Elazığspor ilk 3 haftalık çıkışını, Balıkesir maçıyla ilk iç saha galibiyetini de alarak taçlandırmış oldu… Taçlandırdı diyorum ama bu çok iyi oynadığımız anlamı taşımıyor.
Bu uzun araların son yıllarda takımımıza hiçbir zaman yarar sağlamadığını takip edenler bilirler… Beklenen oyunun sahaya yansımaması bu aradan mı kaynaklandı? Yoksa erken bir rahatlamamı, rehavet mi yaşadık onu ileriki haftalarda göreceği.
Denizli maçında erken gelen goller sonucu elde ettiğimiz farklı skorun gerçek gücümüzü göstermesi açısından benim ve spor medyasının acabaları vardı, ama takımımızın galibiyetine de gölge düşürmek istemediğimizden tam adını koyamamıştık… Bu maçta izlediğimiz oyununda bize bir kesin kanaat edindirmesi yine sağlıklı bir durum olmazdı.,olmazdı çünkü takımın dış saha performansıyla iç saha performansını karşılaştırmak yine ölçü olmazdı. Ama bu maçın bize gösterdiği bu oyun formatı ve oyuncu kadrosuyla takımımızın dış sahada ki maçlarda daha başarılı olabileceği gerçeğiydi… Bizi bu tespite yönlendirende tüm maçlarda gözlemlediğimiz orta sahamızın savunmada başarılı ama hücuma katkı sağlamada organize olmada ve yaratıcılık anlamındaki eksiklikleriydi.
Bu eksik yanımızı bir iki saha içi rotasyonla ya da bir iki eklemeyle çözebileceğimizi var olan potansiyel nedeniyle bekliyorduk… Ama Bayram hocanın böyle bir kaygısı olmadığını sahadaki diziliş ve formatı değiştirmediğini gördük ve maçın ilk 20 dakikasında bunun sıkıntısını yaşadık… Bu duruma itiraz ise topla buluşamayan yetenekli ayaklarımız Tom ve Cleyton oldu… Bu oyuncular üretemeyen orta alana (İniyasitif kullanarak) gelip burada önce Cleyton”ın orta alana gelerek pozisyon hazırlaması akabinde de 1 dakika sonra Tom”un yine geri gelerek Serdara al da at diye pozisyon yaratması ve bununda golle sonuçlanması kenar yönetimine bir uyarıydı ama buda ne kadar görüldü tartışılır.
İlk yarı fazla pozisyon üretemeyen takımda gününde olmayan traore”nin yerine Bayran hocanın Ümitle başladığını gördük… Traore”nin çıkarılması ne kadar doğuysa Ümit”in oyuna girmesi ve saha içinde yapılan rotasyonlarda o kadar yanlıştı… Sorun orta alandaydı ve oraya bir adam alınması gerekiyordu aksine Bayram Bektaş hücuma adam alarak hem orta alanı daha işlevsiz hale getirdi hem de oyunu risk etti… Beklerinde çakılı oynaması hücuma katkı sağlayamamaları da ayrı bir sorundu.
Bu hamleler takımımızdan çok Balıkesir”in işine yaradı, orta alana sıkışıp kalan, savunma yapan bir takım hüviyetine büründük… Allahtan Balıkesirli oyuncular günlerinde değillerdi ve skor üretemediler… Her an kalemizde bir gol görebiliriz derken yine yetenekli ayağımız Cleyton kendi yarattığı pozisyonda mükemmel işlerini golle noktalayarak takımımızı rahatlattı… Sonlarda Balıkesir”in geliyorum diyen golü gelse de maçı kazandık ve en iyi tarafı da iyi oynamadığımız bir maçtan 3 puan alarak zirveyi yalnız bırakmadık.
Her yazımda değindiğim gibi tekrar ediyorum bu takımın ciddi bir potansiyeli var ve bunu başarıya taşıyacak yolarlıda bulmak, yönetebilmek teknik heyetin elindedir, kulüp yönetiminin elindedir… Bu takım daha organize olabilirse, daha hızlı oynayacak duruma gelirse uzak ara hedefine ulaşır… Yok, böyle iyi gidiyor her maç biri çıkar bizi kurtarır denilirse sorun yaşarız… Elimizde yağ var, şeker var, un var helva yapmamak için bir neden yok.
Takım iyi gidiyor bu kadar eleştiriye ne gerek var denilirse de: Kaygımız bu fırsatı yakalamışken değerlendirelim kaygısıdır... Bu takım Okan Buruk”un deneyimsizliği ve egoları yüzünden hak etmediği halde süper ligden düşmüştür… Korkumuz çok karakterli ve düzgün bir insan olmasına rağmen Bayram hocanın da istemeyerek yapacağı hatalardan bu fırsatı tepebilme endişesidir… İnşallah Bayram hocada bu eksikleri görmüştür ve erkenden önlemini alır ve kenar yönetimi de takıma daha fazla katkı sağlar.
