Beşiktaş'tan Ayrılmak Üzer Ama!

“Sergen Yalçın Haklı Çıktı”
Beşiktaş’ın efsanelerinden Sergen Yalçın ağabey hep olumlu dileklerini iletir hakkımda olumlu şeyler söyler. Takım ruhunu ve kaptanlığını iyi bildiği için bana ‘hiçbir şeye karışma, en ufak şeylerde takımın tecrübeli isimlerindensin sana patlar” der. Maalesef haklı çıktı… 

“Kaptanlığın Sorumluluğu Bazen Ağır Oluyor”
Aslında bu tip olaylar her zaman her takım içerisinde olan şeylerdir. Maç sonrasında yapılan kritikler, işte ne bileyim konuşmalar gayet doğaldır bunlar. 

Maç bitiminde Sezer’e temposunu yükseltmesinin gerektiğini söyledim. Biraz daha çalışman lazım gibi bir söylemim oldu. Bunun karşılığında o da bana karşı senin de tempon düşük, senin de çalışman lazım dedi. Ben de evet haklısın dedim. Maç oynamadığımız için, maç eksiğimiz olduğu için zamanla olması lazım gibilerinden söylemde bulundum maalesef konu uzadı. Daha sonra tesislerde çıkan kavga, tamamiyle benim iyi niyetimden kaynaklanan bir şeydir. 

Benim burada takım kaptanı olarak bazı şeyleri uyarmam gerekiyor. Bazı şeylerde insiyatif almam gerekiyor. Ben de çok iyi biliyorum ne durumda, ne konumda olduğumuzu. Nasıl davranacağımı çok iyi biliyorum. Ancak sonuçta olay bu noktaya geldi maalesef, üzgünüm. 

“Amacım Olayı Kapatmaktı Ama Kavga İle Bitti”
Bazen kendinizi olayların içinde bulabiliyorsunuz. Maalesef kaçacak yeriniz olmuyor.Tabi bizim camia enteresan. Takımda her ne olursa olsun en ufak tartışmalar bile ertesi gün haber oluyor. Olay olmuş bitmiş, otobüs içerisinde tartışma yaşandı bitti benim açımdan. Daha sonra uçağa bindik, tesislere geldik. 

Hoca karar aldı o gün. Herkes tesislerde kalacak diye. Sabah antrenman var. Ertesi gün izin yapılacak. Uçaktan inince Sezer’e dedim odama gel konuşalım. Benim tamamen niyetim aynı bu olayı kapatmak,en iyi şekilde konuşmak ve olayı kapatabilmekti. Ama karşı taraftan aynı tepkiyi alamayınca, değişik reaksiyonlar gösterince olay belli bir noktaya geliyor ki o saatten sonra hiçbir şey yapamıyorsunuz. 

“Basında İbrahim Toraman Kıskançlığı Var”
Türkiye’de çok fazla dedikodu üretiliyor tabi ki olay bir ise on üzerine katılarak fazla bir şekilde anlatılıyor. Tabi ki tartışma sesleri geldiğinde içeriye arkadaşlarımız girdi. Arkadaşlarımızın içeriye girmesiyle beraber olay ayrıldı. Daha sonra hoca geldi bizi eve gönderdiler yani. Olay budur. Açık konuşayım basında özellikle bir İbrahim Toraman düşmanlığı var yada kıskançlığı mı bilemiyorum genellikle böyle beni bir itibarsızlaştırma çalışan arkadaşlar var genelde taraftarın kafasında soru işareti oluşturacak haberler ne bileyim saçma sapan şeyler yapılıyor bunlar bilerek yapılan şeyler bunların farkındayım ama tabi ki ister istemez insan üzülüyor.

“Gazeteciler Attıkları Başlıklara Dikkat Etmeli”
Mesela bu olaydan sonra gazetenin biri başlık atıyor İbrahim Toraman bitti diye. Bunun kararını sen mi veriyorsun sen mi bitirdin yani ? Adam kafasında bitirmiş kendi kişisel görüşünü kocaman gazetede kullanabiliyor. Ben bunları konuşmak bile istemiyorum. Çok bir şey yaptığım için bunu söylemiyorum yani ama ayıp.

“Sezer’e Sezon Başında Forma Numaramı Düşünmeden Verdim”
Sezer benden rica etti sezon başında ağabey giymek istiyorum formayı bana verir misin gibisinden bende yıllardır giyiyorum ama ben artık belli tecrübe ve belli bir olgunluğa eriştim. O yüzden bunlar benim için çok önemli değil seve seve verdim kendi forma numaramı, daha sonra hangi forma boşsa gittim onu aldım. Yani bu takım içinde olan bir olay farklı boyutlara taşınıyor farklı boyutlardan sonra işin içinde ben olduğum zaman farklı olaylar gündeme geliyor. 

