EVDEKİ BULGURDAN OLDUK! - Coşkun KAMAÇ

EVDEKİ BULGURDAN OLDUK!


İç sahada Trabzonspor ve Gaziantepspor karşılaşmalarını gözüne kestiren Elazığspor, bu maçlardan alacağı 6 puanın üstüne, dış sahadan getireceği en az 6 puanla da ligde kalmanın hesaplarını yapmasına rağmen, bunun ilk adımını gerçekleştirememenin sıkıntısını yaşadı.

Gergin görünmesine rağmen, Trabzonspor taraftarının maça alınmaması nedeniyle çok fazla bir gerginliğin yaşanmadığı karşılaşmanın ilk 10 dakikalık bölümünde üstün gözüken ekibimiz, Yusuf Erdoğan’ın 14. dakikada ceza alanı dışındaki şutuyla Karadeniz’in fırtınasını Elazığ topraklarında hissetmeye başladı.

Özer, Elazığspor tribünlerinin 23. dakika şovunun başladığı dakikada bu kez kaleyi yoklarken, 32 ve 40. dakikalarda yine Yusuf Erdoğan’ın şutlarında “Yusuf…Yusuf” etmeye başladık, kalemizde gol görmemek adına fırtınanın dinmesini bekledik.

Hele ki ilk yarının uzatma dakikalarında Serdar’ların geliştirdiği atakta Serdar Özkan; kendisine yakışmayan vuruşu yaparak, topu kale yerine avuta attı, ayıp etti.

50. dakikada Serdar Gürler’in sağdan inip kaleye paralel gönderdiği topa kimsenin dokunamamasıyla “ah-vah” ettik ama, 61. dakikada Serdar Özkan’ın ceza alanına pasında Deniz Yılmaz’ın füzesiyle 23. dakikaya cevap verdik, yine olmadı.

Kasımpaşa maçından sonra Trabzonspor karşılaşmasını da kazanamayarak, iç sahada çok değerli 4 puan kaybettik ne yazık ki…

Neden kazanamadık?, işte nedenleri;

Bir kere son haftalarda takımda kazanma ruhu kalmamış. Hırs yok, istek yok, kazanma azmi yok.

Bazı futbolcular sahada kafalarına göre oynuyorlar, yardımlaşma olgusunu adeta kafalarından silmişler.

Gol yollarında önemli sıkıntılar yaşıyoruz, son vuruşlarda ya beceriksiz, ya da şanssızız. Özellikle Serdar Özkan, getirdiği topları fazlasıyla ezerek pozisyonları cömertçe harcıyor.

Ligin sonu yaklaştıkça oyuncular gerginlik yaşıyor. Finâl maçlarını kaldıramıyorlar.

Maddi sıkıntının olduğu aşikâr ancak, bunun antrenmanlara ve maçlara yansıması takımı olumsuz yönde etkilediği de bir gerçek.

Okan Buruk taşlarla oynamaya, hele ki Çağlar’ı oynatmaya başlayınca savunmadan şişirme toplara doyduk, öfkelendik, kızdık ama, Okan hocaya bir türlü anlatamadık.

Ayak oyunlarına karşı koyamıyoruz. Rakipler çeşitli cephelerden istediklerini alırken, biz bir anda kendimizi ateşin ortasında bulduk.

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
25Ara

YENİ ELAZIĞSPOR!

12Ara

ELAZIĞSPOR'A DAİR

27Eyl

MÜCADELENİN GÜCÜ...

24Nis

RAHATLADIK!..

20Mar

KAZANMA ALIŞKANLIĞI