Türkiye Süper Toto Süper liginin karşılaşma takvimi çekiminden sonra takımlarımız ilk maçları doğrultusunda sezon hazırlıklarını devam ediyor. Kimi takımımız yurtdışında kimisi ise yurtiçinde çeşitli bölgelerinde yeni sezonun hazırlılarına devam ediyor.
Sezonun bizim için başlarken önemi Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor’un teknik direktör değişikliği, transfer döneminde kulüplerimizin sessizliği ve şike sürecinin getirmiş olduğu karışıklık, bize ligin heyecansız, seyircilerin ilgisiz ve şikeden dolayı tartışmaların yaşanacağı bir süper ligi getirecek.
Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor bir kan değişikliği yaparak yeni teknik direktörleri ile lige başlayacaklar.
Beşiktaş, Hırvat Bilic'i teknik direktörlük koltuğuna getirdi. Bilic, Milli takım kategorisinde karşılaştığımız Hırvatistan milli takımının eski patronu. Elbette ki elinde sihirli bir değnek yok, takımın eksik yerlerine yaptıracağı transferlerle bu yarışta ben de varım diyecek.
Ersun Yanal’ın Fenerbahçesi, teknolojik, verilere dayanan, bilimsel bir şekilde olacak. Ersun Yanal, oyuncu verilerini bilgisayara aktardıkça ve doğru tercihler yaptıkça Ersun Yanal’ın Fenerbahçesi Türk futboluna katkı sağlayacak ve şampiyonlukta güçlü bir ekip olacak.
Oyun anlayışı, filozofluğu sayesinden Türk futbolunda farklı bir mihenk taşı olacak Mustafa Akçay. Öze dönüşün en büyük yatırımı olacak belki de. Şampiyonluğu en az İstanbul kadar isteyecek. Bu ligde atacağı gollerle Malouda, Türk futboluna Fransız kalmayacak.
Şampiyon Galatasaray, unvanı korumak için mücadele edecek. Doğru transferlerle kadro zenginliğini arttıran Galatasaray, Fatih Terim’in “imparator” sıfatıyla Avrupa’ya nam salacak ve süper ligde “İmparator”un takımı zirveye koşacak, diğerlerinin onu kovalayacağı bir lig olacak.
Transfer dönemindeki kulüplerin suskunluğu, takımların ligdeki kaderini etkileyecek. Yanlış transferler, doğru tercihler ligin kaderini belirleyecek. Beşiktaş’ın Serdar Kurtuluş’taki hatası gibi bir daha Amerika’yı keşfetmenin anlamı olmayacak. Melo ise şampiyonluk yolunda Galatasaray’ın doğru tercihi olacak.
İyi transferin ne kadar doğru olduğu yine kanıtlanacağı bir lig olacak. Çaykur Rizespor’un aldığı “buldozer” lakaplı golcü Kweuke atacağı gollerle adından söz ettirecek, Gençlerbirliği de kadrosunda tutamadığı Vleminckx’i çok arayacak. Elazığspor taraftarı ise geçen sezon attığı kritik gollerle takımına puanlar kazandıran Sinan Kaloğlu’nu takımında göremeyecek.
UEFA’nın Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi cezalandırması ve daha sonra CAS’ın yürütme kararındaki belirsizlik Türk futbolunu olumsuz şekilde etkileyecek. Avrupa kupalarına katılım belki de büyük kulüplerimiz için bu yıl hayal olacak. Bu olumsuzluk ister istemez futbolseverleri de etkileyecek. Gönül verdiği takımın kombine kartını almayacak, maçına gitmeyecek, takımının maçlarını izlemeyecek.
Takımların durumları, transferleri ve şike sürecinin olumsuzluklarına rağmen sezonun başlamadan bize anlatacağı onca şey var ki bekleyeceğiz ve göreceğiz.