Elektrikler kesilince, nasıl ki herkes,”Kedidir. Kedi” dedi ise, şimdide Fenerbahçe kafilesine yapılan saldırı için de, yandaş, yundaş, havuz medyası,”Paraleldir” diye yaftalayacaktır. Gökten taş düşse,işi paralele,üçgene bağlayacakla,.İşin kolayını bulmuşlar.Vur abalıya.Bir yıl önce, canciğer sarması olduklarını unutmuş gibiler.Demedi demeyiniz..Bu işin sonunda da,paralel ithamını göreceksiniz. Fenerbahçelilere geçmiş olsun diyoruz. Trabzon Valisi ve TRT Stadyum programının sunucularını ve konuklarını da kınıyoruz. Taş olduğuna inandırmak için, inanılmaz gayret gösterdiler. Yahu kime yaranmak istiyorsunuz? Trabzonspor başkanı hükümetle kanka. Çözüm süreci, genel seçim filan zarar görür, başımız yanar, işten kovuluruz diye mi düşünüyorsunuz? Yapmayınız o zaman. Doğruları söylemeyecekseniz, bırakın bu o mesleği. Aman kızdırmayalım modunda mısınız? Koskoca Devletin Valisi çıkıp, olayın nasıl meydana geldiğini, neler yaşandığını anlatamıyor. Canlı yayına bağlandı. Dinledik. Taş diyor da başka bir şey demiyor. Keza TRT Stadyumun sunucusu İlker Düzen de ”Ne olduğu belli olmayan madde. Taş olabilir” diyor. Yahu kardeşim. Diyelim ki aynı saldırı Trabzonsporlara yapıldı. Doğrusunu söylemeyecek misiniz? Kimden korkuyorsunuz? Her kime yapılırsa yapılsın. Doğrusunu kamuoyuna duyuracaksınız. Yandaş olmayacaksınız. Maalesef, devletin Valilere gerçekleri açıklayamıyor. Geçen gün yine bir şehrin Valisi, öğretmen kardeşimize, kılık kıyafet konusunda fırça atmış. Hoca rahatsızmış Birkaç gün sonra vefat etmiş. Bu Badem bıyıklıların çoğu böyle.
Gelelim saldırıya. Resmen, Fenerbahçeli sporcuları imha etmeye yönelik, katliam gibi davranış. Eğer içerden birileri, otobüsü durdurmasa, doğru viyadükten aşağı. Demek ki amaç, aracı sürücüsüz bırakmak. Yoksa rastgele ateş edip, sporcular yaralayabilirlerdi. Peki, iş bu hale nasıl geldi? Yıllardır Trabzonsporlu yöneticiler Kupa diye tutturdular. Fenerbahçe’yi Şikeci olarak lanse ettiler. Taraftarlarını azmettirdiler. Kimse kusura bakmasın. Hangi takım yöneticisi, böyle bir vahim olaya çanak tutuyorsa, cezasını görmelidir. Tabi ki, kulüp yöneticileri, bu haysiyetsiz saldırganlara, gidin arabaya ateş edin dememişlerdir. Demezler de. Ancak, yıllardır, kin, nefret öyle büyüdü ki, kocaman bir yumak oldu. Meydana gelen bu müessif olay, kışkırtmaların tezahürüdür. Sporda şiddeti önlemek için, istediğiniz kadar kanun çıkartın. Nafile. Futbolu yönetenler tarafsız olmadıktan sonra, kulüp yöneticileri, karşı rakibi düşman görmeyi, göstermeyi terk etmedikçe, şiddetin sonu gelmez. Kanun var. Yönetmelik var. Her şey mevcut. Siz o kanunları uygulayamıyorsanız, neden şikâyet ederseniz? Mecliste kavga gürültü Molotof kanunu çıktı. Efendim, elinde Molotof’la yakalanan 7,5 yıl hapisle yargılanacak. Zaten daha önce de bu vardı. Uygulanmıyordu. Şimdi kanunu yenilediniz. Uygulamaya gelince yapmıyorsunuz. Ne faydası var? Meseleye, Fenerbahçe. Trabzon, Beşiktaş, Galatasaray olarak bakmamak lazım. Bu gün Fenerbahçe’nin başına gelen,yarın başka bir takımın başına da gelebilir.
Bu şiddetin, bu nefretin bitmesi için, öncelikle, aklıselim yöneticilere ihtiyacımız var. Militan gibi davranan Başkanlar, bütün kulüplerin nefretini kazanmış idareciler olduktan sonra, terörün sonu gelmez. Fenerbahçe camiasına geçmiş olsun diyor, şoför kardeşimize de acil şifalar diliyoruz. Sağlıcakla kalınız.
