Hayatta, futbolda, fena halde bir filme benziyor...Çok şey bekliyorsun, hayalkırıklıkları oluyor."Oynanıyor, yaşanıyor ve geçiyor." Hele heyecan var, tempo varsa; "Ne çabuk geçti, ne çabuk bitti" bile diyorsun. Futbolda da öyle! 06 Ekim 2013, 08 Mart 2014! Tam 5 ay geçmiş üzerinden. Çabucak biten İtalyan espresso'su gibi... Manisa'daki ilk maçın, Mancini'li ilk mağlubiyetin... Dünün şampiyonu, gönüllerin takımına yenilmişti! Hafife alınan maçların faturası da çok ağır oluyor. 6 puan fark var ve bugün bu maçın rövanşı oynanacak. Rüştünü ispat etmiş bir Hamza Hamzaoğlu ve ışıl ışıl parlayan bir takım Akhisarspor. Ev sahibi Galatasaray'ın; bedeni sahada, aklı Trabzon'da olacak! Kazanıp, keyif yapmak, elini ovuşturup beklemek niyetinde. Dünü unutmadan bugünü ciddiye alırsa, TT Arena'nın üzerinde sevinç baloncukları gözüküyor. Dün kızdıklarınıza bugün Ti Amo* demeye hazırlanın!
HA UŞAĞUM, HA!
Galatasaray'ın her altı gol attığında, ligin altını da, üstünü de ne kadar karıştırdığını biliyoruz.Yarın da Trabzon'da böyle bir maç oynanacak. Hem de," Altı-üstü bir maç!" diyemiyeceğimiz ehemmiyette ve önemde bir maç. Şehir aylardır bu maça kilitlendi, gün saydı. Ceza almasın diye fısıltılara bile yasak getirildi(!) Doğru mu, çok yanlış! Futbolun içine; fazla mana katarsan, gaz katarsan; futbol başka bir şey olur. Liderdir deyince; Fenerbahçe çok rahat kazanır diyorsun, atmosfere bakınca berabere kalır diyorsun, ev sahibi taraftarın isteklerine bakınca, Fenerbahçe puan-muan alamaz diyorsun... Bütün varsayımları, taktikleri, oyuncu değerlendirmelerini bir kenara bırakıp ısrarla şunları söylüyorum; "Tek bir kişinin, o sahada burnu kanamasın, tribünlere dönük tedbirler arttırılsın, provakatif davrananlara dikkat edilsin!" Kazanan Trabzonspor olsun da, kaybeden futbolumuz olmasın! Görmek istediklerimizi görmek için... "Bu maça dikkat!" diyorum...
ES ES, ESKİ KARTAL!
İçeride, dışarıda deplasman yapan takım Beşiktaş...Kazanınca yaklaşacağını, kaybedince uzaklaşacağını çok iyi bilen takım Beşiktaş...Yarınları iyi diye düşünürken, bugünleri de kazanması gereken takım Beşiktaş... Öyleydisi, böyleydisi kalmadı ligin. Kaybettiğin her puan, kaybettiğin hedef aslında. Parlayıverip duran iki takım, karşı karşıya...Halef-selef iki hoca, karşı karşıya...Futbolu aşk yapmış iki takım, karşı karşıya...İki haftadır kazanamayan evsahibi ile üç haftadır kazanamayan misafir, karşı karşıya... Kar düşmeden, hava soğumadan; "Aslan kaçıp, kanarya uçmadan; Beşiktaş kazanır, lig kazanır" diyorum. Olimpiyat'a gidiyor muyuz?
