Türkiye’nin futbol oynamaya elverişli en iyi zeminlerinden olan Elazığ Atatürk stadyumu; 2016 yılının son TFF 1. Lig maçında kötü bir intiba bıraktı.
Zira zemini yenilenirken, alttan ısıtmalı olarak kış şartlarına uygun ve futbol oynamaya elverişli hale getirilen zeminin o gün patlayan trafoları, aradan yıllar geçmesine rağmen bir türlü onarılamadı.
Ta ki Altınordu maçına kadar…
Altınordu maçından birkaç gün önce yağan yoğun kar sonucunda yönetim harekete geçti ve 5 trafolu alttan ısıtma sisteminin patlayan 3 trafosu 40 bin TL harcanarak kullanılır hale getirildi.
Maçtan bir gün önce de çalıştırılarak, sahadaki kar ve buzların temizlenip, zeminin; maç saatinde hazır hale getirilmesi planlanıyordu.
Ancak bu defa da elektronik sistemin röleleri yanınca, hesaplar alt-üst oldu ve o bildiğimiz ilkel yöntemlerle zemin son dakikada temizlenmeye çalışıldı.
Üstteki karlar temizlenirken, altta kalan buzların görüntüsü, yıllardır görmeye alışık olduğumuz o yemyeşil zeminin yerine bembeyaz örtüyü serdi gözlerimizin önüne…
Maçtan sonra hocaların da futboldan ziyade, zeminden olumsuz yönde bahsetmeleri her şeyi apaçık ortaya koymuyor mu?
Atatürk stadyumunun Türkiye’nin en iyi zeminlerinden biriyken, bir anda en kötü zemin olarak konuşulması, yüreğimizi fazlasıyla burktu.
Futbolun bir endüstriye dönüştüğü ülkemizde, stadyumlara yapılan yatırımlardan henüz nasibini almamış Elazığ’ın futbol geleceğinin de papatya falına dönüşmesi, endişelerimizi daha da artırıyor doğrusu…
*** *** ***
Sadece zemin değildi tabi ki Elazığspor’un sorunu?
Altınordu maçına çıkarken, Çağrı gibi fiziki anlamda hazır bir oyuncunun kart cezalısı olarak olmayışının yanı sıra, ofansif orta sahada hücum gücümüzü artıracak Murat Kayalı’nın da son andaki sakatlığı, önemli eksiğimizdi.
Bunun yanı sıra Denizlispor maçındaki olaylardan dolayı bloke edilen seyircilerin de eksikliği, zaten sıkıntı duyulan taraftar sayımızı da yok denecek düzeye getirmişti tribünlerde.
Ayakta kalmanın bile zor olduğu zeminde iyi futbol beklemek, mücadele etmek ve kazanmak; fazla iyimserlikti bize göre…
İlk yarıda Lamjed ve Berk’le kaçan iki yüzde yüz gol pozisyonuyla birlikte, ikinci yarıda da yine Berk’in ayağından kaçan mutlak gol pozisyonu, tribünde bizleri yerinden hoplatan anlık heyecanlar oldu sadece…
Geriye kalan dakikalarda futbolcuların sahadaki buzda dansını izlerken, doldur-boşaltlardan, duran toplardan ve sahadaki buzun azizliğinden medet umup, Lamjed ve Berk’in kaçırdığı akıl almaz pozisyonlarına donup kaldık.
Bugün futbolu pek konuşmadık, yazamadık…
Konuşmak ve yazmak için şartların futbol oynamaya elverişli hale getirilmesi gerekirdi.
O şartlar da oluşmayınca, gerek evsahibi Elazığspor’un, gerekse de misafir takım Altınordu’nun sakatlık vermediklerine şükredip sevindikleri doğu’daki mecburi hizmetleri oldu sahadaki görüntüleri…