Elazığspor, önceki maçlarının aksine çok daha farklı bir takım buldu karşısında.
Samsunspor; o bildiğimiz oyun planlarını ve anlayışını bir kenara bırakıp deplasmanda oynadığı karşılaşmada rakibi Elazığspor’a hücum pres uygulayıp, önde basarak kendi oyun stratejisini uyguladı.
Doğru da yaptı…
Böyle olunca Elazığspor bırakın kendi alanından çıkmayı, ceza alanının önünden bile çıkamaz duruma düştü.
Çünkü Samsunspor’lu oyuncular hücum presin yanında, alan daraltıp, teknik kapasitesi yüksek olan bordo beyazlı oyunculara boş alan bırakmayarak, pas yaparken hataya zorladılar.
Bunda son derece de başarılı oldular.
Kendi alanından bir türlü çıkamayan Elazığspor’lu oyuncular, baskıyı görünce pas trafiğini de kalecisi Serdar Kulbilge’yle yapmak zorunda kaldılar.
Maçın daha başı sayılacak 6. dakikada savunma arasına atılan topa Mustafa Sevgi’den daha önde ve avantajlıyken sahip olan Murat Akyüz’ün top tutma hevesi, Samsunspor kaptanına hayatının en rahat golünü attırdı.
Öne geçmesine rağmen aynı oyun stratejisini devam ettiren Samsunspor; Elazığspor’a yine baskı uygularken, savunma arasına atılan toplarla da Serdar Kulbilge’ye zor anlar yaşattı.
21. dakikada oyuna sonradan giren Musa Aydın’ın ve 42. dakikada da Kone'nin ceza alanındaki gollük dokunuşlarını zor da olsa çıkartan kaleci Serdar Kulbilge, takımını hezimetten aldı.
Ancak kendi alanından çıkmak isterken Traore’nin kaptırdığı topun Kone’nin ayağından gol olması; aslında Samsunsporlu oyuncuların taktik anlayışının ve emeğinin karşılığıydı.
Elazığspor’u çok iyi tanıyan Ümit Özat’ın hafta boyunca iyi analiz edip hazırladığı takımı devreye 2-0 önde girince oyuna müdahale yapmasını beklediğimiz Elazığspor teknik sorumlusu Bayram Bektaş’ın gününde olmayan Traore’nin yerine yedek kulübesindeki santrfor Ümit Tütüncü’yle ikinci yarıya başlayacağı aşikârdı ve öyle de oldu.
Topla çıkamadığı kendi yarı alanından bu kez uzun toplarla çıkarak kanatları kullanmak isteyen Elazığspor’da, savunmanın sağında ve solunda oynayan Murat Akyüz ve Onur Güney’in bu özelliklere sahip olmaması, bordo beyazlıların elini-kolunu bağlayan zaafıydı.
Böyle olunca da Halil Akbunar’ın çabukluğu ve süratinden faydalanmak isteyen Bayram Bektaş, kaptan Serdar Özbayraktar’ın kafa golüne rağmen, Samsunspor ceza alanına gönderilen yüksek topların savunmadan geri dönmesini de kendi hatasında aramalıdır.
Kontenjan tercihi nedeniyle tribüne gönderdiği “pivot santrfor” Ganvoula M’boussy gibi uzun boylu oyuncu eksikliğini ikinci yarıda açık açık hisseden Bayram hoca; vazgeçmediği 5 yabancı tercihinde de takıma fayda sağlayacak isimleri maçına göre adil bir şekilde seçmeli;
Önce oyun stratejisini belirlemeli, bir yandan oyuncusunu küstürmemek adına ve sırf oynatma uğruna sahaya sürerken, bir yandan da hakkı olan oyuncuları kesmekten de vazgeçmelidir.
