FIFA tarafından verilen 12 puan silme cezası ve kaybedilen Y.Malatyaspor maçının ardından yeni hedefini kümede kalma olarak belirleyen Elazığspor, Sivas deplasmanından 1 puanla dönerken, Y.Malatya maçında olduğu gibi, Sivas’da da ortaya koyduğu futbolla ne yazık ki gelecek adına umut vermedi.
Traore’nin cezalı olmasından dolayı o bölgede oynayabilecek özellikteki Lamjed’i tercih eden Ogün Temizkanoğlu, Ali Fırat’ın yerine savunmanın sağına yerleştirdiği Hakan Bilgiç’den boşalan orta alanın soluna da Berk’i 11’de sahaya sürdü.
Y.Malatyaspor maçı kadrosunu genç bir oyuncuyla tamamlamak yerine 17 kişiden oluşturarak takımın prestijiyle oynayan Ogün hoca, Sivasspor maçında Ali Fırat, Ömer Kara, Hakan Esa ve Görkem gibi altyapıdan gelen oyuncularla 18 kişilik kadroyu oluşturarak, bir hafta sonra yanlışından döndü.
Ancak Y.Malatyaspor maçında gününde değildi diye oyundan aldığı Ali Fırat’ın yerine Sivasspor maçında bu oyuncuyu kesip, Hakan Bilgiç’i oynatması da doğru bir tercih değildi.
Çünkü Hakan Bilgiç gibi ofansif yönü ağır basan ve bireysel yeteneği olan bir oyuncunun savunmaya hapsedilmesi; Elazığspor’un her zaman elini-kolunu bağlar.
Dikkat ettiyseniz; Hakan Bilgiç’in fırsat bulup ileri çıktığı ilk yarının son dakikalarında getirdiği toplarda, Ömer Yıldız’la peşpeşe mutlak goller kaçırdık.
Aslında maçın en net gol pozisyonları, her iki takım adına da ilk yarıda gerçekleşti.
23. dakikada Omari’nin şutunu kornere çelen Serdar gole izin vermezken, 33.dakikada 10 kişi kalan evsahibi takımın 44.dakikada Ergün’ün kafasından çıkan topun üst direkte patlaması da kendi adına şanssızlığıydı.
Buna karşılık Elazığspor’un 44 ve 45.dakikalarda Ömer Yıldız’la kaçırdığı mutlak goller; saç-baş yolduracak cinstendi.
Ömer Yıldız’ın kaçırdıklarına ilaveten 51.dakikada Lamjed’in kale alanında son anda fark ederek dokunduğu mutlak gol pozisyonu var ki, atsak; rakip çözülecek ve belki de çok rahat kazanacaktık, ama olmadı.
43.dakikadaki Serdar-Çağlar değişikliği bize şunu gösterdi:
İlk yarıda yine bir-iki pozisyonda topu tutmak yerine yumruklayan veya sektirerek pozisyonun devamını sağlayan Serdar yerine, ikinci yarıda oyuna kendini veren, topları mümkün olduğunca sektirmeyen ve önündeki oyunculara güven veren bir Çağlar vardı.
81.dakikada bir karambol pozisyonunda mutlak golü önleyen Çağlar, alınan 1 puana katkı yaparken, Elazığspor kalesinin de “emin ellerde” olduğu bir kez daha gösterdi.
Elazığspor’un sahadaki en etkisiz oyuncusu Lamjed’di.
51.dakikada kaçırdığı gol pozisyonu dışında sahadaki varlığını pek hissettiremedi. Bunda haftalardır oynamayışının etkisi vardı kuşkusuz ancak; sahadaki etkisizliğini görüp de hamle yapamayan Ogün hoca da Lamjed kadar etkisizdi kenardan…
Ali Fırat’ı savunmanın sağına alıp, Hakan Bilgiç’i Lamjed’in yerine forvet arkası oynatmak; hem ofansif gücümüzü artıracaktı, hem de eksik kaldığı için çok fazla baskı görmediğimiz Sivasspor karşısında Hakan-Ömer işbirliğiyle galip dahi gelebilecektik.
“Benim 17 kişilik kadrom var” diyerek mazeret üreten, 12 puan silme cezası ve akabinde Y.Malatyaspor maçı yenilgisiyle birlikte “hedefimiz ligde kalmak” diyerek oyuncularının konsantresinin ve heyecanının kaybolmasına yol açan Ogün Temizkanoğlu; Elazığspor’un el frenidir.
Antrenörlüğü Elazığ’da öğrenmeye çalışan, Binya ve Lamjed gibi oyuncularını küstüren, oyuna ve kaliteli oyuncu kadrosuna hiçbir katkısı olmayan Ogün Temizkanoğlu’na teşekkür edilip, şu milli maç arasında takıma heyecan kazandıracak yeni bir hocanın gelmesinin tam yeridir.