Türkiye şu ana kadar görülmemiş bir ciddiyetle 2020 için hazırlık yaptı. Ancak ev sahibi olamadı.
Basınımız olimpiyatlara şu ana kadar göstermediği ilgiyi sergiledi. Kendini olimpiyatların alınması için hazırlanan komitenin ve yapının bir parçası olarak hissetti. Bu, ülkemiz için son derece önemli bir gelişme olarak yansıdı. Basını bu şekilde hazırlamak, inandırmak ve bu duyguları hissettirmek kolay bir iş değil! Finale kalışımızla Arjantin’de kulislerden edindikleri bilgileri anında aktarma yarışı, yorumlar ve tahminler birbirini kovaladı… 2020 Olimpiyat Hazırlık Komitesi’nin ve devlet yetkililerinin; bu ülkenin basınını, ne kadar inandırdığını ve ne denli iyi hazırlandığını gösteriyor.
Bugüne kadar çeşitli organizasyonlarda bulunulduysa da, bu aşamalardan geçilmediği için basın mensuplarımızın çoğu böyle bir ortamı bu kadar detaylı yaşamamıştı. Bu yazılıp çizilenler daha önceki adaylıklardaki yorum, yazı ve röportajlardan daha farklı ve daha bilinçliydi. Yerinde, o işin bir parçası olarak heyecanı hissetmek, bambaşka bir şeydi.
Olimpiyatlar için Türkiye’nin ilk defa finale kalıp bütün dünyanın merceğinin altında olduğu bir atmosferde, bu tür organizasyona daha önce katılmış veya katılmamış birçok basın mensubumuzun farklı ve son derece önemli deneyimler edindiğine inanıyorum.
Ülkemizde yaşayan insanların büyük bir bölümü, olimpiyatlarla ilgili yazılı basınla edindiği bilginin yanında, oylama günü de görüntülü basın vasıtasıyla o atmosferi sanki yerindeymişçesine bir heyecanla izledi. Halk, edindiği bilgiler doğrultusunda Olimpiyat düzenlemenin zorluklarını, getirisini ve önemini daha iyi kavradı.
Türkiye’nin Olimpiyat düzenlemeye çok ihtiyacı var. Olimpiyat alındıktan sonra, diğer kazanımlarının yanında, hazırlık döneminde insanların spor kültürünün oluşturulması, alt yapısının hazırlanması ve olimpiyatların yaşanması ile sporun, yaşamın bir parçası olduğunu öğrenmesi, bu ülkenin gençliği için son derece önemlidir.
Uluslararası arenada federasyonların organlarında yer almak ve dünya şampiyonalarının yerlerinin tespit edilmesi için düzenlenen birçok kongreye katıldım. Defalarca o heyecanın nasıl yaşandığına şahit oldum. Anlatmanın yetersiz kaldığına ve yaşanması gerektiğine inanıyorum…
Şu ana kadar olimpiyatların bu konudaki yararları ile ilgili, bu finale kadar, bu denli bilgi verilmemiş ve dolayısıyla insanlar bilinçlendirilememişlerdi belki de. Sağlıklı bir neslin oluşturulmasında spor kültürünün büyük katkısının ne olduğu yaşanarak kalıcı hale gelecektir.
Bir sonraki olimpiyat adaylığında, bu yaşanan deneyimle devlet yetkililerimiz ve TMOK’nin yanında basınımız Türk halkına olimpiyatların ülke için yararları ile ilgili şu ana kadar bahsedilenlerden daha detaylı ve daha güçlü bilgi aktaracağına ve herkesin el ele vererek kenetlenip uluslararası arenaya daha iyi hazırlanacağına inanıyorum.
Çok büyük mesafe kat edildi. Şimdi çok iyi bir hazırlık yapılmalı. Özlenen Olimpik ateş ile eksikler tespit edilmeli, tamamlanmalı ve Türkiye mutlaka bir Olimpiyat düzenlemelidir.
Slogan: Haydi Türkiye 2024 senin…