Necdet AYAZ

NE YAPTIĞINI BİLMEK GEREK!

Necdet AYAZ

Türk Spor Ajansı’nın saygıdeğer okurları, bu yazımda sizlere eski adıyla Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği “IAAF” yeni adıyla Wortd Athletics “WA”den bahsedeceğim.

1912 yılında 17 ülke yöneticisi tarafından Stokholm’de bir araya gelerek kurulan bu birlik, 1993 yılı Ekim ayından beri Monaco’dan yönetilmektedir. Birliğin 214 üyesi bulunuyor. Bu üye sayısıyla Birleşmiş Milletler’den daha fazla üyesi olan bir kurumdur.

Bünyesinde, Asya Atletizm Birliği (AAA), Afrika Atletizm Konfederasyonu (CAA), Güney Amerika Atletizm Konfederasyonu (CONSUDATLE) Avrupa Atletizm Birliği (EAA), Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler Atletizm Birliği (NANACAA), Okyanusya Atletizm Birliği (OAA) ve Balkan Atletizm Birliği’ni (ABAF) barındırmaktadır.

Kuruluşundan bugüne kadar da, İsveçli Sigfrid Edström, Birleşik Kralık’tan David Burghley, Hollanda’dan Adrian Paulen, İtalya’dan Primo Nebiola, Senegal’den Lamine Diack bu kuruma başkanlık yapmıştır. 2015 yılından beri de Birleşik Krallık’tan Sebastian Coe başkan olarak görev yapmaktadır. 17 Ağustos 2023 tarihinde Budapeşte’de yapılacak olan olağan genel kurulda yeni yönetimi oluşturulacaktır.

Dünyanın en büyük spor kuruluşu olan bu kurumun eski adı Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği “IAAF” ve logosu, bana göre yeni isim ve logosundan çok daha iyi ve güzeldi. Ayrıca bu kurum 1999 yılında atletizme olan ilginin azalması nedeniyle oluşturulan komisyonunun önerisiyle hazırlanan ve 196 ülkede uygulanan “IAAF Çocuk Atletizmi” projesi dünya da çocuklara yönelik uygulanan en etkin proje olmuştu.

Sebastian Coe başkanlığındaki yönetim de atletizmde yaşanan olumsuzlukların artması nedeniyle 2020 yılında bünyesinde “Doğruluk ve Dürüstlük Birimi”ni oluşturdu. Bu birim, aralarında Türkiye’nin de olduğu 8 ülkeyi, yarışma derecelerinde yapılan manipülasyonlardan dolayı da incelemeye almış oldu. WA’in bu kararı ülkemize sürülmüş bir “kara leke” olmakla birlikte büyük bir “utanç” yaşatmıştır. 100 yıllık şanlı ve saygın mazisine sürülen bu kara lekeye sebep olanlar herhangi bir işlem yapılmamış olması ise çok daha büyük bir utanç olmuştur. Faaliyet programında bulunan yarışmalarda görevlilere yapılması gereken ödemeleri bile ekonomik nedenlerle yaklaşık altı ay gecikmeli ödeyebilen federasyon, WA tarafından görevlendirilen elemanlara da hesapta olmayan harcamalar yapmakta olması da işin bir başka boyutudur.

Bu üzüntü ve de utancı bizlere yaşatmış olan federasyonu başkanının 17 Ağustos 2023 tarihinde Budapeşte’ de yapılacak olan Wortd Athletics “WA” seçiminde konsey üyeliğine müracaat etmiş olması bana göre tam bir aymazlıktır. Çünkü bu kişi Avrupa Atletizm Birliği “EAA” ile Balkan Atletizm Birliği’nin “ABAF” seçimlerinde veto yemiş, üyesi olmak istediği kurum tarafından da cezalandırılan biridir. Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Osman Aşkın Bak’ın bu kişiye izin vermiş olması ise manidar bir durumdur.

Bu şaşkınlık ve üzüntü içerisinde Google’da gezinirken rastladığım bir hikâyeyi ilgisi nedeniyle sizlerle paylaşıyorum.

Hikâye, 1950’li yıllarda Amerikalı mühendislerin, Türkiye’de bazı imar çalışmalarına rehberlik etmesiyle ilgilidir. O zamanlarda bizde yol güzergâhını belirleyecek alet ve eleman yokmuş. Mühendisler eşeği yokuşa sürerken, arkasından giden elemanlar şerit metre çekerek, eşeğin ayak izlerine kazık çakarak istikamet belirleniyormuş. Bunu gören Amerikalı mühendis, pratiğini kavrayamadığından “Bunlar ne yapıyor” diye sormuş. Ona rampada yolun güzergâhının belirlendiği söylenmiş. Amerikalı bu işe daha da şaşırmış… Bizimkiler anlatmayı sürdürerek, “Eşek % 7 eğimin üstüne çıkmaz, biz de eşeğin izinde kazık çakıp rampada yol güzergâhı belirliyoruz.” Amerikalı katılarak gülmeye başlamış. Yatışınca da sormuş: “Peki, eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz” diye sormuş. Bizimkiler de buna bozularak “Amerika’dan mühendis getirtiyoruz” demişler.

Eşek deyip geçmemek lazımdır. Çünkü eşek iyi bir kılavuzdur: Gittiği bir yolu hiç unutmaz ve o yoldan şaşmaz ve incindiği bir yerden de asla geçmez. Çocuklumda değirmene buğday götürürken, eşeğin, ayağı incindiği bir yerde, daha sonra ne yaptıysam geçirtemediğimi unutamıyorum.

Bu nedenle deve veya katır kervanlarının önüne daha önce bu yoldan gitmiş olan bir eşeği kılavuz olarak koyarlarmış…

Bu hikâyeden ders çıkarılması gerekir bence.

Çıkarılır mı?

Ne yaptığını bilmeyen ve iyi niyetten yoksun olanlar ders çıkarmazlar diye düşünüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları