ALKIŞLAR YERLİ SHARAPOVA'YA!
Yunus DİLBER
Aslında uzun bir süredir merak ediyordum İpek Soylu'nun nasıl bir oyun stiline sahip olduğunu ama gelin görün ki kendisini hiç izleme fırsatı bulamamıştım. Dün Tatishvili'yi yendiği maçta ilk kez seyrettim İpek'i ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki tenistik anlamda bugüne kadar gördüğüm en iyi Türk tenisçi kendisi.
Allah vergisi güzelliğinden mütevellit kendisine sıklıkla "Yerli Sharapova" yakıştırması yapılıyor. Bana kalırsa da sadece güzelliği değil, oyun tarzıyla da bu yakıştırmayı sonuna kadar hak ediyor İpek Soylu. Öyle ki son derece agresif ve devamlı winner yapmayı düşünen stiliyle Rus yıldızı fazlasıyla andıran bir görüntüsü var kortta milli tenisçimizin.
İpek'in şu anda en önemli eksiği fizik kondisyon açısından yetersizliği gibi görünüyor. Bugün Rybarikova'ya oyun dahi alamadan yenilmesinin altında da bu yatıyor. Fiziksel gelişimini tamamlayıp bu seviyedeki maçları kaldırabilecek düzeye geldiğinde bir başka gururumuz Çağla Büyükakçay'ın koyduğu çıtayı geçecek ve çok daha yukarılara çıkarabilecek kapasitede bir oyuncu bence İpek Soylu.
İpek'in burada ilk turu geçmesi bize bir gerçeği daha hatırlattı ki o da bu tip turnuvaların bizim gibi ülkeler için ne kadar değerli olduğu. Oyuncularımız ev sahibi kontenjanından faydalanıp ana tabloda yer bularak kendilerinden seviye olarak çok daha üstün oyuncularla oynama fırsatı yakalayabiliyorlar. Bu da tecrübe ve kendilerini geliştirebilmeleri açısından eşsiz bir fırsat. Hele dünkü gibi bonus olarak bir de galibiyet gelirse değmeyin keyiflerine.
Ülke tenisi adına oldukça önemli olduğunu söylediğimiz bu organizasyonun geleceği ise pek parlak görünmüyor. Zira ekranlardan da gördüğümüz üzere maçlar boş tribünlere oynanıyor. Tabii ki bu durum seyircilerin kabahati değil. Toplu ulaşımın neredeyse hiç olmadığı dağ başı gibi bir yere kort yapıp fiyatları da bu kadar yükseltirseniz tribünleri doldurmak için yine Federer'i getirmek zorundasınız.
Son bir yorumum da malum gösteri maçını organize ede(meye)nlerle ilgili olacak. Bu kadar tarihi ve doğal güzellikleri olan bir şehirde her gösteriyi Boğaz Köprüsü'nde yapmak iki kıtayı birleştirdiğimizi insanların gözüne sokmak ve bu şehirde yaşayan insanlara cehennem azabı çektirmekten başka hiçbir işe yaramıyor. Maçın yan yolda yapılması ise tam Türk tipi yönet(emey)icilere özgü !