TAKINTI!
Bülent TEKİN
Birinci yarının tamamlanamayan son karşılamasını Antalya’da Antalyaspor ile oynayan takımımız Akdeniz uğurunu da Antalya da bırakarak rakibine 2-1 mağlup oldu… Oyunun ilk yarısında rakibiyle başa, baş mücadele eden takımımız ilk yarının uzatma dakikalarında gereksiz agresiflik yapan Ümit Özat’ın tribüne yollanmasıyla soyuma odasına takımın kendine en fazla ihtiyacı olduğu anlarda soyunma odasına hocasız gitti..
Takım soyunma odasına giderken Özat'ın bize geçmiş de sık, sık yaptığı gibi işler yolunda giderken pişmiş aşa su katmamasını ÜMİT ediyorduk, ancak Özat ben illaki farklı işler yaparak ne futbol dahisi olduğumu göstereceğim diyerek tribünden 58. dakikada yapacağını yaptı ve bize bir dejavu yaşatarak işleyen tekere çomak soktu, takımın dengesini bozarak oyunun hakimiyetini Antalyaspora teslim ederek maçı altın tepside rakibine hediye etti.
Bu uygulamasında Ümit Özat'ın tabii ki en önemli gerekçesi yine bir türlü gideremediği İmamverdiyev takıntısı oldu. İlk yarıda rakibi Adem’i kovalamaması dışında vasat olan ama yine ilerde topun bizde kalmasını sağlayan ve potansiyel rakip kaleye tehlike olabilecek bir görüntü veren, ikinci yarıya da iyi başlayan bir oyuncunun neden dışarı alındığını geçmişte ki uygulamalarda da anlayamadığımız gibi yine anlayamadık… Bizler anlayamadık ama Anyalyaspor bunu anlayarak oyunu kendi alanımıza yıktı ve bir çok denemeden sonrada bunalan savunmamızın basit bir hatasından golü buldu..
Genelde, özellikle ilk yarıda yediğimiz golde Bilica’nın adamını kaçırması dışında iyi oynayan ama 2. bölgeden hücum bölgesine top taşımada problem yaşayan ve bitirici golcü eksikliği yaşayan takımımız bu sorunu gidereceğine, bir de aldığı topu geri oynayan Zeki’yi bu üretemeyen bölgeye monte edince zaten maçı tesadüfler dışında kazanmamız mümkün değildi,,, Anlaşılmayan bir diğer durumda golcü transferi yapmamamıza rağmen elimizde tek golcü özelliği olan ama bugüne kadar isteneni vermeyen ama potansiyeli olan Murat Tosun'un oynatılmaması da ayrı bir problemdir.Murat Tosun’da ısrar edilmesi bu takıma çok şeyler katabilir bunu da unutmamak lazım.
Ayrıca geldiği günden beri 17-18 yaşında ki çocukları acımasızca eleştiren, yaşam biçimlerini sorgulayan Ümit Özat’ın bu maçtaki davranışları teorisiyle, pratikleri arasındaki çelişkileri göstermesi anlamında önemlidir ve inşallah bunu gençler örnek almaz ve Ümit Özat’ta böyle bir talihsizliği tekrar yaşamaz.
