Atletizm sporu ilk insanların yaşamlarını idame ettirebilmeleri için yapılmış olan mücadeleler sonucu bir oyun şeklinde başlamıştır;avını yakalamak veya düşmanından kaçabilmek gibi. Modern olimpiyatlara kadar da “en uzağa atmak”, “en uzağa atlamak” ve “en hızlı koşmak” gibi yarışmalar şeklinde yapılmıştır. Atletizmdeki koşu bölümünün hemen hemen her spor branşında yapılıyor olması Atletizmi sporların temeli konumuna getirmiştir. Ayrıca Atletizmdeki branşların estetikliği, branş sayısı ve izleyicisinin çokluğu da en önemli spor organizasyonu olan Olimpiyat Oyunlarının da can damarı konumundadır.
Atletizm sporu 1922 yılında federe olmuş ve tarihten bu güne kadar da sırasıyla;Ali Seyfi Beyti, Burhan Felek, Ahmet Fetgeri, Vildan Savaşır, Saffet Gürol, Adnan Hün, İrfan Şahinbaş, Naili Moran, Jerfi Fıratlı, İsmail Hakkı Güngör, Refik Taga, Sadun Özdeda, Nejat Kök, Behçet Beylem, Erol Zorlu, Nuri Turan, Kurtan Fişek, Abdullah Kökpınar, Cüneyt Koryürek, Aşkın Tuna, Yılmaz Sazak, Ali Erkenç, İlker Çetin, Hüseyin Manioğlu, Muharrem Dalkılıç, Fikret Çetinkaya, Semra Aksu ve Mehmet Yurdadön Federasyon Başkanlığı görevlerini üstlenmişlerdir 30.12.2012 tarihinden itibaren de bu görevi Mehmet Terzi yürütmektedir.
Atletizm Federasyonu’nun katılmış olduğu önemli organizasyonlar ise;
1) Balkan Atletizm Şampiyonası:Bu şampiyona 1930 yılından itibaren başlatılmış ve her yıl yapılmaktadır. (Bu şampiyonalarda, Elazığlı olan merhum Hüseyin Topsakal maraton dalında 3. lük, Necdet Ayaz ise 10.000 metrede şampiyonluk, 5000metre de bir ikincilik ve iki üçüncülük kazanmıştır).
2) Balkan Kros Şampiyonası: Bu şampiyona da 1940 yılında başlatılmış ve her yapılmaktadır.(Bu şampiyonada da Necdet Ayaz 8000 metrede ikincilik kazanmıştır)
3) Balkan Salon Şampiyonası.:Bu şampiyona 1944 yılında başlatılmış ve her yıl yapılmaktadır.
4) Akdeniz Oyunları.:Bu şampiyona 1951 yılından itibaren başlatılmış ve dört yılda bir yapılmaktadır. ( Bu şampiyonada Elazığlı merhum Ahmet Aytar maraton dalında ülkemize şampiyonluk kazandırmıştır.
5) Avrupa Şampiyonası:Bu şampiyona 1950 yılından itibaren başlatılmış ve iki yılda bir yapılmaktadır.
6) Dünya Atletizm Şampiyonası: 2003 yılında, Dünya Salon Atletizm Şampiyonası da 2004 yılında başlatılmıştır. Bu iki şampiyona da her yıl yapılmaktadır.
7) Olimpiyat oyunları:1948 yılından itibaren başlatılmış ve dört yılda bir yapılmaktadır.
Bu şampiyonalarda bugüne kadar ülkemize yüzlerce başarı kazandırmış ablalarım, ağabeylerim, arkadaşlarım ve de kardeşlerim vardır. Bu şampiyonlarımız sayesinde camiamız haklı bir saygınlık kazanmıştır. Yeri gelmişken bu şampiyonlarımızı bir kez daha kutlamamız yerinde olacaktır. Ebediyete intikal etmiş olan şampiyonlarımızı rahmetle anıyor, hayatta olanlara da sağlık ve de uzun ömürler diliyorum. Ayrıca mensubu olmaktan gurur duymuş olduğum Atletizmin gelişmesi ve kalkınması için maddi ve manevi desteklerini esirgememiş olan değerlerimize de eski bir şampiyon olarak teşekkür ediyorum.
Atletizmin bugününe baktığımızda,geçmişi önemli başarılarla dolu saygınlığı ise dorukta olan camiamız bu günlerde yazılı ve görsel medyada sıkça yer alan doping skandalı ile üzgün, mutsuz ve de kaygılı bir durumu malesef yaşamaktadır. Atletizmimizde yaşanmakta olan bu olumsuzlukların iki nedenden kaynaklanmış olduğunu söylemek mümkündür. Birincisi sistemsizlik, diğeri ise yöneticilerin sorumlu davranmamış olmalarıdır. Çünkü bu işin formülü “ SPOR”kelimesinde saklı. Mevcut yöneticiler bu formülü ya bilmiyorlar ya da uygulamıyorlar. Biliniyor veya uygulanıyor olsaydı bu ve benzeri sorunları camia olarak yaşamamış olacaktık. Faydamız olacağını düşünerek bu formülü bir kez daha yazmış olalım. SPOR kelimesindeki “S” harfi SİSTEMİ, “ P” harfi PROGRAMI, “O” harfi ORGANİZASYONU ve “R” harfi de REKOR’u simgelemektedir. Sistemini kuramayan, Programlarını yapamayan ve Organizasyonlarını başaramayanlar başarı dediğimiz Rekora ulaşamazlar. Bizden söylemesi...Aksi takdirde doping ve benzeri sorunları hiç de haketmemesine rağmen camiamızın bundan sonra da yaşayacağını üzülerek söylemek istiyorum.
Atletizmin geleceği için tüm bu olumsuzluklara rağmen temiz, saygın ve başarılı bir sürece girebileceğim konusunda halen şansımızın bulunduğunu düşünüyorum. Yeter ki yöneticilerimiz sorumlu davranışlarda bulunsunlar.Bizlere beklemek ve de izlemek düşüyor. Haydi hayırlısı..
Saygılarımla
