15-31 Ocak 2016 tarihleri arasında hemen hemen herkesin memnun kaldığı bir Avrupa Şampiyonası Polonya’nın ev sahipliğinde tamamlandı. Bu Avrupa şampiyonasının bir çok yönüyle enteresan olduğunu gördük.
Hentbol Avrupa Şampiyonası’nın hemen hemen Dünya Şampiyonası ile aynı kalitede olduğunu söyleyebiliriz. Şampiyona başlarken grupta biri birinden güzel maçları Sports Tv vasıtasıyla izleme şansı bulduk. Elenen takımlar küçük nüanslarla şampiyona dışında kaldı.
Bir üst gruba yükselen takımların arasındaki maçlar ise, kelimenin tam anlamıyla yangın yeri gibiydi. Yarı finale kalan takımlar oraya gelene dek, oynadıkları son maçın, son saniyelerine kadar çok zor anlar yaşadılar.
Norveç tahminleri alt üst ederek büyük bir başarı ile yarı finale geldi. Almanya da bu şampiyonada, ilk etapta final oynayabileceği beklentileri az iken, başarısındaki istikrarı ile yoluna devam etti ve yarı finale çıktı.
Hırvatistan, bu şampiyonalara alışık ve yarı finale çıkacak beklentilere doğru cevap verdi ve herkese parmak ısırtacak muhteşem bir Polonya maçı sonrası, o da yarı finale yükselen takımlardan biri oldu..
İspanya da buna benzer şampiyonalarda çok ter dökmüş, tecrübe sahibi bir takım olarak beklentilere olumlu cevap veren ve yarı finale yükselen istikrarlı diğer takımlardan biri oldu. Bu saydığımız takımların yanında hentbol severlerde ve otoritelerde hayal kırıklığı yaratan takımlar, çok güçlü olan son Avrupa, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Fransa , Danimarka, Polonya ve İsveç oldu.
Turnuva tecrübesi olmayan, final vizesinde son anda Almanya’ya kaybeden Norveç, daha sonra bronz madalya için Hırvatistan’a da kaybetti ve bu şampiyonada Avrupa 4.sü oldu. Daha önce Avrupa 6. lığı olan Norveç bu şampiyonada sürpriz çıkış yaparak elde ettiği Avrupa 4.lüğü derecesi ile başarılı takımlar arasındaki yerini aldı.
Final vizesini kaybeden ülkelerden biri de Hırvatistan’dı. Hırvatistan yarı finalde, kendisi gibi turnuva tecrübesi olan İspanya’ya kaybederken, bronz madalya için oynadığı son maçta, turnuva takımı olduğunu ortaya koydu ve Norveç’i 31-24 yenme başarısını göstererek podyumda Avrupa 3.lüğündeki yerini aldı.
Almanya finale gelirken Norveç’i, İspanya da Hırvatistan’ eleyerek gelmişti ve maçların her birinde hentbolun güzelliği ve kalitesi yaşanmıştı.
Şampiyona başlarken C grubunda olan İspanya ve Almanya gruptaki ilk maçta karşılaşmış ve İspanya, Almanya’yı 32-29 yenmişti.
Rövanş niteliğindeki Almanya- İspanya arasında oynanacak final maçında, hentbol severlerin beklentisi, bu kapanış maçında üst düzeyde hentbolun güzelliğini ve kalitesini görmekti.
Maça Almanya çok iyi savunma ve hızlı hücumlarla başladı ve 10. dakikada 5-0 öne geçti. Sert savunmasını devam ettiren Almanya maçın 20. dakikasında 8-4 öne geçti. İspanya hücumda atış için pozisyon bulmakta zorlanıyor, bulduğunda da kaleci Walff gole izin vermiyordu. İlk yarıda İspanyol kaleci Sterbik biraz iyi oynamasaydı ciddi bir fark ortaya çıkardı. Bu yarıda İspanyollar Almanya savunması ve kaleci Wolff karşısında gol bulmakta aciz kaldı desek yerinde olur.
İlk yarı bu tarzdaki mücadele içinde Almanya’nın 10-6 üstünlüğü ile tamamlandı.
Dikkat edilirse her iki takımda yer alan kalecilerin ilk yarıdaki top çıkarma oranları yaklaşık olarak %40 civarındaydı. Bu final maçı da yaşanan enteresan Avrupa Şampiyonası’nın bir parçasıydı.
Bu seviyedeki maçın ilk yarı skoru gerçekten de çok düşüktü ve bende hayal kırıklığı yarattı.
İkinci yarıya da iyi başlayan yine Almanya oldu. Arka arkaya iki golle başladı ve 33. Dakikada skor 12-6 oldu. 40. Dakikada Almanya skoru 14-8 yaptı. Daha sonra sert savunmasını devam ettiren Almanya’nın başarısına kaleci Walff’ın, alkışlanan olağan üstü performansı da eklenince, 50. Dakikasını 19-12 önde bitirdi. İspanyol antrenör Manuel Cadenas’ın bulunduğu tüm müdahaleler de çözüm olmadı. Maçın son bölümünde de kaleci Walf’ın çıkardığı toplarla daha da coşan Almanya, maçı da net bir skorla 24-17 kazandı ve başarı hanesine uzun yıllar sonra bir Avrupa Şampiyonluğu yazdırdı. Alman hentbolu başarılı antrenörü Martin Heuberger’den sonra, İzlandalı Dagur Sirgurdsson ile başarıyı yakaladı. Öyle görünüyor ki artık Alman hentbolu ileriye yönelik başarılar için Sirgurdsson ile ben varım diyecek.
Buraya kadar her şey güzel!..
Ancak final maçına bir başka pencereden baktığımızda sizi bilmem ama, bu maçın bende hayal kırıklığı yarattığını söylemek isterim.
Final maçına baktığınızda müthiş bir mücadele vardı. Ancak sert savunma ile hentbolun estetik yönü zarar gördü. Seyirci olarak istediğimiz güzel varyasyonları izlemekten mahrum kaldık. Sadece kazanma arzusu üzerine kurgulanmış final maçındaki taktik, bir seyirci olarak hentbol adına beni memnun etmedi ve beklentilerime cevap vermedi. Daha önceki maçlarda izlediğimiz ve üzerinde günlerce konuştuğumuz, yorum yaptığımız, kanat atışlarındaki çevirme ile atılan goller, alttan yapılan atışlar sonrası bulunan goller, havada tiplemeler sonrası atılan goller, pivotlara arkadan tek elle atılan estetik paslar sonrası goller v.b varyasyonların sürekli sert faullerle engellenmesi neticesinde, göze hoş görünen üst seviyede tekniğin ve estetiğin görsel olarak sergilendiği o güzelim golleri izleyemedik..
Bunun yanında kalecilerin güzel kurtarışlarını final maçında %37 ile Sterbik’i ve özellikle % 48 performansıyla Walff’ı kalesinde devleştiğinde bir maçın kazanılmasında, kaleci faktörünün ne denli önemli olduğunu bir kez daha gördük.
420 bin seyircinin tribünlerde yerini alarak bu maçları seyretmesi muhteşemdi. Bu şampiyona bir sonra yapılacak şampiyonanın beklentilerini yükseltti.
Avrupa Şampiyonasını, ilk günden son güne kadar takip eden tüm hentbol severler son yenilikleri görme, bilgi ve görgüsünü arttırma şansını da yakaladı. Ayrıca izleyiciler ülkemizde büyük bir heyecanla şampiyonayı takip ederken, özellikle sosyal medyadaki yorumlarıyla önemli bir gündem oluşturdu ve hentbolun keşfedilmeye hazır çok değerli bir cevher olduğunu gösterdi.