NADAL'IN 2015'i FEDERER'İN' 2013'ü GİBİ
Yunus DİLBER
Dün Nadal'ı 4 setlik bir mücadelenin ardından Wimbledon'ın dışına iten Dustin Brown'ı tek kelimeyle sıradışı bir tenisçi olarak tanımlayabiliriz. O da tıpkı Mansour Bahrami ve Gael Monfils gibi tenis dünyasının en renkli ve en eğlenceli figürlerinden biri. Bu tip isimleri izleyebilmek tenisseverler açısından her zaman büyük bir zevk olmuştur. O yüzden Dustin Brown gibi oyuncular teniste hep olmalılar.
Dünkü maça gelirsek Nadal'ın mağlubiyetinin altında yatan temel neden de aslında rakibinin bu atipikliğiydi. Kortun her bölgesini aynı başarıyla kullanabilen oyuncuları bir kenara bırakırsak teniste her oyuncunun "comfort zone" olarak tabir edilen kendisini en rahat hissettiği bir bölge vardır. Rafa içinse bu bölge hiç kuşkusuz geri çizgidir. İşte dünkü mücadelede Dustin Brown neredeyse her puanı filede oynayarak Nadal'ın geri çizgide oyunu yönlendirmesine müsaade etmedi ve kendisine galibiyeti getiren kilit nokta da bu oldu.
Nadal'ın dünkü maçta yaşadığı en büyük sıkıntılardan biri de rakibinin ne yapacağını önceden sezememesi oldu. Drop shot, drop vole ve slice vuruşlarıyla oyununu çeşitlendiren Dustin Brown, devamlı farklı vuruşlar deneyip başarılı oldu ve İspanyol rakibinin kafasını karıştırdı. Bunun sonuncunda da Nadal, maç boyunca bir türlü dümene geçemedi ve istediği oyunu korta yansıtamadı.
Bu yenilgiye en az Dustin Brown'un iyi oyunu kadar Rafa'nın kötü performansının da neden olduğu gerçeğini atlamamak lazım. Zira bizim bildiğimiz Nadal önceden olsa böyle bir rakibi passing-shotlarının da yardımıyla bir şekilde yıldırmayı başarır ve pek de zorlanmadan sonuca giderdi. Bu da gösteriyor ki İspanyol raketin oyun seviyesinde ciddi bir düşüş söz konusu. Nadal'ın bu seneki düşüşü, Federer'in 2013'te yaşadığına fazlasıyla benziyor ancak Nadal'ın Federer gibi toparlanıp toparlanamayacağı şu an için ciddi bir soru işareti.