HAZIR MIYIZ?
Bilal COŞKUN
Birçok hemşehrimizin yeni sezon öncesi merak ettiği ve birbirlerine sorduğu sorudur belki de bu soru.
Geçtiğimiz sezonu birçok sıkıntılar içerisinde geçiren bizlere neredeyse 2-3 sezonluk bir sezonmuş gibi hissettiren sezonu play-off finalinin kapısından dönen Elazığspor taraflı tarafsız herkesin takdirini toplamıştı. Alınan transfer yasağının ardından ve yönetim değişiminin sancılı bir şekilde gerçekleşmesi birçoğumuzu karamsarlıklara sürükledi fakat geçmiş dönemlerden tecrübeli olan Elazığspor camiası ve halkı bununda üstesinden gelmeye çalıştı ve bence şu aşamada başarılı da olmuş sayılır.
Diğer takımların transfer haberlerine bakarak iç geçirdiğimiz bu dönemde tek tesellimiz yönetimin iç transferi sorunsuz bir şekilde erkenden tamamlaması ve geçtiğimiz sezondan kalan hazır bir takımımızın olmasıydı. Hazırlık kampı döneminde diğer takımların uyum süreçlerini geçirmelerini beklerken bizim takım uyumu olan birbirini tanıyan 1 sezon beraber oynamış bir takıma sahip olmamız şüphesiz büyük bir avantajdır. Kızılcahamam kampında görüştüğüm rakip takım teknik direktörleri Mehmet Altıparmak, Engin Korukır ve Erkan Sözeri hocalarım hepsinin sanki ağızbirliği yaparak kurduğu cümle ligin en avantajlı takımı Elazığspor geçen seneden oturmuş bir takım, uyum sorunu yok, iyi de futbolculardan kurulu bir takım cümleleri tabi ki hoşumuza gidip bizi ümitlendiriyordu. Fakat hazırlık kampını elimden geldiğince takip etmeye çalışan, Sivasspor ve Menemen Belediyespor maçlarını izleyip gözlemleyen biri olarak hayretler içerisinde kaldım. Benim yaşadığım şaşkınlığı eminim maçlarımızı izledikten sonra rakip takım hocaları da yaşamıştır. Alınan mağlubiyetler sonrasında birçok kişinin olumsuz yorumlarına hazırlık maçları bunlar, bu maçları ölçü olarak almayın hazır takımız cümlesini kuran biri olarak izlediğim iki maç sonrasında karamsarlığa düştüm. Geçen seneden hazır oturmuş bir takım olarak beklediğim asıl merak ettiğim gençlerin durumu nedir diye izlemeye gittiğim Elazığspor aslında hiç de hazır bir görüntü vermedi bana. Hazır takım söylemleri sanırım bizim üzerimizde olumsuz bir etki bıraktı, bu söylemin arkasına sığınıp aşırı bir rehavetin sonucu olarak yorumluyorum. Futbolcuların hepsi neredeyse buna güveniyor biz geçen sezonun en iyi takımlarından biriydik, finali son anda kaçırdık, takımı bozmadık, uyum sorunu da yaşamayız gibi kurulan cümleler bu takımın altına dinamiti döşüyor gibi görüyorum. Her iki maçta da izlediğim Elazığspor aslında rakiplerine göre daha olumlu işler yapan, oyunun hakimiyetini elinde bulunduran, oyunu istediği gibi yönlendiren bir takım olarak görmeyi beklediğim Elazığspor beni bir hayli şaşırttı. Sanki takım yeni kurulmuş birbirleri ile ilk defa oynuyormuş gibi acemice yapılan hatalara çıldırmamak elde değildi. Merak ettiğim gençlere gelecek olursak aslında bu sezon onlar için büyük bir şans olabilir fakat ben bu şansı bu genç oyuncuların değerlendirebileceğini hiç zannetmiyorum. Yıllardır üzerinde titrediğimiz ümitli olduğumuz genç oyuncumuz Ömer gençler arasında formaya en yakın oyuncu olarak görünse de aslında Ömer her şeyden uzak gibiydi. Geçtiğimiz sezonu kiralık olarak geçiren Ömer futbolunu değil de dövmelerini geliştirmiş gibi duruyordu. Bu haliyle Ömer'in forma şansı bulması bir hayli zor gibi görünüyor. Geçen sezondan belki de en çok eleştirdiğimiz oyuncusu olan Onur Güney ilerleyen yaşına rağmen gençlere örnek olacak bir azim içerisinde görmek beni mutlu etti. Her şey bu kadar olumsuz mu hiç mi iyi olan yok diyecek olursanız. Başta Onur Güney olmak üzere Mehmet Yiğit, Hakan Bilgiç, Çağrı ve Binya'yı istekli görmek bir nebze de olsa beni mutlu etti. Ayrıca geçen sezon yaşanan olumsuzlukları birbirlerine kenetlenerek aşan futbolcularımızı hazırlık kampında Başkanlık sistemi gelmiş 4-5 eyaletten oluşan bir devlet gibi gördüm. En ufağından bir örnek vermek gerekirse son hazırlık maçınızda Menemen Belediyespor yedekleri hocaları,oynatılmayan futbolcuları ve hatta sakat olan yürümekte zorluk çeken futbolcuları hepsi bir arada oturup maçı izlerken biz de tablo tam tersiydi herkes ayrı bir yerde hocalar bile ayrı yerlerde maçları izliyordu. Bu görüntü bize ilerleyen süreçte sıkıntı çıkarabilir.
Aslında ben de güzel şeyler yazmayı isterdim fakat maalesef karşılaştığım tablo buydu. Bu kadar eleştiriden sonra okuyanların haliyle karamsarlığa düşmesi normal fakat bu sorunların aşılmayacak bir sorun olmaması bizleri ümitlendiren tarafıdır. Yeni yönetimin biraz daha aktif bir şekilde takım üzerinde durması gerekiyor ve sportif direktör seçimini iyi yapması gerektiği kanaatindeyim. Son olarak son etap çalışmalarını Elazığ'da tamamlayacak olan takımımızı gerek yönetim gerek taraftarlar olarak lige motive edilip hazır bir şekilde sezona başlamasını ve tüm Elazığlıların bu takıma sahip çıkmasını ve destek vermelerini temenni ediyorum.