Bütün Sorumluluk Benim!
Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic, üçüncü sırada tamamladıkları sezonun ardından değerlendirmelerde bulundu.
Beşiktaş'ı takip eden basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelen Hırvat teknik adam, elde ettikleri üçüncülüğün Beşiktaş için asla başarı olarak görülemeyeceğini belirtti.
Sezona şampiyonluk parolasıyla başladıklarını ifade eden deneyimli çalıştırıcı, "Üçüncülük, Beşiktaş için asla başarı olarak görülemez. Sezon öncesi, 'hedefiniz neydi?' diye sorsanız, 'tabii ki şampiyonluktu' derim. Şu bir gerçek ki ideal bir sezon geçirmedik. Diğer kulüpler geçiş dönemlerinde bizden daha başarısız oldu. Bu sezon cezalar, sakatlıklar ve finansal zorluklar bizi negatif yönde etkiledi" diye konuştu.
Mevcut şartlarda hedeflerine ulaşamasalar da iyi bir iş çıkardıklarına inandığını dile getiren Bilic, şunları söyledi:
"Yaşadığımızı onca sıkıntıya rağmen fena bir iş çıkarmadık. Rakiplerimizin sahada bize karşı tamamen üstün olduğu birkaç karşılaşma var. Stadımız yapım aşamasındayken ligi tamamladık. Yakın çevrem beni, stat ve ekonomik olarak bazı sıkıntılar yaşayan bir takıma gitmemem konusunda uyarmıştı. Maçların ilk yarılarına baktığımızda, ligi ikinci sırada tamamladık. Ligin genelinde ise ikincilik için sonuna kadar mücadele ettik ama sonunda üçüncü olduk. Tabii bu tabloyu değerlendirirken, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin ne kadar para harcadığına da bakmak lazım. Fenerbahçe Alper, Emenike, Kadlec gibi birçok oyuncu aldı. Galatasaray'da ciddi transferler gerçekleştirdi. Biz, rakiplerimiz kadar yatırım yapamadık."
"Bahanelerin arkasına sığınmak bana göre değil"
Bahanelerin arkasına sığınmanın kendisine göre olmadığını vurgulayan Hırvat çalıştırıcı, aldıkları sonuçla ilgili tüm sorumluluğu üzerine aldığını kaydetti.
"Yaşadığımız aksilikler bir gerçek ama asla bahane değil" ifadesini kullanan Hırvat teknik adam, "Beşiktaş ligi şampiyon ya da ikinci sırada bitiremiyorsa, bunun sorumlusu hocadır. Ben buraya Beşiktaş'ı üçüncü yapmaya gelmedim ama mucize de yaratamam. Aldığımız sonucun sorumluluğu bana ait. Birilerinin ya da bir şeylerin arkasına asla sığınmam. Hedefim tabii ki başarılı olmak. Başarılı olma ihtimalim olmasa, Türkiye'ye gelmezdim. İlk yılımda, 'Diego Simeone gibi iyi bir iş çıkardım' demiyorum ama ortada büyük bir başarısızlık da yok" değerlendirmesinde bulundu.
"Yönetimimiz, taraftarlar ve medya, sağ olsunlar beni destekliyorlar"
Siyah-beyazlı yönetim ve taraftarların kendisine verdiği desteğin son derece anlamlı olduğunu vurgulayan Bilic, şöyle devam etti:
"Ben Beşiktaş'ta başarılı olmak ve yakaladığım başarıyı camia ve taraftarlarla paylaşmak istiyorum ama bunun için istikrar şart. Hoca, yönetim, oyuncu sürekliliği gerekli. Aynı hocayla yola devam etmek de yetmez, yapı anlamında devamlılık sağlanmalı. Beşiktaş son 10 yıla baktığımızda çok hoca değiştirdi. Yönetimimiz, taraftarlar ve medya, sağ olsunlar beni destekliyorlar. Destek vermek şart. Örneğin Borussia Dortmund'a bakalım. Jürgen Klopp, dördüncü yılında başarı yakaladı."
"Bizler de insanız, hata yapabiliriz"
Sezon içerisinde bazı hatalar yaptığını da kabul eden Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic, "Oyuncu değişikliklerinde ve stratejik anlamda yanlışlarım tabii ki oldu. Bizler de insanız ve hata yapabiliriz ama koca bir sezon içerisinde neler yaşayacağınızı önceden kestiremiyorsunuz. Mesela Eneramo konusunun ele alalım. Almeida'nın ayrılması söz konusu olduğunda takıma katıldı. Ufak da olsa bir operasyon geçirdi ve tam bu sırada yabancı kuralı değiştirildi. O anda Ramon Motta'yı takıma monte etmek zorunda kaldık. Eneramo'ya takım içerisinde yer açmaya çalıştım ama olmadı. Kendisi de haklı olarak kiralık gitmeyi kabul etti" diye konuştu.
"Galatasaray ile en az gol yiyen takım olduk"
Geçen seneye oranla takımda bir çok şeyin değiştiğini aktaran tecrübeli teknik adam, özellikle savunmada gösterdikleri performansa atıfta bulunarak, "Geçtiğimiz yıl 49 gol yemiş bir Beşiktaş vardı ama bu sene Galatasaray ile en az gol yiyen takım olduk, hem de savunmaya dayalı bir futbol oynamadan. Sezon içerisindeki en büyük eksiğimiz, maçı çevirecek hamleler yapamayışımızdı" ifadelerini kullandı.
Siyah-beyazlı takımın renklerine bağlamak için uzun süre uğraş verdiği fakat son anda ezeli rakip Fenerbahçe'den yana tercih kullandığı belirtilen Diego Ribas hakkında da konuşan Bilic, Brezilyalı futbolcunun çok değerli bir isim olduğunu belirterek, "Kendisi transfer listemizdeydi. Başkan ve yönetim kurulu, bu transferi yapabilmek için gerekli tüm fedakarlıkları yaptı ama oyuncu aksi yönde bir tercih kullandı" değerlendirmesini yaptı.
İbrahim Toraman ve Sezer Öztürk konusu
Son olarak, kavga etmeleri nedeniyle kadro dışı bırakılan oyuncular Sezer Öztürk ve İbrahim Toraman'ın takımdaki geleceği hakkında ipuçları veren Hırvat teknik direktör, her iki futbolcunun da çekmeleri gereken cezayı tamamladıklarını kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Böyle bir ceza almaları gerekiyordu, aldılar ve gerekli bedeli ödediler. Bu saatten sonra oyunculuk kaliteleriyle bize katkı yapıp yapamayacaklarına bakacağız. Onlara da herkesle eşit muamele yaptık, bir fark gözetmedik. Kulübün disiplin talimatı çok sert. Oyuncular serbest zamanlarında ne yapacağı konusunda dikkatli olacak. Yalnızca Sezer ve İbrahim değil, Gökhan Töre de talihsiz bir olay yaşadı. Bu sezon olan olayların seneye tekrarlanmayacağı garantisini verebilirim. Şanssız olaylara karışan futbolcularımızın yaşı daha çok genç ama abartıya da kaçmamak lazım. Beşiktaş'ın başına her hafta bir olay gelmedi, algıyı doğru yönlendirmeliyiz."