Yunus DİLBER

MİLLİ TAKIMIN ASIL SORUNU!

Yunus DİLBER

Türk toplumundaki kutuplaşma son yıllarda giderek arttı. Ülkenin içinden bulunduğu bu kamplaşma ortamının en net gözlemlenebildiği alanlardan biri de milli takım oldu. Bunun nedeniyse futbolun siyasetle ülke tarihinde belki de hiç görülmediği kadar aleni bir şekilde sarmaş dolaş olması. Nitekim son referandum sürecinde futbol federasyonu başkanından tutun da milli takım futbolcusuna kadar hiç kimsenin iktidar şakşakçılığı yapmaktan imtina etmediğine şahit olduk.

Özerkliğin ayaklar altına alındığı ve tamamı ile siyasi erkin kucağına oturmuş bir milli takım da eşyanın tabiatı gereği toplumun tamamından destek görmedi. Hatta desteklemek şöyle dursun, milli takım başarısız olduğunda içten içe sevinenler bile var ki sayıları hiç de az değil. Çünkü politik eğilimleri farklı olan insanlar, artık bu takıma karşı hiçbir aidiyet duygusu hissetmiyor. Bunun üstüne bir de Fatih Terim döneminde yaşanan sayısız skandal eklenince milli takım desteklenebilirliğini büyük ölçüde yitirdi.

Ülkenin boyalı basını her ne kadar görmezden gelse de milli takımın şu anki en büyük problemi taraftara sirayet eden bu bölünmüşlük hâli. Şu şartlarda 2018 Dünya Kupası'nda şampiyon olsanız dahi bunun hiçbir kıymeti harbiyesi yok zira ülkenin yarısı bu başarıya sevinmeyecek. Dolayısıyla yapılması gereken ilk iş, milli takım taraftarı nezdinde yeniden bütünlüğü sağlamak olmalı. Gelecek yeni teknik direktör, bu takımın ülkenin %50'sinin değil, tamamının takımı olduğunu hissettirmek zorunda.

Açıkçası Türkiye'nin itibarının yerlerde olduğu şu günlerde Demirören ve şürekasının Avrupalı bir ismi göreve getireceğini pek sanmıyorum. Yeni hoca bence yerli olacak. Mevcut adaylar içinde en güçlüsüyse Mustafa Denizli gibi görünüyor. Doğrusunu isterseniz bu, fena da bir seçim olmaz. Hocanın bilgi, görgü ve tecrübesiyle bir şekilde orta yolu bulacağını ve milli takım etrafında kenetlenmeyi sağlayabileceğini düşünüyorum. Şu an için asıl ihtiyacımız olan da bu.

Yazarın Diğer Yazıları