BALIK HAFIZASI! - Bülent TEKİN

BALIK HAFIZASI!


Artık sözün bittiği yerdeyiz şu saatten sonra yeni bir şeyler yazmanın yeri yok bu güne kadar herkes fikrini yazmıştır… Ben eski yazılarımdan birini tekrar yayınlıyorum… İşin garip tarafı bu güne kadar takım sonu belli yolda hızla ilerlerken sessiz kalanlar, yönetime yaranmak için ses çıkarmayanlar belki de en acımasız şekilde popülizm yaparak günah çıkarmaya çalışacaklardır… Nekadar inandırıcı olurlar onu camia değerlendirecektir… Bu geldiğimiz noktada yönetim ve başkan ne kadar sorumluysa dalkavukluk yapanlar daha da sorumludur… Başkanın son basın toplantısında “balık hafızalıyız” söyleminden yola çıkarak bu yazıyı tekrar yayınlıyorum… Tüm camia’ya geçmiş olsun.

ANDERSENDEN MASALLAR!

Bir insanın, yanlış politikalarının kendisini getirmiş olduğu noktadaki, tükenmişliğini ve çaresizliğini maalesef içimiz sızlayarak izliyoruz… “Bu tükenmişlik ve çaresizlik o insanın Elazığspor da soyunduğu “misyonla” ilgili bir değerlendirmedir”.

Bir başkan düşünün göreve geldiği günden bu güne kiminle çalışmışsa, o kişilerin ömrü fazla uzun olmamış, hep yanlış seçim yapmış ve sanki bunlar dışarıdan atama yoluyla gelmişler gibide kendine toz kondurmamış olsun.

Bir başkan düşünün, göreve geldiği günden bu güne 80-90 transfer yapmış, bunun anca % 10 undan verim alsın, 2 yılda 5 hocayla çalışsın bunun dördün de yanılsın ve bütün bunları kendi iradesiyle yapmış olsun ama halen “benim IQ çok yüksektir” diyebilsin…

Bir başkan düşünün, kendisini kim dostça uyarmışsa onları düşman görmüş… Yakınında ki padişahım çok yaşacılardan bir türlü kopamamış olsun.

Bir başkan düşünün, Kendi politikaları iflas ettikçe ekibinin dışındakileri her fırsatta suçlamış… Asıl sorunun kendi bakış açısında olduğunu kabullenmek yerine, yaşadığı olumsuzlukları dışarıdaki (bilinmez) faktörlere yüklemiş olsun.

Bir başkan düşünün, sürekli takımın borçlarından yakınsın, ama kendi döneminde ki yanlış uygulamalarla takıma bir sürü maliyet yüklemiş olsun.

Bir başkan düşünün, takımın borçlarını üstlendiğinden, kentte suçlamadığı kesim kalmasın ama takımın en fazla borçlandığı dönemde kendisinin de yönetim de olduğunu unutsun.

Bir başkan düşünün, Elazığspor tarihinin en kötü yılını yaşarken kendisini en başarılılar arasında bir numaraya koysun… Miras aldığı, ekonomik olarak zorda ama sportif olarak zirve yapmış bir takımın ivmesini sürekli aşağı düşürsün ve bunu da başarı olarak lanse etsin.

Bir başkan düşünün, “Bu kadar cehalet anca okumayla olur” özdeyişine paralel olarak takıma yaptığı nerdeyse tüm dış transferleri fiyasko olan birinden, “8 dil bilen, entelektüel biri olarak bahsetsin”, filoloji ve futbolu ilişkilendirerek spor bilimine yepyeni bir bakış açısı getirsin.

Bir başkan düşünün, uyguladığı politikalar hüsranla sonuçlandığında, kendi görevlendirdiği “sözde” elamanları suçlayarak rotasyon yapsın ama asla öz eleştiri yapmasın.

Bir başkan düşünün, güneşi balçıkla sıvadığını sansın ve en dramatiği de kendini buna inandırsın.

Bir başkan düşünün, ben her şeyi bilirim desin, bilginin sınırının olmadığını anlamasın… Ben her şeyi bilirim diyen birinin, bir şey öğrenme şansı olmadığını halen idrak edemesin.

Bir başkan düşünün yönettiği takımın sonun başlangıcına hızla gittiğini, bunca olumsuz verilere rağmen anlamasın ve hikâye anlatsın.

Bir başkan düşünün, Yanındaki dalkavukların yanlış bilgilendirmeleriyle, camianın insanlarını, değersizleştirsin takımı köklerinden koparsın… Allah ona da, Elazığspora da yardım etsin söyleyecek başka bir şey yok…

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
23Oca

SIRASI DEĞİL!

19Ara

KURTARICI OLİMPİYATLARI!

01Haz

İKİ YANLIŞ BİR DOĞRU EDER Mİ?

27May
27May

DÜZEN DEĞİŞECEK Mİ?