Geçmiş yıllarda konuşulan fakat dillendirilmeyen,hep söylemlerde kalan,hasıraltı yapılan,üstüne gidilmeyen bir şehir efsanesi olan bu olgu günümüzde ilişkisini alenen belli etmeye başladı.Geçmişte birbirleri arasındaki bağ o kadar da kuvvetli değildi.Hatırı sayılı kişilerin araya girmesiyle siyasetle uğraşan kişilerin zora ki yardımları mevcuttu.Çünkü o devirlerde kulüpler sadece başkanların veya bir kaç yöneticilerin sırtında idare edilmeye çalışılıyordu.O zamanlar televizyon gelirleri yok,seyirci hasılatından ekonomik sebeblerden dolayı beklenen maddi verim yok,sadece sportoto gelirlerinden gelen ufak bir gelir kulüp kasasına girebiliyordu.O devirde Türk futbolunun, dünya futbolundaki yerinide düşünürsek kendi içinde kavrulan bir ülke olarak,prestiji olmadığından dolayı albenisi de yoktu.Bunlardan dolayı şehri temsil eden kulüplerin siyasilerden destek almaları için ikna çabaları da sonuçsuzdu.
Gelelim bugüne.Futbol,dünya ekonomisinde milyarlarca doların döndüğü sayılı sektörlerden biri haline geldi.Televizyon gelirleri açısından kulüplerin uçuk rakamlar aldığı bir süreç yaşandı.Her kesimin bir şekilde yararlandığı kurum olma yolunda ilerledi.Kimi reklamından,kimi parasından,kimi kulübün ismini kullanarak bir yerlere gelme amacını gütmesinden dolayı dolaylı yoldan nemalanmaya başladı.Kulübün gücü öyle noktaya geldi ki ismiyle şehir birlikte anılmaya başladı.KULÜBÜN BİR ALT LİGE DÜŞMESİYLE ŞEHİRDE GERİ PLANA DÜŞMÜŞ GÖRÜNÜMÜNE BÜRÜNDÜ.Bu kadar kitlelere sahip olan bir kulüp tabi ki bazı kesimlerin kapsama alanının içerisine girecekti,öyle de oldu.Şimdi siyasetin kendi dinamikleri olan kurumlara sahip çıkması son derece normal ve olması gereken de bu.Ama siyasiler devlet kanalıyla vermiş oldukları desteklerini,yardımlarını kendi şahsi güçleri adına kullanırsa,ya da ben veriyorum ama bilmediği bu kulvarda söz sahibi olmak arzusundaysa bu o zaman bir nevi siyasetin futbola el atması anlamına gelir ve de yanlışlar silsilesinin başlamasına, devam etmesine sebeb olurlar.
HERKES İŞİNİ YAPACAK.Memur memurluğunu, işçi işçiliğini, başkan başkanlığını,futbolcu futbolculuğunu, siyaset de kendi kulvarında görevli olduğu politikasını yürütecektir.Vermekle olunmaz,verip kenara çekilmekle,işin ehillerine bırakmakla olur.Yoksa bir çok kulüp borç batağından kurtulamaz bu böyle biline.Günümüzde haktan hukuktan bahseden kişiler,hakkı olduğu halde o mevkilere gelemeyen insanların ahlarını er ya da geç alacaklardır.Kulüpte bir yerlere gelmek için artık kulüp başkanlarıylada görüşme dönemi bitmiştir.Siyasi bir amacın varsa,o amaca yakınsan ya da o amacın içinde yer alıyorsan,hakkın olmadığı yerde o kulüpte görev alıyorsan,bunun hesabını yüce ALLAH katında elbet zamanı geldiğinde verecektir.
Değerli okuyucularım,hiç bir dönem siyaset futbolun içerisinde bu denli olmamıştır.Bir nevi siyaset futbola resmen el atmıştır.Ama unutulmamalıdır ki gün gelir futbol da siyasete el atarsa o zaman bu işin içinden çıkılmaz duruma sürükler kitleleri .Siyasetin kulüplere desteğine varım ama iç işlerine bilgisi olmadığı halde karışmasına yokum.Ne demiş Buhari: "İş ehli olmayana(LAYIK OLMAYANA)tevdi edildiği(VERİLDİĞİ)zaman kıyameti bekle"demiştir.Ne güzel bir sözdür bu anlayana.Kalın sağlıcakla.