Adam 25 sene sonra çıktı ortaya…
Elazığspor’u özlemiş ne hikmetse yıllar sonra.
İşe önce basın mensuplarını aramakla başladı.
Sözde, gelecek yılın Mayıs ayında aday olacaktı; ama meydanı boş görünce balıklama soyundu adaylığa…
Selçuk Öztürk’e methiyeler yağdırdı her fırsatta…
Hatta, para eden futbolcuları sattığı için destek verip gık’ını bile çıkaramadı.
Çok da önemli değildi futbolcuların satılması onun için…
50 bine 100 bine ne futbolcular alınırdı ona göre, hele bir seçilseydi?
Öztürk’le görüşmeye gitmezken, yönetimine alacağı Şakir Kahraman ve menejer Ömer Kızıllkoca’nın ısrarlarıyla ancak telefonla konuşabildi.
Öztürk’ten desteği bulunca, soluğu Elazığ’da aldı.
*** *** ***
Söz Şakir Kahraman’dan açılmışken…
30 yıl önce Elazığ’dan tanırım. Sonrasında bir iki kez konuşmuşluğum var, o kadar…
İstanbul’da Elazığspor için bir oluşum içerisindeydi.
Ben de kendisine “Zat-ı muhterem de aday, istersen telefonunu vereyim konuş, daha güçlü, ortak bir yönetim oluşturun” deyince, kabul etti ve onu aramasıyla da Elazığ’a gelene kadar birlikte hareket etiler.
Elazığ’da hoca konusunda fikir ayrılıkları olunca Şakir Kahraman restini çekip İstanbul’a döndü.
Ardından da ben tanıştırmışım diye basın toplantısında haddini aşan açıklamalar yaptı, cevabını aldı.
Menejer Ömer Kızılkoca’yı da tanıştırdım.
Günlerce İstanbul’da birlikte transfer çalışmaları yaptı.
Beni arayıp “Şeker gibi insan, iyi ki tanıştırmışsın” diyecek kadar takdirini aldım.
Hem sonra futbol şube sorumlusu için benden isim isteyince bu görevi yıllarca başarıyla yapan bir ismi önerdim ancak bir yöneticisinin (ismi bende saklı) karşı çıkmasıyla alamayacağını söyledi.
Ancak işine geleni aldı, gelmeyeni almadı. İşine gelmeyenler için ise başkalarını suçladı.
Neyse…
*** *** ***
Kanal 23 Televizyonu’nda, Elazığ televizyonlarının spor koordinatörleri veya spor müdürlerinin katıldığı programda başkan Selçuk Öztürk de telefonla katılarak, futbolculara az veya çok para vermesini, kendisinden başka kimsenin aday olamayacağı garantisini vermesinin ardından başkan adayı da yarın futbolculara para vereceğini söyledi.
Zaten programın sonunda Erdem’in açıklamalarını kamuoyunu aydınlatmaya yeterli görmediğimi kendisine belirttim ve o andan itibaren koskoca bir balon olduğuna kanaat getirdim ve uzak durdum.
*** *** ***
Neden balondu, aktarayım?..
İlk hoca adayı Mehmet Ekşi’ydi.
Ekşi’yle görüştüğünü ve koordinatör olacağını söyledi durdu.
Hatta Elazığlı hocaları Ekşi’nin belirleyeceğinin de altını çizdi.
Sonra Haluk Erdem’i İstanbul’a davet etti, görüştü.
Şakir Kahraman’ın olmazsa olmaz şartı Şeref Tutaş için arkadaşını oyaladı.
Ardından Bulak’la anlaştığını ve 1-2 gün içerisinde Elazığ’a geleceğini, yardımcılarının da Elazığ’dan olacağını haykırdı gene kurul salonundan…
Daha sonra ise Ö.Faruk Gökçe, Alaattin Tutaş, Sacit Taşdemir ve Semih Alınmış’ı göreve getirdiğini kamuoyuna paylaştı.
Tek doğrusu buydu…
Ancak yine de içinde yalan vardı.
Güya Giray Bulak’ın gönderdiği 2 yardımcısıyla yapılan görüşmede 6 yardımcıda ısrar edilmesi ve maliyetinin yüksek olması nedeniyle vazgeçtiklerini belirtiyordu hazret…
Çünkü Ekşi gibi Bulak ismi de yalandı.
Giray Bulak’la bizzat konuştum.
Kuşadası, ardından da Bodrum’a geçtiğini ve tatile burada devam ettiğini belirterek, ne yardımcılarını gönderdiğini ne de Elazığspor’a gelmeye sıcak baktığını ifade edip şaşkınlığını ve kızgınlığını ifade etti.
*** *** ***
Tesislerde sezon öncesi antrenman yapan futbolculara az da olsa ödeme yapması beklenen zat-ı muhterem, 24 Temmuz’dan, yani genel kuruldan sonra para vereceğini belirterek, yalanlarına bir yenisini ekleme cüretini göstermiş, başkan Öztürk’ü de bir hayli öfkelendirmişti.
Nitekim Öztürk’ün telefonla aramalarına ve mesajlarına, ayrıca kulüp müdürü Ali Topal’ın da telefonlarına cevap vermeyen hazretin mumu yatsıya kadar değil, Elazığ’da kaldığı güne kadar hep yandı.
Elazığ’da kaldığı yaklaşık 1 haftalık sürede aynı elbise ve gömlekle yatıp kalkan, amigo eskisini üzerimize salan, yalan üstüne yalan katan, parasız bu kişi başkan olamayacağını anladı ve erkekliğin 10’da 9’unu tercih edip soluğu İstanbul’da aldı.
