplerin maddi sorunlarıyla ilgili sorusu üzerine Özat, Türkiye'de futbolun iş adamlarının ekseninde döndüğünü savunarak, “Ben dediğim gibi yorumcu koltuğunda olsam söyleyecek çok şeyim olur. Ama ben şu anda bir teknik adamım ve bir camiayı temsil ediyorum,büyük bir şehri temsil ediyorum. Konuşmalarıma dikkat etmek zorundayım. Zaten bu söylediklerinize ilişkin ben yorumcu koltuğumda çok şeyler anlattım. Bu sorun sadece Elazığspor'da değil herkeste var. Ben şunu anlatıyorum. Biz teknik adamlar Türk futbolunun kurtuluşu için önce kendimizden başlamalıyız. Bunu söylediğin zaman yöneticiye antipatik geliyor. Parayı vererek her şeyi bildiğini zanneden insanlar da var. Parayla gelen başarı var, bir de başarıyla gelen para var. Hangisini istiyorsunuz? Onun için bu derin bir konu. Din gibi. Konuşursun içinden cımbızla çekerler bir yere götürürler.”
"Futbol TÜSİAD olmuş”
Ben burada şu anda Elazığspor dışında bir şey konuşamam. Yoksa konuşacak o kadar çok şey var ki. Yoksa bu ülkede en büyük başarıları elde etmiş insanların, maddi manevi daha güçlü insanların bir araya gelip taşın altına elini sokmadığı veya soksa bile bir fayda getiremeyeceğine inandığı bir zihniyette tek başına Ümit Özat kim, Hakan Şükür kim, Sergen kim, Ahmet kim, Mehmet kim. Futbol bizim eksenimizde dönmüyor ki. Futbol iş adamlarının ekseninde dönüyor. Futbol TÜSİAD olmuş. Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği olmuş. Nasıl ben futbolla ilgili bir karar sunabilirim? Yine o iş adamlarının etrafında dönsün ama işin başına profesyonelleri getirsinler. Bugün Werder Bremen'in başkanı alt yapı sorumlusu. Bayern Münih'in sorumlusu Matthias Sammer. Hangi ülkenin futbol federasyonunu tanıyorsunuz ya da kulüp başkanını tanıyorsunuz. Bizim ülkede kulüp başkanlığı veya yöneticilik yapmak Cumhurbaşkanlığına, Başbakanlığa, Bakanlığa, Milletvekilliğine denk. Bunları söylediğin zaman da antipatik oluyorsun. Bunların içinde iyileri yok mu, tabiki var. Hakkaniyetlileri yok mu, tabi ki var ama kavga ortamı kaos ortamı yaratmak istemiyorum çünkü hep farklı anlaşılıyor” şeklinde konuştu.