1 Mİ BÜYÜK,3 MÜ? - Bülent TEKİN

1 Mİ BÜYÜK,3 MÜ?


Samsun deplasmanından takımımız 1 puanla döndü… Deplasmanda alınan bir puan her zaman kardır… Hele 3 puana alerjisi olan bir hocanız varken!

Manisa maçını kazanmamıza rağmen ortaya iyi bir oyun koyamayan takımımızın bu maçtan dersler çıkararak Samsunda daha iyi olacağının umudunu taşıyorduk maç öncesi… Ama maçta erken bir gol bulmamıza rağmen yine saha içerisinde oyuncular kolektif bir anlayıştan uzak ve bir sistem kargaşası içinde ortaya koydukları anlamsız bir oyun tarzı sonucu kolaylıkla kazanabilecekleri bir maçı ne yazık ki zorla berabere bitirebildiler.

Sahada bunlar yaşanırken, haliyle oyuna müdahale etmesi beklenen teknik heyetinde ilk yarı boyunca buna seyirci kalması hayli düşündürücüydü… Kenardan bu müdahalelerin gelmemesi sonucunda tam kroki duruma düşmüş üflesen yıkılacak samsun spor da oyuncularımızın ve teknik heyetin yardımlarıyla kendini toparlamış ve 2. yarıda daha da etkili olacağının sinyalini ilk yarının son bölümlerinde vermişlerdi.

2. yarı kenardan tüm bu olup bitenleri izleyen Ümit Özat’ın ne yapacağını merakla beklerken, Sn. Özat yaptığı müdahaleyle bizleri bir kez daha şaşırtmayı başararak kronik hatalı analizini tekrarlamış ve sahada tüm oyuncular dâhil en son çıkacak adamı yine oyundan almış ve onunla asla eşleşemeyecek bir tercih yapmıştı… Oynadığı müddet boyunca orta alandan gidip top kazanan ileriye taşıyan, sık, sık deplase olarak savunmanın dengesini bozan ve ileride topun bizde kalmasını sağlayan İmamverdiyev’i oyundan almış ve yerine fazla özellikleri olmayan Noyan’ı tercih etmişti… Aslında bu beni şaşırtmamıştı bu harakiri girişimlerini sn Özat daha öncede denemişti ama kılıç kesmemişti… Benim asıl merak ettiğim sn. Özat'ı, İmamverdiyev den ne istiyordu da bu oyuncu yapmıyordu? Acaba sn. Özat İmamdan sahada oynarken bir de tribünde çekirdek, gazoz mu satmasını istiyordu bu oyuncu yapmıyordu gerçekten merak ediyorum… Oyunda asıl sorgulanması gereken performans İmamın mıydı? Yoksa oyunun ritmini düşüren pozisyona katkı veren arkadaşlarına pas vermeyen topu ezen Cangelenin performansı mıydı? Ben anlamadım.

Bu yaşananlara bir de, 60. dakika sendromu mu diyeyim Özat’ın takıntılı Totemi mi diyeyim eklenince takımımız çok farklı bir sonuçtan İveşa sayesinde kurtuldu… Birde bunlara sn. Özat'ın klasik maç sonu anlamsız analizlerinin eklenmesi tam bir trajikomik durum ortaya çıkardı ve bizleri gelecek adına endişelendirdi… Bu analizlerin ne anlama geldiğini anlamak çok zor hangi ruh halinin ürünü onu da bilmek imkansız… Elazığlın bir futbol kenti olduğunu ve futbol kültürünün olduğunu sn. Özat genellikle unutuyor ve kamuoyuna taşra futbol dâhisi edasında dersler vermeye çalışıyor ama yaşanan pratik realiteler bunun böyle olmadığını herkese gösteriyor… “3 puan da aynıymış 1 puan da aynıymış” anlamına gelen analizler yarışmacı bir ligde anlamını bulan söylemler değildir bunu Sn. Özat’ın da anlaması lazım ve birilerinin de Sn. Özat’a 3 ün 1 den fazla olduğunu anlatması gerekir.

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
23Oca

SIRASI DEĞİL!

19Ara

KURTARICI OLİMPİYATLARI!

01Haz

İKİ YANLIŞ BİR DOĞRU EDER Mİ?

27May
27May

DÜZEN DEĞİŞECEK Mİ?