Hoca değişikliklerinde yeni gelenden mutlak bir hamle beklersiniz.
Yoksa değişikliğin bir anlamı olmaz.
Bayram Bektaş’ın görevinden alınmasının ardından takımın başına getirilen İbrahim Üzülmez’den doğrusu bir hamle, bir yenilik bekliyorduk üçüncü maçına çıkarken…
Gelir-gelmez ilk maçını kazanmış, sonra deplasmanda mağlup olmuş bir takımın hocasının hem kendi, hem de takımının kaderini belirleyecek önemli Alanyaspor karşılaşmasında farkını ortaya koymasını bekliyorduk.
Elimize aldığımız maç listesinde alışagelmiş kadrodan Murat Akyüz’ü göremezken, sezon başından buyana hiç oynamayan Çağrı’yı ilk 11’de görünce “vardır hocanın bir bildiği” diyerek oyuncuların sahadaki dizilişlerini bekledik.
Ön libero orjinli Çağrı’nın Murat Akyüz’ün yerine savunmanın sağında oynadığını görünce Üzülmez’in takıma “ilk” müdahalesi diye değerlendirdik.
Diğer 10 oyuncu bildiğimiz mevkilerinde oynadılar zaten.
PTT 1. Ligin en tecrübeli ve en tecrübesiz iki teknik adamını karşı karşıya getiren karşılaşmanın ilk yarısında gerek Elazığspor’un, gerekse de Alanyaspor’un skoru lehine çevirmek istedikleri ataklarının daha olgunlaşmadan orta alan veya ceza alanı civarlarından geri döndüğünü gördük.
Bu da şunu gösterdi;
İstekli olmalarına rağmen her iki takım oyuncuları da sürekli pas hataları yaptılar.
Bir diğer izahı da şu;
Alanyaspor da tıpkı Samsunspor’un Elazığspor’u içeride yendiği maçtaki gibi hücum pres yapıp top kapmaya çalıştı.
Aynı karşılığı veren Elazığspor’un hamlesi sonrasında da her iki takım oyuncuları taktiksel anlamda çakışınca, bu kez de top kayıpları yaşandı, pozisyonlar da tehlike doğurmadan sonlandırılmış oldu.
Bu nedenle 1. dakikada rakibin yakaladığı, 36. dakikada da Elazığspor’un Cleyton’la kaleyi yokladığı iki pozisyonun dışında pek pozisyon göremedik ilk yarıda.
Ancak 2. Yarıda daha agresif ve daha ofansif oyun anlayışıyla sahaya çıkan Elazığspor’da özellikle savunmanın sağında ve solunda görev yapan Çağrı ve Onur’un da ileri çıkmasıyla kanatları da kullanan Elazığspor’da yan top zenginliği; üretken bir takım ortaya çıkarttı.
Atılan sayılmayan, kale içerisinde kolla çıkartılan ve kırmızı kart gerektiren pozisyonlar bir kenara, tamamen rakip yarı alanda baskı kuran ve rakibi adeta sahasından çıkartmayan Elazığspor’un oyun formatındaki değişiklik; İbrahim Üzülmez’in de arzu ettiği oyun şekliydi hiç şüphesiz.
Ancak bu zenginlikte Ümit Tütüncü’nün ofansif gücünün zayıf olması Üzülmez’i yine 60. dakikada oyuncu değişikliğine götürürken, yerine giren Kenan’ın da gideni aratmadığı görüntüsü Elazığspor’u 1 eksik bıraktı.
76. dakikada Segbefia’nın adeta tek başına mücadele verip kaleciyle karşı karşıya kalarak attığı klâs gol; “emeğin karşılığı” olarak Elazığspor’u 3 puana taşırken, Togo’lu; yüreğini ortaya koyup bu maçta 1 fazla oynadı.
