Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe’yi son anda elinden kaçırarak evinde önemli 2 puan kaybı yaşayan Elazığspor için çıkılacak deplasmanda puan veya puanlar getirmek tabi ki kaçınılmaz olacaktı.
*** Gakgoş-Yiğido dostluğu…
Aslında Sivas veya Elazığ’da oynanan karşılaşmalar taraflar için deplasmandan öte; evinde oynamanın rahatlığı içerisinde geçti hep…
Öyle ki; daha sabahın ilk saatlerinden itibaren Sivas cadde ve sokaklarında başlayan ve 4 Eylül stadyumunda devam eden “Gakgoş-Yiğido dostluğu”, sporun sadece kazanmak olmadığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Hele ki her iki takımda da oynayan Bilica, Aydın, Mehmet Nas, gibi oyuncularla birlikte diğerlerinin de saha içerisinde sadece futbol oynama arzusu; izleyenlere keyifli bir karşılaşma izlettirdi.
*** Sow yine yaptı yapacağını…
Maçın daha başlarında Onur’un kaleci tarafından ceza alanında düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı Deniz Yılmaz’ın gol yapmasıyla öne geçen Elazığspor, skor üstünlüğünü ele geçirdikten sonra da rakip yarı alanda daha çok gözüken taraf oldu.
Ancak ön liberoda görev yapan Bilica’nın pas kayıplarına ilaveten gününde olmayan Tello ve Serdar Gürler’in de ilk yarıda hissedilen eksikliğinde orta alan üstünlüğü zaman zaman evsahibi takımın lehine gelişti.
İşte bunlardan birinde 32. Dakikada Elazığspor ceza alanına gönderilen topu kontrol etmek isterken kaptıran Sow’un hatasından evsahibi takım hiç beklemediği anda Burhan’la eşitliği sağladı.
*** Baskıya karşılık kontratak…
İkinci yarıda Mehdi Taouil’in oyuna girmesiyle daha etkili bir oyun ortaya koyan Sivasspor karşısında Elazığspor, rakibin savunma zaafını bildiğinden, kapılan toplar ve çabuk oyuncularla gole gitmeyi hesaplarken, 2. golümüz bu baskı sonrasında geldi.
Sivasspor’un Elazığspor kalesine yüklendiği dakikalardan birinde 68’de Mehmet Nas’la başlayan atağımızda Serdar Gürler savunmanın arkasına attığı nefis pasla Deniz Yılmaz’ı adeta golle buluşturdu ve gurbetçi oyuncumuz da akıllı bir vuruşla topu kalecinin üzerinden filelere göndererek, takımını yeniden öne geçirdi.
*** 5 saniyede yeşeren 3. gol…
Ancak asıl üzerinde durulması gereken 71. Dakikada attığımız 3. Goldür bence…
Sivasspor’un yine Elazığspor kalesine yüklendiği anda Aydın’ın savunmamızın arkasına atmak istediği topa ceza alanı yayı önünde son anda ayak uzatarak mutlak golü önleyen Vranjes’le başlayan ardından Bilica, Deniz Yılmaz ve Serdar Özkan’la buluşan gol atağımızda topun geldiği süre sadece 5 saniye…
Evet, yanlış duymadınız, sadece 5 saniye…
Burda şunu anlatmak istiyorum.
Yukarıda saydığım bu 4 oyuncuyla yapılan 5 saniyelik paslaşma süresi; Elazığspor’un çabuk düşünülen, çabuk kararlaştırılan ve hızlı sonuçlandırılan oyun zekâsıdır aslında…
Serdar Özkan’ın filelerle buluşma süresini de eklediğimizde 9 saniyede gerçekleşen bu enfes gol; Vranjes’in, Bilica’nın, Deniz Yılmaz’ın ve de Serdar Özkan’ın golüdür, helâl olsun!..
O Serdar Özkan kendinden o kadar emin bir şekilde golü atacağını biliyordu ki; göstere göstere attığı bu harika gol sonrasında “ben bu takımda her zaman oynarım” mesajını da vermekten geri kalmadı haklı olarak…
*** İlk yarıdaki puana ulaştık
Ligin ilk yarısında oynadığı 17 maç sonunda ancak 13 puan toplayabilen Elazığspor, 2. Yarıdan buyana oynadığı 6 karşılaşmadan 13 puan toplayarak ilk yarıdaki puana ulaştı.
İç saha fikstürü zor olsa da Elazığspor, geriye kalan 11 karşılaşmada toplayacağı asgari 13 puanla toplamda en az 39 puana ulaşıp, süper ligde yerini sağlamlaştırmalı!..
