SALLADIK DÜŞÜREMEDİK! - Bülent TEKİN

SALLADIK DÜŞÜREMEDİK!


Her maçını final oynayan Elazığspor, Finallerin finali denecek maçta ligin lideri ve deplasman karnesi en iyi olan Fenerbahçe’ye adeta sahayı dar etti… Elazığspor oynadığı oyunla hak ettiği 3 puanı cebine koyamasa da farklı kazanabileceği bir maçtan 1 puanla ayrıldı ve en azından moral kaybetmedi… 

Altı, ortası, üstü adeta cadı kazanına dönen bu ligde alınan her puan önemlidir ve yaşamsaldır… Aslında, bizim en iyi, Fenerbahçe’nin en kötü dönemine rastlayan bu maçı kazanmamız içten bile değildi, ama saha da kazandığımız fırsatları hovardaca harcayınca, bir de kaleci Volkan’a ve Gökhan’a takılınca tarihi bir fırsatı değerlendiremedik. 

Stadın hınca, hınç dolu olmasına rağmen organize olamadığımızdan olması gereken ambiyans’ı stat’ da oluşturamadık… Bir hafta önceden bilet derdine düşen taraftarlardan bilet bulabilenler mutlu bulamayanlarda buruk ayrıldılar stattan… Ve sonuçta bu tür maçlar da sahanın kentimize dar geldiği ve yetmediği bir kez daha ortaya çıktı… 

Maç öncesi sahanın iyi halde olması kulüp için artı bir puandı ama bu tür organizasyonları halen hakkıyla yapamadığımız stada girişlerde ki turnike problemleri, oturma düzen problemi ve basın tribünün de ki basit ihmallerden dolayı iyi bir sınav veremedik… Ayrıca Elazığlı futbol adamlarının stada girememesi ve özellikle herkesten önce girmesi gereken teknik direktör düzeyindeki birkaç önemli ismin gerekçesi ne olursa olsun stada alınmaması gerçekten tam bir rezalettir… Üstelik futboldan uzak yakın ilgisi olmayan insanlar ve aveneleri o statta özellikle protokol da yer bulurken! 

Maça gelince, rakibin ismi, renkleri yüzünden maça mental olarak gergin başlayan oyuncularımızın, bu durumdan fiziksel olarakta etkilendiğini gördük… Bu 10 dakika süren ve kalemizde pozisyonlar gördüğümüz oyunu rakip takımın domine ettiği bölümü kazasız atlatan takımımız bundan sonra sahada büyük bölümde etkili oldu ve hızlı ataklarla birçok pozisyon üretti… Ve bunun sonucunda da ilk yarıda soyunma odasına Onurun attığı şık golle 1-0 önde gitti. 

İkinci yarıda da ilk yarıda olduğu gibi özellikle Denizin olağan üstü mücadelesi ve rakip savunmayı bunaltan presi, koşularıyla rakip kaleyi baskın ataklarla bunalttık… Orta alanı çabuk geçen özellikle Serdar Gürler ve Onur son hamleleri iyi yapabilseler ve daha soğukkanlı olabilselerdi 2-3 farkı yakalamamız içten bile olmazdı… Bu oyunumuzu skora yansıtamayınca futbolun altın kuralı devreye girdi ve atamayana atarlar olgusu sahneye çıktı, diziliş hatasından bir gol bulan rakibimiz daha sonrada Serdar Özkan’ın beceriksizliği ve Batuhan’ın kafasını Gökhan’ın çizgiden çıkarmasıyla hak etmediği 1 puanı alarak karlı çıkan taraf oldu. 

Ben daha önceki maçlarımıza oranla bu maçta oyuncularımızın mental olarak biraz havaya girmiş olduğunu ve rahatlamış olduğunu gördüm… İnşallah bu tespitim doymuşluk duygusu, daha doğrusu olduk duygusu değildir umarım… Eğer öyleyse gevşemek bize çok şeyler kaybettirir ve bu olağan üstü mücadeleyi de gölgeler… Umarım ben yanılmışımdır böyle değildir ve oyuncularımız çıkışlarını devam ettirir sonuna kadar bu üst düzey mücadelelerini sürdürürler… Bu maçta 10 kişi kalan rakibimize karşı kenardan daha farklı hamleler yapabilir miydik diye düşünmeden de geçemiyor insan çükü Fenerbahçe’yi her zaman böyle yakalamak mümkün olmaz… Ve kaçan balıkta bu sefer tam anlamıyla büyük bir balıktı. 

Başta Okan hoca ve teknik ekibini ve oyuncuları kutlar başarılar dilerim.

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
23Oca

SIRASI DEĞİL!

19Ara

KURTARICI OLİMPİYATLARI!

01Haz

İKİ YANLIŞ BİR DOĞRU EDER Mİ?

27May
27May

DÜZEN DEĞİŞECEK Mİ?