Üç sezondur süregelen, sezona kötü başlama alışkanlığımız bu sezonda maalesef devam ediyor… Bu durumdan da anlaşılacağı gibi sorunları zamanında tespit edip çözme anlayışından uzak bir yönetim anlayışı da en istikrarlı yanımızı oluşturuyor.
Geçen iki sezonda aynı sorunları yaşadığımızdan bu yıl yaşananlara da, yapılan yanlışlara da çeşitli yüklemeler yaparak bu yanlışları yok sayma çabaları anlamsız ve beceriksizliğe kılıf aramadır.
Bu süregelen sorunların başlangıcı bu yönetimin, göreve geldiği günden bu yana olması gereken yönetim yapılanmasından uzak olmasından kaynaklanmaktadır… Yönetim de, başkandan başka fonksiyonel, etkili ve profesyonel olan kişilerin olmaması ve ya olması “nedense?” istenmemesi sorunları kronikleştiren bir önemli etkendir… Kısaca en baştan gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklendiğinden diğer düğmelerde haliyle yanlış iliklenmektedir.
Bu yukarda yaptığımız tespitler temcit pilavı gibi sürekli yaptığımız tespitlerdir… Peki, neden bunları tekrara düşerek yazıyorsunuz? Denilirse, bunun nedeni yanlışların katlanarak devam etmesindendir diye biliriz... Çözüm ne olmalı denilirse? O da yanlış iliklenen düğmeleri söküp gömleği yeniden ve doğru iliklemelidir, ya da gömleği değiştirmektir (Kafayı değiştirmektir)diyebiliriz.
Maçtan bahsetmek gerekirse, Osmanlı spor maç oynamak isteyen bir oyuncu gurubuyla sahada yer alırken, Elazığspor ise sahada ki görüntüsüyle bırakın maç yapmayı sahada dizilmeyi bile beceremeyen Veteranlar artı acemilerden oluşan bir garip topluluk görüntüsü verdi… Sahada ki gençler mental ve fiziksel olarak henüz bu ligde bu halleriyle mücadele edecek düzeyde değillerdi ve bu halleriyle de bu gençleri sahaya sürmek kazanabilinecek gençleri kaybetme tehlikesini de içinde barındırıyordu… En önemlisi de deneyimli oyuncuların sorumluluk almamaları, katkıdan uzak olmalarıydı… Bu kadar kaotik bir süreç yaşayan bir takımdan farklı bir şey beklemekte doğru olmazdı… Hazırlık döneminin çok kısa olması. Oyuncuların henüz bir arada olma şansı bulamadığı, yeterli çalışma süreci yaşamadıklarını göz önüne alırsak fazlada eleştiri yapmanın doğru olmadığına inanıyorum ve bu manzaranın sorumlularının oyunculardan ziyade planlamaları yapanların olduğuna inanıyorum.
Takımın bu halden kurtulabilmesi için önümüzde ki 15 günlük aranın çok iyi değerlendirilmesi için bir fırsat olduğunu düşünüyorum… Sn Ümit Özat’ta maçtan sonra 6-10 haftalık bir süre’ye ihtiyaçlarının olduğundan bahsederek takımın istenilen düzeye gelmesi için zamana olan ihtiyacından bahsetti… Bu 6-10 haftalık süreler yeni oluşturulan takımlar için gerekli bir süre olmasına rağmen bu süre içerisinde yaşanabilinecek kötü gidişinde ilerisi için telafisi olmayan durumlarda yarattığını geçen sezonlarda yaşayarak gördük… İnşallah bu süre içerisinde doğru işler yapılırda aynı kaderi tekrar yaşamayız.
