BUNLARA NE GEREK VAR? - Yunus DİLBER

BUNLARA NE GEREK VAR?


Bugün bana tenis dünyasının en itici figürleri kimdir diye sorsanız sayacağım isimler arasında Djokovic'in babası Srdjan ve antrenörü Boris Becker kesinlikle ilk sıralarda yer alacaktır. Bu konuda yalnız olmadığıma da eminim. Zira bu ikilinin bugüne kadar yaptığı bir yığın fütursuzca açıklama, taraflı tarafsız herkesin kendilerine ve dolaylı olarak da Djokovic'e antipatiyle bakmasına sebebiyet veriyor.

Son olarak Djokovic'in babası Srdjan, oğlunun Tanrı tarafından tenis oynaması için gönderildiğini söylemiş. Tabii ki her çocuk, onu yetiştiren anne ve babasının gözünde çok değerlidir fakat medya önünde böylesine gülünç bir demeç vermenin mantıklı bir açıklaması olabilir mi ? İş sadece bununla kalsa gene iyi. Hem Srdjan hem de Becker neredeyse her iki lafın birinde Djokovic'in en büyük iki büyük rakibi Federer ve Nadal hakkında atıp tutmaktan da geri kalmıyor ki ben de dahil birçok tenisseveri en çok rahatsız eden şey de bu.

Ekibinde yer alan insanların yaptığı densizlikler yüzünden Novak'ı suçlayacak değiliz elbette. Sonuçta Nole'nin yaşça kendisinden büyük bu iki insanın ağzına kilit vuracak hâli yok. Kaldı ki bu açıklamaların en çok onu rahatsız ettiğine de bahse girerim. Öyle olmasaydı daha evvel yine babasının söylediği bazı sözler yüzünden özür dilemezdi.

Benim anlamadığım, bu insanların neden bu tip açıklamalara ihtiyaç duydukları. Djokovic, şu an erkekler tenisinin 1 numaralı ismi  konumunda ve hak ettiği övgüleri de sonuna kadar alıyor. Nole'nin ne kadar büyük bir tenisçi olduğundan aklı başında olan hiç kimsenin şüphe duyduğunu da zannetmiyorum. E öyleyse bu polemik üslubunun sebebi ne ? Devamlı Federer ve Nadal hakkında "CeHaPe zihniyeti" kabilinden yakıştırmalar yapmak bu insanlara tenis dünyasının gözünde itici görünmekten başka ne kazandırıyor ?

Çok lüzumsuz işler gerçekten bunlar. Dünya 1 numarasının ekibindeki insanların halet-i ruhiyesi buysa daha düşük profilli tenisçilerin ailelerini ve koçlarını artık siz düşünün. Bir tenisçi eğer başarılıysa zaten hak ettiği değeri görür, bunun için ailenin ya da antrenörün ekstra bir çaba sarf etmesine gerek yok. Yoksa zaten lafla peynir ekmek gemisi yürümüyor. Zira bu durumlarda ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmıyor.

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
29Haz

GÜL MÜ DÖKELİM YOLLARINA!

09Oca

KERAMETİ NADAL'DA ARAMAK

18Ağs

PARAYLA BAŞARI SATIN ALMAK!

02Ağs

MİLLİ TAKIMIN ASIL SORUNU!

19Tem

OYUNU KURALINA GÖRE OYNAMAK