Hani iddia ederler ya ‘futbol müsabakası oyun istatistikleri, elde edilen sonuçla alakalı doğru rakamlar içermez!’ diye. Manisaspor karşılaşmasında Galatasaray hem istatistik hem de skorla eşdeğer verileri yakaladığı bir 90 dakikayı örnekledi dün gece. Top ev sahibinde daha fazla kaldı, her türlü avantaj Sarı-Kırmızılı taraftaydı ve skor da izlenen değerlerle müsemma olarak noktalandı. Nedeni mi? Cevabı basit, iki yapı arasındaki sürprize meydan bırakmayacak netlikte kalite farkı ve Aslan’ın ciddi Hamzaoğlu formatı, elbette iştahı vardı. Geçmişte Super Lig’de önemli başarılarına tanık olduğumuz Manisaspor, şu haliyle Manisaspot kriterlerine taşınmış adeta. Kaleci Umut, Hakan, Oğuzhan dikkatimi çeken futbolcular oldu tabii. İşin başında Taner gibi kalitesi ve kariyeri special butik standartları yakalamış bir teknik direktör var, inşallah özlenen başarıları yakalar, kabustan kurtulurlar. Mücadele ve azimleri tribünleri keyiflendirdi Arena’da.
Hamza Hamzaoğlu pazar akşamıyla ilgili planlarını, bu 90 dakikanın içine harman etmiş serpiştirmişti sanki! Kafasında oluşturduklarını net olarak görmeyi sağlayabildi mi bilemem ama Semih, Dzemaili, Telles, Yasin hatta çok akılcı golleriyle Pandev dahi ümitlendirmiş, moral değerlerine katkı yapmış olabilir genç teknik adamın. Emre Çolak yıllardır dile getirdiğim fizik kalite zaafına, bir de gayri ciddi olma tavrını eklemiş ve aşmış! Attığı her iki penaltı da hava... O kadar! Ötesini başındakiler düşünsün ve söylenmesi gerekeni söylesin. Mevcut teknik kadronun nasıl tırnaklarıyla buralara vardığını birileri anlatsa dahi yeter, genç adama. Süsleme ve süslenmeyle futbolda zirve kesinlikle olmaz, olamaz sevgili Çolak!
Galatasaray daim söz ettiğim gibi savunması ardına adam, hücumda da gol kaçırma konularında olabildiğince dikkatli ve özenli olmalı. 4-0 güzel oldu...