“Saçma Sapan Dedikodulardan Sıkıldım”
Yani bilmiyorum bana karşı bazı kesimlerin bazı insanların bir düşmanlığımı var diyeyim bilemiyorum bir şey var yani bunu anlamış değilim bende saçma sapan dedikodular üretenler var ben dinliyorum bazen televizyon programlarında diyorum allah allah bu benmiymişim diyorum. Ne senaryolar üretiyorlar şaşırıyorum açıkçası. 

“26 Ekim’e Kadar İzinliyim Yönetimin Kararını Bekliyorum”
Yönetim kurulunun bize bildirdiği bir tebligat var şu anda 26’sına kadar izinli olduğumuz yönünde. Onlar bir karar alacaklar olay o noktada, artık bizim yapabileceğimiz bir şey yok şu anda. Yönetim bunun kararını verecektir onu bekliyoruz. 

“Geldiğimde Neysem Şimdi de Aynıyım”
Sonuçta profesyonel bir hayatımız var ben Beşiktaş’ı çok seviyorum takımda oynadığım için de çok mutluyum. Ben 21-22 yaşında geldim bu kulübe Sergen ağabey vardı o zaman çok da iyi biliyor. O zaman neysem şimdi de aynıyım. Aradan 10 yıl geçti benim karakterim aynı kişiliğim aynı davranışım aynı . Herkese saygılıyım yani formamın hakkını vermeye çalışıyorum nerde olduğumun farkındayım iyi bir noktada durmaya çalışıyorum. 

“Özür Dilemek Sezer’in Bileceği Bir Karar”
Özür, Sezerin bileceği bir şey kendi görüşüdür. Sözleşme konusunda kesinlikle kırgınlığım yok .Sezon bittikten 3 gün sonra oturdum anlaştım ve tatile gittim. Ama bittikten sonra 1 ay içinde sürekli dedikodular çıktı. Benim hiç ilgilenmediğim haberim olmayan bir sürü şeyler çıktı konuşulup yazıldı çizildi. Ama ben anlaşmıştım zaten lig bittikten 3 gün sonra. Ama lig başladı yine dedikodular, söylentiler, saçma sapan senaryolar üretiyorlar hakkımda. O yüzden kaptanlığı bırakmak istiyorum gibi kendi adıma kararlar verdim. Ama daha sonra yönetim kurulumuz hocamız hepsi beraber konuştular tekrar 1. kaptanın benim olduğu konusunda hocamız tekrar açıkladı. Ya ben olmuşum başka biri olmuş önemli değil beni üzen dedikodular saçma sapan yorumlar diyebilirim. 

“Suçum Cenazeye Gidip Malzeme Vermemek mi?” 
Cenaze olayı başkanla benim aramda olan bir şey değil midir ? İnsanlar nasıl olayı oradan oraya getirip farklı yorumlar yapıyorlar bu art niyet değil midir yani? Ben niçin cenazeye gitmiyorum başkanımızın orada acılı günü moraller bozuk bende gerginim insanlardan kaçmışım uzaklaşmışım gitmişim bir yere kimseye görünmek ve iletişim kurmak istemiyordum. Ben sadece başkanın evine gidip birebir özel taziyemi sunuyorum bunu sunarken herkese göstermem mi lazım. Evet tüm basın mensuplarına göstermem mi gerekir tüm basına haber mi vermem gerekiyor gittim diye. 

“Beşiktaş’tan Ayrılmak Üzer Ama Profesyonelim”
Beşiktaş’tan kopmak bana çok zor gelir tabi bundan önce çok iyi teklifler vardı hatta büyük takımlarda istedi ama bunların hepsine yok dedim. Böyle durumdan gitmek tabi ki insanı üzer ama profesyonel hayat bunu böyle görürlerse ben daha 31 yaşındayım futbol oynama isteğim arzum üst düzeyde üst seviyede tabi ki başarılı olacağım bir yerde futbol hayatıma devam ederim. 

“Önder Özen ile Aramızda Bir Problem Yok” 
Önder hocayla Beşiktaş’a gelene kadar hiçbir tanışıklığım yoktu. Ne o beni ne ben onu tanıyordum. Onun benim hakkımda düşüncelerini basın üstünden öğrendim yazılan çizilenlerden. Bire bir görüştüğümde ilk defa bir kampta oturduk konuştuk o zaman da gayet olumlu geçti görüşmelerimiz…